Bünaydın e dostlarrr. Nasılsınız , umarım iyisinizdir.
Daha fazla tutmayayım sizi iyi okumalarrrr.
Oy verip yorum yaparsanız sevinirim👾💌
...
Ne kadar süre geçmişti, bana ne olmuştu hiç bir şey bilmiyordum . En son hatırladığım onun sesiydi şimdi ise sarsıldığımı hissediyordum. Neredeydim, neden gözlerimi açamıyorum? Canım acıyordu hem de fazlasıyla ama yumuşak bir yerde yatıyordum.
Zorlukla gözlerimi araladım ışığa alışmak için gözlerimi kıstım. Sabah olmuştu. Etrafa baktığımda onun kahve gözleriyle karşılaştım nedenini anlayamadım ama onu görmek rahatlamıştı. Ama rahatlamaması gerekirdi o da yabancıydı. "Sonunda uyandın Uyuyan Güzel!" Demesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. Kalkmaya çalışırken canımın acımasıyla inledim. Sinirle omuzlarımdan geri ittirdi "Aptallık etme de dinlen! Merak etme meraklı değiliz sana hesap ver sonra defol git!" Dedi fakat umursamadım eğri uzandığımda samimi bir sesle "Teşekkür ederim" dememi beklemiyor olsa gerek şaşırdı.
"Teşekkür etmene gerek yok, neler olduğunu anlat. Neden peşindeydiler , neden kaçıyordun ve bu kadar yaralanmanın sebebi ne?"
Ettiği yardımdan dolayı kısaca neler olduğunu özetledim. Ardından düşünceli bir sesle "o çığlık sana mı aitti?" Diye sormasiyla umursamazca omuz silktim "bilmiyorum , bilincim kapalıydı." Anladım dercesine kafa salladı ardından " biraz daha dinlen sonra sen yoluna biz yolumuza." Kafamla onayladım , acaba ismi neydi? Bundan bana neydi?
Ben bunları düşünürken o arkadan birine seslendi "Tylor gel misafirimizin yanında dur." Demesiyle terk edilmiş kervan saraydaki Turuncu Kafa görüş alanıma girdi beni görmesiyle gözleri kocaman açıldı bu ifadesine gülmemek için kendimi çok zor tuttum. "Canımı iste bu manyağın yanına bırakma beni , ağabey!" Demesiyle güldüm gülmek canımı acıtmıştı yüzümü ekşittim "merak etme Turuncu Kafa yemem seni. Hem yaralıyım ne yapabilirim ki?" Dememle korkuyla "Delisin sen yaparsın bir şeyler!" Demesiyle daha çok güldüm. Ardından liderleri ,benim söyleyişimle Bebek, sitemle "Korkak olma lan , geç diyorsam geç!" Demesiyle hemen yanıma ama en uzak konuma yerleşti. Turuncu bana korkuyla bakarken daha çok güldüm. Liderleri Bebekte sabır dilenircesine bir kafa hareketi yapıp çıktı.
Çıktıktan sonra biraz ona takıldım eğlenceliydi fakat kapanan gözlerime karşı koyamamış uykuya bırakmıştım kendimi.
...
Gökteki güneş yakıcı derecede sıcaktı. Sessizce Athena'ya dair bir iz arıyorlardı. Hiçbir iz bulamamaları Erna'yı geriyordu . Etraf sessizdi fakat Erna' nın kafasındaki sesler susmuyordu. Sessizliği "Yok , yok, yok! Bu kız kuş olup uçtu mu !?" sinirle bağrışı bozdu. Onu sakinleştirmek üzere Chan yanına gitti bu süreçte Alex'i ellerinden geldiği kadar Erna'dan uzak tutuyorlardı çünkü her fırsatta ona saldırıyordu. Chan ılımlı bir sesle "Sakin olmalısın Erna ,bu şekilde Athena'ya ulaşamayız. Bak etrafına , herkes Athena ' yı düşünüyor. Hadi devam edelim." demesiyle derin bir nefes verip kafasıyla oynatarak konuşmadan onayladı.
Saatler geçmişti. Hala Athena' dan bir iz yoktu. Biraz atları dinlendirmek ve bir şeyler atıştırmak için durmuşlardı. Erna etrafa bakıp Athena'ya dair iz arıyordu. En sonunda ekipten biraz ileride oturdu ve uçsuz bucaksız kum yığınlarına baktı. Athena bunların içinde ne haldedir? O yalnız kalmayı sevmezdi ki ama onu bu kum cehenneminde tek başına bırakmıştı. O da mı gitmişti? Hani o Eylül gibi erken gitmezdi, öyle inanırdı. Düşünmemeliydi bunları Athena'yı bulacaktı. Tam ayağa kalkmak için yerden destek alırken eline bir kumaş parçası gelmesiyle öylece kumaşa baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CENNETTEKİ CEHENNEM
FantasiaCennet her zaman dünyadan sonraki iyiliğin temsilidir. Cennet insanlar yokken huzurlu ve güzeldi. Peki ya insanların aç gözlülüğü cennette cehennemi yaşatırsa?