Kendini ne sanıyordu bu adam?! Titreyen ellerime baktım . Harika . Bir bu eksikti . Şimdi krizin zamanı mıydı diye içimden geçirdim ve derin derin nefes almaya başladım . Evsiz kalmıştım . Acilen bir çözüm bulmalıydım. Benim statümü görmezden gelen bu adam beni ezip geçmişti . Fakat benim asla pes etmeye niyetim yoktu .
Arabama bindim ve elimdeki Gül buketini yan koltuğa attım . İnternetten Araf 'ın evinin konumuna baktım ve doğruca oraya sürdüm . O beklenen karşı atak sonunda oluyordu. Eşittire bakınca ben onun ayağına gidiyor gibi gözüksem de ona asla bu zevki tattırmayacaktım.
Yolun nasıl gittiğini anlamadığım bir hızda sürdüm arabayı . Hala ellerim titriyordu . Ona vurmak istiyordum canı yansın istiyordum . Psikolog olarak çok insan görmüştüm ama bu denli tipik narsist birine hiç rastlamamıştım.
Yollarda binalar azalıp ağaçlar artıyordu sonunda siyah dev demir bir kapının önünde durdum . Kendi kuyruğunu yiyen bir kobra yılanı olan kocaman bir kapıydı . Sembole gözüm takıldığından yanı başımda duran güvenliği farketmem zaman aldı .
Arabamın camına tıklatan 40 lı yaşlarda adam bana dik dik bakıyordu . Camı indirip Araf Arslan'ı ziyarete geldiğimi söyledim .
-Kendisinin misafiri olacağından bilgim yoktu . İçeri giremezsiniz hanımefendi gitmenizi rica ederim.
Duyduğum soğuk sesle sinirlerim iyice bozulmuştu .
- Lavin hanım geldi der misiniz ?
- Kameradan izliyor Araf bey ve talimat vermedi . İstenmiyorsunuz küçük hanım .
Bedenim benden önce tepki vererek kapıyı sertçe açtı . Kafasını kapıya çarpan adam acıyla başını tutarken kapının oradaki güvenlik kamerasına yaklaştım .
El hareketi çektim ve kameraya elimin tersiyle vurdum . Lanet zübbenin tekiydi .
Arabama ilerlerken kapı ağır ağır açıldı . Arabaya hızla binip gaza bastım . Hiç durmadan evin ortasında duran fıskiyeye sürdüm . Çarpmamla bağırmaları bir oldu . Evin çalışanları bağırıyordu . Evin kapısının merdivenli olmamasına şükrederek dış kapıya kadar ilerledim . Arabadan inip öfkeyle kapıyı çarptım ve arabanın kaputuna oturdum .
Çantamdan sigara çıkarıp yaktım . Etrafımda 30 'a yakın çalışan vardı ve hepsi bana hayretler içinde bakıyordu . Kapı yavaşça açıldı ve yüzündeki gülümsemeyle Araf olduğunu düşündüğüm adam karşımdaydı.
Sarı saçları ve mavi gözleri olan tüm bedeni dövmelerle kaplı bu adam kahkaha atmaya başladı .
Ağzımı açmışken yan taraftan bir ses duydum .
-Çok mu komik Pamir ?
Pencerenin kenarında duran gece karası siyah saçları olan , yemyeşil gözlere sahip aşırı yakışıklı bir adamdı bu . Bir dakika ? Pamir mi ?
O zaman bu konuşan ve elindeki proyu içen adam Araftı. Aman ne hoş ...
İstifimi bozmadan bacaklarımı açtım ve sigaramın dumanını üfleyip elimdeki sigarayı havaya kaldırdım . İnceler gibiyken sigarayı Araf'a doğru fırlattım . Gömleğine gelen sigarayla başı yavaşça aşağı indi.
- Ne oldu Araf bey ? Gelişimi hoş karşılamadınız sanırım ? Halbüki ben sizi çok severek ziyaret etmiştim . Dağınıklığın kusuruna bakmayın . Ya da baksanız da olur ..
Pamir denen adam artık kendini tutma gereği duymadan kahkaha atıp eliyle karnını tutuyordu .
- Senden başkası böyle girişler yapmaz diye düşünüyordum kardeşim . Psikolog olduğuna emin miydin ? Daha çok hasta gibi çünkü hahahaha.
Başımı yavaşça Pamir'e çevirdim ve ciddi ciddi bakarken bir anda gülmeye başladım . Araf hala sessizdi .
- Şunun sesi çok çıkıyor , diyerek Pamir'i gösterdim .
Evimi satın alıp beni evsiz bırakman çok basit bir numaraydı Arafçık. Seni bir kere uyaracağım . Evimi bana geri vereceksin . Yoksa ezdiğim heykellerin değil sen olursun .
Araf yüzüme uzun uzun baktı . Bende ona bakıyordum . Eliyle arkama doğru bir işaret yaptığında ne olduğunu anlamadan ağzıma tutulan bezle kalakaldım . Görüş açım iyice bulanıklaşıyordu . Sanırım ben , bayılıyordum ...
Devam edecek ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CANavar'ın Öpücüğü
JugendliteraturEllerime baktım, titriyordu. Asla bitmeyen bir titreme. Ondan böyle delice korkarken ona nasıl yaklaşacaktım!? Benim adım Lavin. Her gördüğümde nasıl sevebildim diye şaşırdığım bu adama aşığım. Günden güne beni yese de insanlığımı tüketse de aşığım...