Angst değil
Okuyan çoğu kişi hayalet okuyucu. Lütfen hayalet okuyucu olmayın ve emeğime saygı duyun.
Yan shipler: Yok
İyi okumalar!!
~~~
5 yıl önce
"Heves?? Dalga mı geçiyorsun sen benimle? Ne hevesi?! Benimle heveslerin için mi sevgili olup duygularımla oynadın?! Aşıktım ben sana aptal!!"
Chan, karşısındaki genci omuzlarından sertçe ittirdikten sonra koşarak uzaklaştı. Göz yaşları durdurak bilmiyordu. Deliler gibi aşık olduğu çocuk karşısına geçmiş onunla hevesleri için birlikte olduğunu ve ayrılmak istediğini söylüyordu.
Chan o gün aldığı yarayı, yaşadığı onca üzüntüyü kalbine gömmeyi başardı fakat o günü asla unutmayacaktı, unutamazdı. Yaşadığı o acı basit bir şey değildi çünkü. Canı çok yanmıştı evet ama bunun bir daha olmasına asla izin veremezdi. Söz verdi kendine. 'Bir daha asla duyguların ile oynanmasına izin vermeyeceksin' diye.
Sözünü tutabilecek mi dersiniz?
✨✨✨
Günümüz
Chan, sahilde oturmuş bacaklarını da uzatmış denizi izliyordu. Denizin dalgalanırken çıkardığı sesler onu sakinleştiriyor, içine huzur dolmasını sağlıyordu. En sevdiği aktivite buydu Chan'in. Denizin sakinleştirici etkisi ruhuna iyi gelirdi hep.
Chan, denizi izlerken düşüncelere dalmıştı bile. Temiz havanın da getirdiği mayışma hissiyle gözlerini yavaş yavaş kaparken yanında hissetiği hareketlilik ile başını sağ tarafına çevirdi.
Yanına kısa boylu, siyah saçlı bir adam oturmuştu. Chan, onca yer varken onun neden tam da yanına oturduğuna anlam veremesede adamı hafifçe dürtüp kendisine bakmasını sağladıktan sonra gülümsedi.
"Bir isteğiniz mi vardı bey efendi?"
"Oh hayır. Oturmak istemiştim sadece. Rahatsız olduysanız kalkabilirim."
Chan başını hızlıca iki yana sallayıp adamın yüzünü incelemeye koyuldu. Tanıdık gelen yüz içini tuhaf bir his kaplamasını sağlarken iç çekip önüne döndü.
Yanındaki adamda önüne dönmüş ve kaldığı yerden denizi izlemeye devam etmişti. Chan bir süre daha denizi izledikten sonra oluşan tuhaf atmosferden dolayı tekrardan adama doğru döndü ve gülümseyerek "Sizi bir yerden tanıyor gibiyim." dedi.
"Ne tesadüf ki bende sizi bir yerden tanıyorum."
"Adınız...neydi?"
"Seo Changbin."
Chan duyduğu isimle kaskatı kesilirken istemsiz hızlı hızlı nefes alıp vermeye başladığını fark etti.
"Changbin?"
Changbin, karşısındaki adamın aniden gerilen suratı ile bir şeylerin ters gittiğini anlasa da bozuntuya vermemeye çalışarak konuştu.
"Biz... tanışıyor muyuz?"
Chan aniden ayağa kalkıp hızla uzaklaşmaya başladığında Changbin şaşkınlıkla arkasından bakakaldı. Bir kaç saniye donakalsa da koşarak uzaklaşan adamın arkasından hızla ilerleyerek bileğinden kavradı ve kendine çekti.
Birleşen bedenleri ile şaşkına dönen Chan'in şaşkınlığından faydalanıp konuşmaya başladı.
"Adın ne? Tanışıyoruz sanırım."
"Changbin...zorlatma bırak gideyim."
"Hayır. Bu garip tavırlarının bir açıklaması olmalı. Seni bir yerden tanıyor gibiyim ve adımı duyar duymaz kaçıyorsun. Bu bizim daha önceden tanıştığımızı gösterir. Adın ne?"
Chan bıkkınlıkla nefes verip "Christopher Bang Chan." diyerek Changbin'in ellerinden kurtuldu ve hızla uzaklaşmaya başladı.
Changbin ise yıllar sonra ilk defa duyduğu isim ile şok geçirmek ile meşguldü.
✨✨✨
Israrla çalan kapıya göz devirerek ilerlemeye başladı Chan.
