RONYARONİ

Xeribi / tanıtım/2

“ Çünkü ben bu dünyanın nasıl bir yer olduğunu görünce üstüme öyle bir hüzün çöktü ki altında bir çiçek gibi ezildim..
Onun için de bu masmavi dünyada ne kokum kaldı ne de rengim.
Ben bir defterin iki sayfası arasında değil milyonlarca insanın arasında kurutulmuş bir çiçeğim... ”

☘️İyi okumalar ☘️

Fırat bey karısı Dicleye baktı gülümsedi Dicle hanım kocasına
" Fırat'ım " dedi cilveli bir sesle elindeki katlı elbiseyi yatağın üzerine koyup
Kocasının yanına geldi

Fırat karısının gözlerine bakıp " hayırdır Diclem" dedi şüpheli sesle
Dicle gözlerini kocaman açıp " aşk olsun fırat'ım" dedi Fırat karısının dedikleriyle gülümsedi

Elini Diclenin beline koyup
" Aşk olsun Diclem " dedi göz kırparak eliyle Diclenin yüzünü okşayıp " söyle bakalım ne istiyorsun benden " dedi
Dicle elini tırnaklarını batarken

" Biliyor musun?" Dedi

Fırat kaşlarını çattıp

" Neyi?" dedi

" Herkes Fırat Ağa'nın karısının çok güzel dediğini" dedi
Fırat Diclenin bu kelimeleriyle gülerken

" Bakıyorum hiç mütevazı değilsin karıcım " dedi
Dicle eliyle şalını düzeltip
" Kıskanma, Fırat Ağa " dedi konuyu farklı bir yere çekerek

Dicle Fıratın koluna vurup
" Konu nereye geldi , şey ben fermanın düğününde o geçen hafta aldığımız kırmızı elbiseyi giyebilir miyim " dedi

Fırat Ağa'nın açıkta kalan düğmelerini ilklerken

" Hayır" Fırat'ın kesin sesi Diclenin yüzünü düşürürken
Gözlerini kocaman açıp " evet "

"Hayır"

"Evet"

" Hayır"

"Evet"

Aralarında didişme devam ederken

Kapının sesiyle birbirinden ayrıldılar

Argeş annesine baktı sonra babasına

" Daye yade seni bekliyor " dedi
Bakışları babasına çevirip " Ağam seni bekliyor baba " dedi

İki çift birbirine bakıp
Oğullarına döndü

" Tamam oğlum sen git biz anan ile gelicez" dedi

Dicle hanım telaşlı bir sesle kocasına bakıp

" İkimizi neden birden çağırıyorlar ki " dedi

Fırat Karısının elini tutup " sakin ol hiç bir şey olmayacak" dedi

Dicle korku dolu gözlerle baktı Fırat " bilmiyorum İçim çok kötü oldu" dedi

Fırat Ağa buruk bir tepesum ile elini Diclenin şişkin karnına verip " Ronya için sakın ol Diclem " dedi

Elele tutuşup aşağı indiler

Adar Ağa aşağı inen gelinine ve oğluna gülümsedi

Oğlu mutluy idi

Onun için mutluydu

Şimdi oğlu Ferman için dinliyordu bu mutluluğu

Onlara tedirgin gelen gelinine baktı
" Gelin " dedi aksanıyla
Dicle başını dikleştirip " Efendim Ağam " dedi

Adar Ağa tepesum edip güldü büyük gelini Dicle
Terbiyesiyle insanların Gönlünü fet ediyor idi

Adar Ağa oğluna bakıp " biz yalnız konuşalım" dedi Fırat Ağa karşına bakıp " Diclem sen git ben geleceğim" dedi
Dicle Fıratın gözlerine bakıp " tamam " dedi

Karanlık geçmişin öne sürdüğü sürgünde yalnızdır insan oğlu

Fırat babasının karşısına oturup

" Hayırdır baba" dedi

Dilinde dualar dökülürken tahmin ettiği şeyin olmasını istemiyor idi

" İşler nasıl gidiyor" dedi

" İyi baba hamd olsun" dedi

Adar Ağa başını aşağı yukarı sallayıp

" İyi ,iyi " dedi

Gezginini temizleyip pencereden sızan güneşe baktı

" Vermediler" durdu gözlerini yumdu " kan kokan toprağı veremediler" dedi

" Baba" dedi elini Adar Ağa'nın omzuna koydu
" Ne var Allah'ına o kan kokan toprakta" dedi

Adar Ağa hırıltılı nefesini verip " Fırat bana o toprağı vereceksin" keskin sesi
Fırat Ağa'nın kulaklarını tırmalarken

Babası için anlamadı bu toprağın değerini

" Baba kan çıkar" dedi

" Çıkarsa çıksın ben o toprağı istiyorum" dedi

" İki aileden can gider baba bunu nasıl benden istersin" dedi

" Evlilik yapılır kan biter" dedi

" Baba herkes amca oğluna sözlü olmayan bir davayı neden çıkartıyor" dedi

Adar Ağa ayağa kalkıp " Ronya var onu veririz" dedi kesin sesiyle
Fırat Ağa ayağa kalkıp " ben kızım kurban değil baba" dedi

Anlamıyor idi Fırat Ağa babasının ne isteği var bu toprakta

Çekip gitmişti arkasına bakmadan

Lakin Ronyanın kaderi doğduğu gün başlayacak idi
Mahkûm olduğu kader onun çıkmazı ve ölümü en büyük gerçeği olucak

“Dünya çok acı çekiyor:
Kötü insanların şiddetinden değil,
iyi insanların sessizliğinden.”