Chana göz devirdikten sonra elinde kutularla masasının önündeki koltuklardan birine geçmesini izledim. Bende geçip onun karşısına oturdum ve kutuyu açmasını bekledim.
"Yiaa şapsik nerden biliyorsun"
"Neyi?"
"Pizzanın en sevdiğim yiyecek olduğunu"
"Bilmiyordum ki"
"Neyse bende yalan söyledim zaten en sevdiğim yemek ramen" dedim ve sırıtarak ona baktım.
Sonrada yemeği yemeye başladığımızda 2. Lokmayı tam alacaken aklıma bir şey geldi ve bende yemeden geri çektim ağzımdan.Chan bana bakıp ne oldu der gibi göz kırptı ağzındakileri çignerken.
"Aklıma ne geldi Chan"
"Ne geldi bebeğim?"
"Benim anamgil var ya"
Evet anlamında kafasını salladığında devam ettim.
"Heh işte onlar bu gün evlerine dönecekler."
"İyi güzelim"
"Seni eve Atmami istermisin yakuşuklu"
Chan Side eye atıp
"Ben seni evime atayım güzelim?"
"Ay yohk kız. benim seni eve atmam lazım.""Sebep?"
"Canım istiyor?"
"Hayır sen bana gel"
"Bak valla adam sikiyorlar diye bağırırım ha."
"İşte o zaman büyük ihtimalle müdür ikimizi birden siker"
"Bak bak sende buna izin mi vereceksin."
"Neye"
"O müdür şılığının bana öyle bir şey yapmasına?"
Chan bana baktı ve"Yemek ye minho"
"İyi anladım ben" diyip kafamı sallayarak yemek yemeye başladım.
Chan derin bir nefes alıp verdi ve
"İzin vermezdim."
"Ne?"
"Diyorum ki ben müdürü sikerdim, o sana dokunamazdi emin ol"
Minho zaferle yemeğinden bir ısırık daha aldı. Sırıtarak yemek yedikten sonra zil çalmış ve tekrar derslere girmeye başlamıştık.
.
.
Çıkışta bizim çocuklarla internet cafe ye gittik. Ve 2-3 saat orada takıldık.
Cafeden çıktığımızda akşam olmuştu.
"Hyung sen bu chanı ne zaman bırakcan. Tamam anladık yapabiliyormuşunda, aşık falan olmadın dimi lan."
"Ne aşık olması amk hyunjin. Sadece takılıyorum öyle"
"Sanki bu sefer biraz fazla takıldın hyung"
"Yoo her zamanki gibiyim lix"
"Dur lix yakında çıkar kokusu"
Arkadaşlarıma göz devirip sokak ayrımında onlardan ayrıldım.Eve girerken Chan hyungla karşılaştım.
"Selam hyung. Ve bay bay hyung"
Dedim ve tam eve girecekken
"Nerdesin sen bu saate kadar?"
"Arkadaşlarla internet cafe ye gittik hyung"
"Bu saate kadarmı min?"
"Yani ruhum benden önce gelmediyse evet. Neden hyung sorun ne?"
"Minho saat kaç biliyormusun? Hava ne kadar karanladı kaldır kafanı da bak." Kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım.
"Chan ben erkeğim biliyor demi?"
"Nolmuş yani?"
"Bilmem hatırlatayım dedim.Derin bir iç çekip
"Gel şuaraya tir tir titriyorsun."
Titrediğinin yeni farkına varan minho. Kafasını salladı ve chanın yanında gitti.
Chan minho gelirgelmez kapıyı açmış ve onu içeriye almıştı.
Minho fırsattan istifade chana sarılınca, chanda minhoya sarmıştı kollarını."Ateşinmi var senin"
Minho elini alıp kafasına götürdü ve
"Yoo hyung buz gibiyim dönüyorum yaa" diyip chana daha çok yaklaşmıştı."minho güzelim ateşin var senin, yanıyorsun."
Chan bunu derken minhoyu oturma odasına götürmüş ve onun koltuğa uzanmasini sağlamıştı.
"Chris üzerimi örtsene benim"
"Minho saçmalama. Zaten ateş gibisin.
Bekle geliyorum sakın kalkma."
Minho chanın söylediğine kafa salladı ve chanın mutfağa gitmesini izledi.Minho chanı beklerken bulunduğu koltuğa iyice sinmiş küçücük olmuştu.
Chan geldiğinde hem minhonun tekrar ateşine bakmış ve koltuğun ucundaki masaya elindeki su dolu
Satılı bırakmış, ve içine getirdiği minik havluyu daldırmıştı.
Sudan çıkarttığı havluyu biraz sıkmış ve minhonun kafasına koymuştu.
Hissettiği soguklukla birden gözünü açan minhoya karşı Chan yanağını okşamış ve
"Bir şey yok miniğim." Diyerk korkusunu almıştı.Minho chana kafasını sallamış ve chanın koluna sarılmıştı. Minhonun elini tutmasıyla chanda onun yanına ama yere oturmuş minhonun ateşini düşürmeye çalışıyordu.
Minho kolları arasındaki ona göre daha kaslı olan kola daha sıkı sarılmış uyuya kalmıştı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Minchan/
Romanceokula yeni gelen matematik öğretmeni Christopher bangchan, ve okulun en tembel aynı zamanda da en çapkın öğrencisi Lee minho. 🐺🐈✔️