Chan elleri titrerken tekrardan gülümsemeye çalışmış ve minhonun saçlarını okşamaya devam etmişti. "Sana bunu neden yaptılar güzelim? Birinemi sataştın?" Minho acıdan hırlıyordu.
"Senin yanından çıktıktan sonra sadece sınıfıma gidiyordum Chan... Bir şey yapmadım. 3 tane iri yarı veleddin, bir tane çocuğu dövdüğünü gördüm. Umursamayacaktım ilk başta. Ama içim acıdı..."
Chan minhonun düşüncelerine ve iyi kalbine gülümsemiş ve bir kez daha saçlarını öpmüştü. "Yüzün kadar kalbinde temiz bebeğim. Ama o orusbu çocukları senin yüzünü kan ile pisletti. Bende onları pisleteceğim."
Minho gözlerini kapalı tutarken konuştu. " Senin bir şey yapmana gerek kalmayacak, senden önce ben yapacağım." Minho yaraları yüzünden ağzından minik bir inleme kaçırdı.
"Onlara ebesinin a*ını buldozer ile göstereceğim"~minho. Chan minhonun küfürüne kızsada küfürün şah eserligine kıkırdamadan edemedi. Minhoda dayanamayarak kıkırdadığında Chan konuştu.
"Seni bir kaç gündür tanımama rağmen hayatımın merkezi oldun. Seni asla bırakmayacak ve bunu yapanlardan da hesabını soracağım güzel sevgilim." Minho yutkundu. Onun plan'ı bu değildi. Kendini kaptıranazdı.
"Seni çok seviyorum tek varlığım" ~chan. Ama artık çok geçti. Minho kendisini çoktan kaptırmıştı. Oyun oynayarak dalga geçeceği adama hayvan gibi aşık olmuştu. Chan onu sözleri ile bitirmişti...
"Bende sizi çok seviyorum sayın matematik öğretmenim...*
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
