16.

224 26 22
                                    

Yeni bölüm sizlerle..
İyi okumalar🖤

___________________________________________

YAZARDAN;

13. 03. 2009

Fereç gözlerini araladığında onu karşılayan beyaz bir tavan olmuştu. Yorgun ve kısık gözleri dakikalar boyunca tavanda gezinip durmuştu.

Hatırlamaya çalışıyordu en son ne olmuştu?

Şimdi neredeydi.. daha da önemlisi annesi neredeydi?

Kapı sesinin duyulmasıyla inatla tavanda tuttuğu gözlerini mecburen kapıya doğru çevirdi, gelen bir doktordu ve şimdi fark ediyordu da burası bir hastane odası değildi normal bir yatak odasıydı.

"Günaydın genç oğlan. Sence de on gün uyumak biraz abartı olmadı mı?"

Gülerek konuşan doktora sert bakışlarıyla karşılık verdi, "Annem nerde?"

"Merak etme annen kapının önünde birazdan içeri gelicek ama önce seni muayene etmem lazım."

Doktor Fereç'in yanına yaklaşıp yapması gereken muayeneleri yapmaya basladı, tabi Fereç annesini görmek için sabırsızlanıyordu.

"İyiyim ben gerek yok, annem gelsin artık."

Aslında tek derdi annesinin iyi olduğunu görmekti.

"Dur bakalım ne bu acelen, sana ne olduğunu merak etmiyor musun? On gündür uyuyorsun zorlu bir ameliyattan çıktın ve yaran ağır o yüzden dediklerimi dinlemelisin.."

"Neden merak ediyim, bana ne olduğunun gayet iyi biliyorum o adam beni öldürmeye çalıştı bir doktor olarak bunu polise bildirmen gerekmezmiydi? Ama tabiki sen paranı alıp susmayı tercih etmişsindir."

Doktor Fereç'in söylediklerinden sonra gülmeye başlamıştı. Çocuk yaşına göre fazla zekiydi.

"On üç yaşında ki bir çocuğa göre fazla zekisin ama evet haklısın paramı aldım ve susturuldum. Sizin hayatınızda işler böyle işliyor genç adam buna alışsan iyi edersin."

"On üç yaşında ki bir çocuğun yaşamaması gereken şeyler yaşıyorum ve yanlış düşünüyorsun bu benim hayatım değil. Şimdi annemi çağır beni muayene etmeni falan istemiyorum."

Doktor Fereç'i dinlemeyerek üzerindeki hasta önlüğünü kaldıradak sağ göğsünün altında ki sargı bezini değiştirmeye basladı.

Fereç'in söyledikleri doktoru etkilemişti aslında, kendi çocuğu böyle birşey yaşasın istemezken şimdi bu çocuk nelere katlanıyordu ama elinden gelecek birşey olmadığınıda biliyordu hayat böyleydi işte susman gerekiyorsa ya isteyerek susarsın ya da susturulursun.

Pansumanı bitiren doktor Fereç'in gözlerine bir daha bakamadan dışarı çıktı ve onun hemen ardından açık kapıdan içeri Fereç'in güzeller güzeli annesi Serra girdi ve koşar adımlarla gidip oğlunun günler sonra açılan gözlerinden öptü.

"Oğlum. Çok şükür ki iyisin."

Gözyaşları sanki on gündür durmuş gibi şimdi tekrar akmaya başlamıştı aynı annesini çok özleyen Fereç'in gözyaşları gibi.

"Ben iyiyim anne merak etme, sen iyi misin?"

On gündür ne olmuş ne bitmiş bilmiyordu o adam annesine birşey yapmış olabilirdi, hep yapıyordu.

MÜHÜR SOKAĞI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin