00

752 53 31
                                    

"Merlin biliyor ya, o gün onlarla karşılaşmamış olsaydım burada olmazdım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Merlin biliyor ya, o gün onlarla karşılaşmamış olsaydım burada olmazdım."

Turuncu kapaklı defteri yeniden kapadı Harry. Üstünde sadece 'M.K.' yazıyordu, diğer her şey minik çizimlerdi. Renginin soluklaşmasından, kıvrılmış kenarlarından belliydi uzun zamandır burada olduğu ve zamanında bile çok şey görüp geçirdiği.

"Sirius bana bunu hiç anlatmamıştı." diye mırıldandı. Defteri bulduğu kutuya koyup koymamayı düşündü ama sonra vazgeçti. Artık güvenli olmadığı düşünülen binanın kaderinin ne olacağı belli değildi, hem merak etmişti.

Eski yatağa oturdu, ilk sayfayı yeniden açtı ve fotoğrafı açtı. James Potter, Sirius Black, Lily Potter, Remus Lupin... Peter Pettigrew'i gördüğünde yüzünü buruşturdu ama sonrasında fotoğrafın tam ortasındaki surat dikkatini çekti, bu kadını tanımıyordu.

Defteri daha iyi bakabilmek için kaldırdığı sırada fotoğraf düştü. Yapışkanı yıllar içinde azalmış olmalıydı. Harry kendine kızarak fotoğrafı almak için eğildiğinde arkasında yazılar olduğunu fark etti.

"Aylak, Patiayak, Kılkuyruk, Çatalak, Lily-pad ve Mari, 1976 Temmuz 18, hepsi sarhoş ama muggle partisi nasıldır artık biliyorlar."

Harry gülümseyerek fotoğrafı çevirdi. Biraz daha baktıktan sonra yerine koydu ve hızlıca sayfalar arasında gezindi. Bu defterde ailesinin Hogwarts'taki son senelerine dair birçok anları vardı.

"Harry! Neredesin? Kapıda kaç saattir seni bekliyoruz!"

Hermione'nin sesini duyunca hızlıca ayaklanıp yanına gitti Harry. O kadar heyecanlanmıştı ki, söylediklerini dinlememişti bile.

"Şuna bak Herm, çok güzel değil mi?"

Hermione kızgın olsa da, sözlerini yutmayı başardı ve Harry'nin elindeki defteri alıp birkaç saniye boyunca inceledi. Aniden, o da meraklıydı.

"Bu tanımadığımız bir kıza mı ait? Ailenle yakın görünüyor."

"Değil mi? Niye kimsenin anlatmadığını merak ediyorum."

Usulca kafasını salladı Hermione. "Defteri yanına alacak mısın?"

Hızlıca kafasını salladı Harry. "Burada bırakamam, hepsini okumam gerek."

Başıyla onayladı Hermione, ardından yeniden sabırsız bir tavır sergileyerek Harry'yi kolundan tuttu ve dışarı sürüklemeye başladı. "Şimdi acele etmeliyiz, herkes bizi bekliyor."

---

Asasıyla yatağının içine, yorganının altına kıvrılmış olan Harry, kendini yeniden Hogwarts'taki o küçük öğrenci çocuk gibi hissetti. Lumos büyüsüyle aydınlattığı asasının ucu, direkt deftere doğrultulmuştu. "Başlayalım bakalım."

take me back | marauders eraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin