18. Bölüm

95 4 0
                                    

: Gözlerindeki Ay - Mavi

Muhakkak bir gün

Seninle ben

Aynı anda

Birbirimizi düşüneceğiz

*

Biraz daha zaman geçtikten sonra işte o büyük an geldi. Müzikler başladı!

Müzikler çalmaya başladığı anda çiftler birbirini dansa kaldırmaya başladı. İlk gözüme çarpan Adel ve Cedric'ti.

Adel'in anlatımıyla

Cedric elini bana uzattı ve beni dansa kaldırmayı teklif etti.

Cedric: Bu dansı bana lûtfeder misin?

Adel: Tabii.

Elini tuttum ve dans etmeye başladık. Onunla dans etmek o kadar güzeldi ki...
Cedric Diggory, beni kendine aşık ettiğin için teşekkür ederim. Seninle geçirdiğim her an benim için bir hediye.

Alice'in anlatımıyla

Draco'nun gözleri üstümdeydi. Ben ona bakmıyordum. Daha doğrusu bakamıyordum çünkü bakarsam heyecandan ölebilirdim.

Draco: Alice?

Hemen ona döndüm.

Alice: Ha?

Önce gülümsedi, sonrada elini bana uzattı.

Draco: Benimle dans eder misin?

Yüzüne baktım ve gülümsedim.

Alice: Tabii ki.

Elini tuttum. Eli soğuktu. Her zaman soğuktu. Birlikte salonun ortasına, herkesin dans ettiği yere geldik. Dans pozisyonunu aldık ve dans etmeye başladık. O an neler hissettiğimi anlatamam. Draco'yla dans etmek bana birçok şey hissettirdi. Heyecan, neşe, mutluluk, utanç.

Dans ederken gözlerimiz birbiriyle buluştu. Draco'nun gözleri gerçekten çok güzeldi. Hayranlıkla izliyordum grilerini.

Draco: Biliyor musun? Gözlerin çok güzel.

Gülümseyerek cevap verdim.

Alice: Seninkilerde öyle.

Dans ederken takılırım, Draco'nun ayağına basarım falan diye çok korkmuştum. Ama neyseki hiçbiri olmadı. Draco'yla dans konusunda uyunluyduk. Hiçbir çaba sarf etmeden birbirimizle uyum sağlayabiliyorduk.

Dans ederken yanlışlıkla abim ve Klara'nın yanına ulaşmıştık. Onlara baktım. Dans ederken çok mutlulardı. Sanırım annem ve babamdan sonraki best shipim abim ve Klara...

Abim bize döndü. Bizi o şekilde görünce kıskanmış olacakki biraz sinirle baktı. "Abi..." der gibi baktım suratına. Sonrasında abimin güldüğünü gördüm. Sinirli bir şekilde bakarken aslında dalga geçiyormuş!

Ona kızgınlıkla baktım ve sonra Draco'ya baktım.

Draco: Mutlu musun?

Alice: Hem de çok. Sen?

Draco: Tahmin edemeyeceğin kadar...

Güldüm.

Alice: Neden? Baloları çok mu seversin?

Draco: Aslında pek öyle denemez. Yanımda sen varsın Alice. Bu yüzden mutluyum. İyi ki varsın...

Dediğiyle o kadar mutlu oldum ki.

𝐅𝐨𝐫 𝐚 𝐏𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫 𝐆𝐢𝐫𝐥 | 𝐃𝐫𝐚𝐜𝐨 𝐌𝐚𝐥𝐟𝐨𝐲Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin