Diploma töreni görkemli bir atmosferde gerçekleştirildi.
"Borden mezunları hiçbir koşulda inancını ve gururunu kaybetmemelidir."
Dekanın konuşması uzayıp giderken Lynette korkuluklara yaslandı ve oditoryuma baktı.
Veliaht Prens Finberg ve Argos, mezuniyet töreninde podyumun hemen altında yan yana durdular.
Yüzlerini göremiyordu ama Argos'un ne düşündüğünü biliyordu.
Kaşları hayal kırıklığıyla çatıldı, gözleri güvensizlikle doldu ve konuşurken dekana dik dik baktı. Finberg'in yanında durmaktan nefret ediyor olmalı.
Lynette, Argos'un bu asi yanına aşık olmuştu.
Onun olgunlaşmamış ruhunu rahatlatmak istiyordu.
Olgunlaşmamış bir adamın ne kadar tehlikeli olabileceğinin farkında değildi.
Hayallerini bozan şey, şiddetli alkış sesiydi.
"Lynette, beni takip et."
Hyperion'un alçak sesini duyunca Lynette'in sert ifadesi gevşedi.
"Şimdi prensleri görecek miyiz?"
"Evet."
"Büyük baba."
Lynette, babası yerine büyükbabası Mersamu'ya bakarak sordu.
"Onlara çiçekleri vermemin bir sakıncası var mı? Sanırım bunu benim yapmam daha iyi olur."
"Bu iyi bir fikir."
Genç torununu hata yapmasın diye uyardı.
"Koyu saçlı, uzun boylu adam Veliaht Prens Finberg."
Son yaşamında Argos'un kendisine uyguladığı lanetin neden olduğu açıklanamayan bir hastalıktan öldü.
Lynette, Finberg'in ölümünden sorumluydu.
Finnberg uyurken gizlice saçını kesen oydu.
"Evet, o veliaht prens."
Her taraftan tebrik yağmuruna tutuluyordu. Finberg gösterişli ve zarif görünüyordu ama Lynette'in gözlerinde belli bir yorgunluk vardı.
"Diğeri de Prens Argos."
"İkisi kardeş ve pek de birbirlerine benzemiyorlar."
Mersamu güldü ve Lynette'in kafasını okşadı.
"Bunu görüyor musun."
"Sadece saçlarının rengi değil, auraları da iyiydi."
Hatta anneleri farklı olduğu için Argos'un babasının da Enrique III olmayabileceği konuşuluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Things I Learned After Death
RomanceLynette bir anda her şeyini kaybetti. Ailesi, sevgilisi, karnındaki çocuğu. Sevdikleri için her şeyi yapardı ancak mutlak ihanet ve ölümle karşı karşıya kalırdı. Bütün bu trajedinin arkasında kız kardeşi Kanna vardı. "Zavallı kız kardeşim, ben sadec...