Things I Learned After Death

10.Bölüm

Sonunda ideal kişiyi buldu.

Şimdiye kadar gerçekliğin ve masal ideallerinin farklı olduğuna inanıyordu.

Bir prens bile her şeyi mükemmel yapamazdı.

'Peri masalı yalan değildi.'

Kanna'nın aklında prensle çoktan tanışmış ve güzelce düzenlenmiş bahçelerde geziniyordu.

Daha sonra elinden tutup onu kendine doğru çekti.

O anda ona sarılmak üzere olan prens hareket etmeyi bıraktı.

Hayal gücü durduruldu çünkü...

"Şimdiden yürümenin bir sakıncası var mı?"

Finberg'in arkasında biri temkinli bir şekilde ortaya çıkmıştı.

"Evet, bugünkü gibi büyük bir günde ortalıkta dolaşmak istemiyorum."

Veliaht prensin yanında hoş bir gülümsemeyle duran Lynette'ti.

"Hmmm, Prens'in yanında zaten sevimli küçük bir prenses var."

Pisco, Kanna'nın kulağına fısıldadı.

Sanki onun hayal gücünü okuyabiliyormuş gibi.

"......"

Kanna duruşunu dik tutmaya çabaladı.

<Riley'im var, bu yüzden onu Renpesi'ye göndermemiz gerektiğini düşündüm...>

Kız masum bir şekilde gülümsedi ve Kanna'nın hayatını çöpe attı.

O olmasaydı Kanna şu anda Hilt'te hayalini yaşıyor olacaktı.

Belki o zaman veliaht prensle farklı bir açıdan tanışabilirdi.

Hayır, onunla tamamen farklı bir yüzle tanışırdı.

"Neredeyse bir baronun kızı, hangi prenses?"

Kanna alay etti ve Pisco kahkahalarla homurdandı.

"Zor mu? Sen bir baronun kızı bile değilsin."

"..."

"Bir tabakçının kızı."

"Susacak mısın?"

Kanna, Pisco'ya şiddetle baktı.

"Tatlım, hoşuna gitmese bile kabul etmen gereken bazı şeyler var."

Pisco, Kanna'yı omuzlarından yakaladı ve merdivenleri doğrudan görebilecek şekilde döndürdü.

"Tıpkı onun bir prenses olduğu gerçeği gibi."

Kanna elini indirdi ama vücudu işbirliği yapmayı reddetti.

"Hayatımda bu kadar güzel birini görmemiştim."