Evine geleli henüz beş dakika olmuş olsa da ardı arkası kesilmeden çalan kapı ile sinirleri bozulmaya yetmişti. Gün içinde yaşadığı şoku zaten zar zor sindirebilmiş olması yetmezmiş gibi ısrarla çalan kapıya hiç bakası yoktu fakat mecbur kapıya doğru ilerledi.
Kapıyı açtığı gibi gördüğü beden ile donup kaldı. Hadi canım takip mi etmişti??
"Changbin? Senin burada ne işin var?"
"Konuşmak istiyorum Chan. İçeri girmeme izin verir misin?"
"Konuşacak ne var? Ben konuşacak bir şeyimiz olduğunu düşünmüyorum. Lütfen git."
"Hayır! Lütfen izin ver gireyim. Konuşmak istiyorum."
Chan dolmaya başlayan gözlerini gizlemek için dudaklarını dişleyerek başını aşağıya eğdi.
"Git dedim..."
Changbin karşındaki adamın sözlerini umursamadan içeriye girdi ve kapıyı kapattı. Sessiz sessiz ağlayan çocuk içinin parçalanmasını sağlarken ellerini Chan'in omuzlarına yerleştirip gülümsemeye başladı.
Chan, Changbin'in aniden kendisine temas etmesiyle irkildi ve kıpkırmızı olmuş gözlerini umursamadan başını kaldırıp Changbin'in gözlerinin içine bakmaya başladı.
İkilinin buluşan irisleri yıllarca birbirlerini görememenin özlemi ile asla teması bozmuyordu ve gittikçe yakınlaşan yüzleri de birbirlerine olan özlemlerin kanıtıydı.
Changbin bakışlarını Chan'in dudaklarına indirmiş yüzünü yaklaştırmaya devam ediyordu fakat duyduğu sözcükler ile kendine geldi ve bakışlarını tekrardan Chan'in kahve irisleri ile buluşturdu.
"Bana bunu neden yaptın Changbin?"
"Ben.."
"Günlerce özür bekledim senden. Basit bir özür! Kullandın sen beni farkında mısın? Ben...asla unutmadım. Yıllar geçti ama ben senin yaptıklarını asla unutmadım. Şimdi de karşıma geçmiş yüzsüz gibi konuşmak istiyorsun benimle. Korkunç bir insansın. Korkunç!Kalbimi paramparça etmekten başka bir işe yaramadın."
"Chan...buraya senden özür dilemeye geldim. Biliyorum çok geç kaldım ama...senden ayrıldıktan kısa bir süre sonra hislerimin sadece basit bir heves olmadığının farkına vardım. Çok geçti herşey için ama ben..belki bir gün tekrardan seninle karşılaşırım diye ümidimi kesmedim. Özür dilerim. N'olur beni affet! Seni hiç olmadığın kadar mutlu bir insan yaparım. Hatalarımı telafi ederim! Yeterki affet."
Chan duyduğu duygu yüklü sözler ile gözlerinin tekrardan dolmaya başladığını hissederken gözlerini sıkıca yumdu ve dudaklarını Changbin'in dudaklarına bastırdı.
Dudaklarını dolgun dudaklarda bekletirken kısa bir süre sonra oynatmaya ve yıllardır özlemini çektiği dudakları hırsla öpmeye başladı.
Aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen Changbin'e olan hisleri asla ölmemiş ve geçerliliğini korumuştu. Kalbi Changbin için atıyordu. Yaşadığı her bir duyguyu Changbin için yaşıyordu.
Dudaklarını oynatmaya devam ederken yavaş yavaş odasına doğru ilerlemeye başladı. Changbin ne yapacaklarını az çok anlamış ve Chan'e tüm hırsıyla karşılık vermeye devam etmişti.
Odaya girdikleri anda Changbin, Chan'i omuzlarından itip yatağa yatırdıktan sonra üzerine çıktı ve dudaklarını Chan'in boynuna bastırdı.
"Yılların özlemini çıkartalım mı bebeğim?"
"Çıkartalım sevgilim."
✨✨✨
Smut yok ehehe :)
Sonraki bölüm Minlix olur diye düşünüyorum.
Siz yinede ship fikirlerinizi buraya yazın.
Byes!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Skz ~Oneshots
FanfictionKarışık shiplerden oneshotlar ~Stray Kids shipleri içerir. ~Smut içeren bölümler de vardır, başına uyarı koyuyorum. Smut içerikli bölümlerin üstünde 🔥 işareti bulunuyor. ~Angst olan bölümler de içerir, başına uyarı koyuyorum. #oneshots🥇 #gaycouple...