CENNETTEKİ CEHENNEM

4.BÖLÜM : FIRTINA YAKLAŞIYOR!

Ben geldim. Nasılsınız efenim umarım keyifleriniz yerindedir. Fazla tutmayayım iyi okumalar. Oy verip yorum yaparsanız sevinirimm 💌👾
...

Daha gün doğmadan yola çıkmak için erkenden uyanmıştık. Kıyafetlerimi ve kemerler ve silahlarımı taktım ve aşağıya indim. Herkes oturmuş sohbet ederek bir şeyler yiyordu. Hepsi korkuyordu ve ben bunu anlıyordum fakat hala gülümsüyorlardı.Beni görünce gülümseyip el sallayan kıza baktım. Bizimkilerle birlikte olunca içindeki çocuk çıkıyordu. "Sonunda uyandın uyuşuk lider. Sen gelmeden her şeyi yemeye çalıştım ama başarısız oldum." Dediğinde güldüm bu kız asla büyümüyordu ve bunu söylerken bile nasıl cilveli olmayı beceriyordu?  Yemeklerden yeyip sohbet ediyorduk. Vira' nın durumuna bakmak ve şu diğer kafileye bakmak için handan çıktım. Tabi ki arkamda hoplayıp zıplayan bir adet Erna vardı. "Beni bekle!" diyerek yanıma zıpladı. "Rüyamda çok ilginç bir şey gördüm." dedi bunu dediğinde ne gördüğünü sormamı ister gibi baktı. Nefes verip "Ne gördün Erna ?" diye sorduğumda sırıtıp anlatmaya başladı "Bir traktöre dönüştüğümü gördüm." deyip kahkaha attı. Asla böyle bir şey beklemediğim için bende kahkaha attım. "Senin üstüne geliyordum.  Hatırlıyor musun, lisenin ilk yılında at alıp beni ezeceğini söylerdin. Bende o yüzden senin üstüne sürdüm bir kaçışın vardı görmen lazımdı." dediğinde kahkaha attık. "Artemis' i alır almaz üstüne sürmüştüm." deyip kahkaha attığımda o somurtuyordu. Çünkü benim yüzümden saçlarının bozulduğunu düşünüyordu. Gülerek Vira' nın olduğu odanın önüne gelmiştik. Birbirimize bakıp içeri girdiğimizde ayaklanmış bir Vira ile karşılaştık. Sinirle "Senin ayakta ne işin var yatman lazım!" diye azarladım. "Hiçbir zaman boş durmayı sevmemişimdir. Bunu en çok siz iki işe yaramaz bilirsiniz." deyip güldü. Tek işi bizi sinir etmekti. "Sen otur, biz etrafı topladığımızda sen de gelirsin." dediğimde kafasıyla reddetti. "Hayır sizinle birlikte geliyorum. Etrafta işe yarar bir şey var mı diye bakacağım." deyip yanı başındaki çantayı alıp kapıya yürüdü "Hadi vakit kaybedemeyiz hanımlar!" deyip çıktığında biz de peşinden çıktık. Vira her zaman güçlü durmayı becerirdi. Uzun bir kızdı saçı kulağının dibinde bitiyordu ona ayrı bir sert hava katıyordu. "Ben şu diğer kafileye bakacağım." dediğimde Erna kafasıyla onayladı. "Diğer kafile?" doğru , onun hiçbir şeyden haberi yoktu. "Gel sana anlatırım" dediğim gibi yanıma geldiğinde birlikte diğer kafilenin olduğu odaya doğru yürümeye başladık.

Odanın kapısını açıp içeri girdim hepsi uyuyordu. Umarım yollarına engel çıkmaz ve gidecekleri yerlere rahatça gidebilirlerdi. Sonuçta onlar da masumdu. Tam çıkacağım sırada "Burada ne yapıyorsun Psikopat lider?" diye soran adama kıkırdadım. "Yaramazlık yapıyor musun yoksa uyuyor musun diye kontrole geldim yaramaz bebek." dediğimde dişlerinin arasında "Bana bebek deme! Neden geldin buraya?" gülüp biraz daha yaklaşıp kulağına fısıldadım "Seni uyurken öldürecektim ama sen beni yakaladın , tüh bak yine öldüremedim." diye samimiyetsizce gülümsedim o da aynı şekilde baktı "Tüh, şansına küs ufak." dedi garip adam. "Biz gidiyoruz istediğiniz gibi takılın buralarda. Yolunuz açık olsun ve unutma Bebek , biz bize zarar vermediği sürece masumlara zarar vermeyiz. Kendine dikkat et Bebek ve bir daha karşıma çıkmasan kafilen ve senin için daha iyi olur. Dikkat edin." deyip göz kırpıp dışarı çıkıp kapılarını kapattım.  

Vira' yla diğerlerinin yanına gittiğimizde hazır ve araçlara binmişlerdi. Artemis' in sırtına çıkıp kafasını okşadım.Yola çıkma vaktiydi şuan saat sabah  3.56 yani akşama kadar yaklaşık 15 saatlik bir süremiz vardı. Son kez arkamıza baktığımda onunla göz göze geldim. Nah çekme perilerim uçuşuyordu, Bi tanecik çeksem ne olur ki? Kendine gel Athena sen bir lidersin liderliğe uygun davran! Bir daha nerede göreyiz zaten çek kızım çek , ben arkandayım. Genelde sol meleğe uyardım ama bu sefer uymadım demek isterdim fakat yine uydum gülümseyip nah çekip tekrar önüme dönüp kahkaha attım. Tekrar arkama baktığımda duvara yaslanmış kollarını önde birleştirmiş kafasını eğmiş gülüyordu. Şu an fark ettim ulan yakışıklıymış bu güzelim çocuğun yüzünü dağıtmışım. Güzel gülüyordu vesselam. Lan bizimkiler ilerlemiş görünmüyordu. Ağzımdan bir küfür yuvarlayıp hızlandım. Rüzgar yüzüme vuruyordu , saçlarım savruluyordu. Bu bana huzur veriyordu her zaman atları sevmiştim. Artık kafileyi görebiliyordum. Güneş doğmaya başlamıştı saat 7'ye geliyordu. Erna ' nın yanına gittiğimde endişeli gözlerle bana bakıp "Neredeydin Athena biraz daha gelmesen geri dönecektim." demesine güldüm. "Bir şey halletmem gerekiyordu onu hallettim." dedim. Aynen Athena halletmen gereken işte nah çekmekti değil mi? Kendimi kınıyorum ama bir daha olsa bir daha yapardım. Bu düşüncelerimi Lena ' nın sesi böldü "Gayet iyi gidiyoruz Athena, bu hızla bir haftadan daha kısa sürede varacağız gibi görünüyor.Bu gidişle 1 haftada değil 5 gün içerisinde orada olabiliriz." dedi, bu fazlasıyla iyi bir haberdi ama bu sefer övmeyeceğim çünkü övdüğüm her işe bir bok bulaşıyordu.