15.12.1976
"Sizden daha önemli olan şeylerle karşı karşıya kaldığınızda, kendinizde iyileşmeye başlayan birçok şeyi fark edeceksiniz. Bilmek ve karşı karşıya kalmak aynı değildir. Birinde oradadır, birinde ise tam karşınızda."
Çantaya gerekli gördüğü bir şeyler atarken aslında dikkatini dağıtmaya çalıştığının farkındaydı ve bu, ona hiç yardımcı olmuyordu.
Dolunay gecesi gelmişti. Çapulcular çoktan gitmişti, kendisi de bekliyordu ama ne beklediğinden emin değildi. Duvarların üstüne geldiğini fark ettiğinde çantasını alarak kendisini dışarı attı.
Şanslıydı ki, Lily ortalıkta görünmüyordu. Ona yalan söylemekten hoşlanmıyordu ancak yakalanırsa başka çaresi yoktu.
Ses çıkarmamaya çalışarak salondan çıkmıştı ki, Şişman Leydi'nin önünde bekleyen Regulus ile göz göze geldi. Bir şey demeden önce etrafı kontrol edip portreyi kapattı. "Astronomi Kulesi'nde buluşmayacak mıydık?"
"Oradan geliyorum." dedi Regulus sıkkın bir tavırla. Bahçeye doğru yürümeye başladılar. "Biraz kalabalıktı."
Marilyn hiçbir şey söylemedi, daha çok meraklanmakla meşguldü. Öğreneceği şeylere yaklaştıkça heyecanı da aynı ölçüde artıyordu.
Klasik bir yer olarak Kara Göl'e geldiklerinde Regulus yine sessizlik büyüsü yaptı. Marilyn bunun daha kolay yöntemleri olduğunu düşünmeden edemiyordu ancak bir şey söylemedi. Regulus karmaşık surat ifadesiyle kendisine döndüğünde sessizce konuşmasını bekledi.
"Dediğim şeyi düşündün mü?"
"Yardım meselesini mi?"
"Evet." diye onayladı. Konu açıldığında yüzünde hep aynı huzursuz ifade vardı. "Bana tam olarak ne istediğini söylemedin."
Regulus ağzını açmıştı ki, Marilyn araya girdi. "Ama yine de biraz araştırma yaptım. Yine de, önce seni dinleyeceğim."
Regulus gülümsememek için dişlerini sıktı ve bir saniye sonra konuşmak için hazırdı. "Voldemort'un asıl sırrı, hortkuluklar. O canavar, ruhunu parçalara böldü, biri onu öldürse bile hepsi yok olana kadar asla ölmeyecek."
Derin bir nefes aldı ve Marilyn'in her şeyi sindirmesi için bekledi. "Bunu benden başka bilen olduğunu düşünmüyorum. Hortkuluklardan birinin ne olduğunu çözmeye çok yakınım ama bu yalnız yapabileceğim bir şey değil."
"Bu yüzden bana geldin." diye mırıldandı Marilyn. Hortkulukları duymuştu ancak gerçek olmaları aklının ucundan bile geçmemişti. "Neden Dumbledore'a gitmiyorsun? Eminim o-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
take me back | marauders era
FanfictionSavaşın sona ermesinin ardından Grimmauld Meydanı 12 Numara'daki eve gelen Harry, burada Sirius'a ait olmayan bir anı defteri bulur. "Oh, take me back to the night we met..." - harry potter fanfiction. - yarı bağımsız fanfic. - marauders dönemi. ...