3.Bölüm

111 8 1
                                    

"Kim geliyor?"

    "Usta. O yüzden kalkıp hazırlansan iyi olur, yoksa başım yine belaya girecek."

    Riley homurdandı ve Lynette'e baktı.

    Çilli yüzü, bir cümleyi bitirdiğinde burnunu kırıştırma alışkanlığı. Açıkça, o Riley'di.

    Lynette ayağa kalktı ve aynaya doğru kurşun gibi fırladı.

    "Bu kadar erken kalkmana gerek yok."

    Riley telaşlı bir ses tonuyla ekledi ama Lynette aynadaki yansımasını görünce hiçbir şey söyleyemedi.

    "..."

    Aynada açık tenli ve solgun yüzlü bir kız gördü.

    Ama en şaşırtıcı olanı.

    "Gözleri var."

    Saçlarının her zaman kapattığı sağ gözü sağlamdı.

    "Bu benim yüzüm."

    Lynette elleriyle yüzünü yokladı.

    Sonra minik ellerine, sonra da vücudunun her yerine baktı.

    Yanmış ve erimiş ayak parmakları, bağlı ve kırık bilekleri, hepsi sağlam.

    "....Ah."

    Lynette boş gözleriyle karnını okşadı.

    Ağrısı geçtiği gibi bebeği de geçmişti.

    Sanki hiç var olmamış gibi.

    Lynette küçük yumruklarını sıktı ve gözyaşlarını yuttu.

    "Hanımefendi, iyi misiniz?"

    Riley, sesinde endişeyle ihtiyatla ona yaklaştı.

    Ancak Lynette ona herhangi bir cevap veremiyordu.

    Eğer bu bir rüyaysa uyanmak istemiyordu, eğer rüya değilse.......

    Peki ya bu bir rüya değilse?

    "Riley."

    Aynada yüzü hâlâ ona dönük olan Lynette, hizmetçiyi çağırdı.

    "Evet."

    "Babam bugün gelecek mi?"

    "Evet, üç aydan beri ilk ziyareti bu."

    "Üç ay?"

    Lynette'in babası Hyperion, madencilik işi nedeniyle sık sık malikaneden uzaktaydı.

    Yılda onu gördüğü yalnızca birkaç gün vardı.

    Ancak bir gün madene yaptığı ziyaretler giderek azaldı ve büyükbabası her şeyi devralmaya başladı.

Things I Learned After DeathHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin