Happy House |Jensoo|

20

Chaeyoung;

"Yemeğinize niye zehir atalım amına koyayım mallar!"

Jisoo;

"Mahalle karısı gibisiniz maşallah. Her şeyi beklerim ben sizden."

Lisa bağırarak;

"Sus be! Bak yemek hazırlamam aç kalırsınız."

Jennie ve Jisoo salona geri döndü. Koltuğa oturup yemeğin gelmesini bekliyorlardı. Jennie;

"Bak ne yapalım biliyor musun? İlk önce yemeği sen ye. Eğer bir şey olursa yemeğin zehirli olduğunu anlarım ve yemem."

"Neden ben yiyormuşum. Sen ye."

"Hayır! İlk ben buldum bunu."

"O zaman planı uygulamıyorum."

"İyi."

Jisoo etrafına baktı. Bir şey eksikmiş gibi hissetti. Jisoo;

"Antony nerede?"

"Uçağı kaçırmamak için sabah gitti."

"Sabah mı, benim neden haberim yoktu?"

"Sen mışıl mışıl uyuyordun da ondan."

Lisa ve Chaeyoung yemekleri masaya götürmeye başlamıştı. Chaeyoung;

"Eğer yemekleri yemek istemiyorsanız sorun değil. Biz yeriz."

"Konuşma da işini yap."

Chaeyoung sırıtarak mutfağa gitti. O sırada masayı düzenleyen Lisa;

"Otursanıza."

Jennie ve Jisoo koltuktan kalkıp masaya oturdu. Jennie;

"Yemekler güzel görünüyor aslında."

Lisa ve Chaeyoung masaya oturarak;

"Güzel görünecek tabi. Biz yaptık."

Jisoo neden masaya oturduklarını anlamamıştı. Jisoo;

"Siz neden masaya oturuyorsunuz?"

"E bizde yiyeceğiz."

"Nasıl?"

"Oldu Jisoo! Hem yemeği biz hazırlayalım hem de hepsini siz yiyin. Bizde kahvaltı yapacağız."

"İyi. Sizde yiyin."

Jennie ve Jisoo daha elini çatala bile uzatmadan Chaeyoung ve Lisa yemeklere dalmaya başlamıştı. Jisoo'nun en sevdiği krepler çoktan bitmişti bile. Jennie;

"Yavaş be ayı!"

Chaeyoung;

"Ne ayısı be! Sizde bu kadar ağır olmayın yani biz ne yapalım?"

"Ağır mı? Lan daha yeni oturduk masaya."

Jisoo;

"Bana krep borçlusun Lisa!"

"Nedenmiş?"

"Hepsini bitirmişsin de ondan. Baksana bir tane bile kalmamış."

"Ya kötüymüş."

O sırada Jisoo'nun annesi işten eve dönmüştü. Jennie;

"Umarım bizi gördüğünde bize kızmaz."

"Umarım."

Jisoo'nun annesi salona girdi. Kahvaltı yaptıklarını görünce;

"Afiyet olsun kızlar."

"T-tesekkürler anne."

Annesi gülümsedikten sonra merdivenlerden odasına çıktı. Jisoo derin bir oh çekerek;

"Oh! Bize kızacak diye o kadar korktum ki."

Chaeyoung merakla;

"Niye kızsın?"

Jennie ve Jisoo olayı anlatıp anlatmamak konusunda biraz düşündükten sonra Jisoo;

"Biz çıkıyoruz."

Chaeyoung;

"Belli zaten. Devam et."

"Dün akşam bunu öğrenince kızdı işte."

Lisa;

"Neden ki?"

"Benim zengin bir kocayla evlendirmeyi planlıyordu. Şimdi birbirimizi sevdiğimizi anladı sanırım. Vazgeçti."

"Olması gereken bu." Dedi Chaeyoung.

Chaeyoung ve Lisa'nın karnı doymuştu. Lisa ayağa kalkarak;

"Biz artık işimizin başına dönelim."

Chaeyoung ve Lisa mutfağa gittiler.

Jisoo;

"Neden konuşmuyorsun Jennie?"

"Bir şey düşünüyordum da."

"Ne düşünüyordun?"

"Üniversiteyi bitirmeme 1 hafta kaldı."

"Yani?"

"Buraya eğitim masraflarımı karşılasınlar diye geldim. Yani okulu bitirdikten sonra gerçek ailemin yanına döneceğim."

Jisoo bunu tamamen unutmuştu. Jisoo;

"Hayır hayır! Gitmek zorunda değilsin. Burada da kalabilirsin."

"Ama ailemi çok özlüyorum Jisoo."

Jisoo, Jennie'nin dizlerine çömelerek;

"Eğer özlüyorsan abin Antony'i arayabilirsin."

"Hayır aramak istemiyorum. Yanlarına gitmek istiyorum Jisoo!"

Jennie haklı olduğundan Jisoo tek bir kelime bile etmedi. Daha sonra Jisoo;

"İstersen Antony'i şimdi arayalım. Ne dersin?"

"Olur."

Jennie abisi Antony'i aradı. Telefon bir süre çaldıktan sonra;

"Alo."

"Alo Abi. Eve döndün mü?"

"Evet. Şu an Barcelona'dayım."

"Peki evde şuan kimler var?"

"Lara ve Luis var. Gloria dışarıda."

"Lara ve Luis ile konuşmak istiyorum."

Antony telefonu ablası Lara'ya verdi. Lara;

"Alo."

"Alo Lara. Sen misin?"

"Evet. Nasılsın?"

"Şu anda o kadar çok iyiyim ki abla..."

Lara uzun zamandır konuşmadığı kardeşiyle konuşuyordu. Gözleri dolmuştu. Lara;

"Ağlamaktan konuşamayacağım. Telefonu Luis'e ver."

Antony telefonu Luis'e verdi. O da ağlıyordu. Luis;

"Alo abla."

"Luis! Nasılsın?"

"İyiyim. Sen?"

"Bende. Ne kadar da büyümüşsün Luis! Sesin çok farklı geliyor. İlk duyduğumdan çok farklı."

"Sabit mi kalsaydım?"

"Hayır da... Bilmiyorum... Konuşamayacağım telefonu kapat Luis!"