Lavin Çetinkaya AnlatımıKarşımda duran adamı ilgiyle izledim. Sahiden de patronunun beni çağırdığını söylüyordu.
-Lavin Hanım geç...
Elimi kaldırarak susmasını sağladım.
-Patronun neden kendi gelmedi?
Küstah bir gülüş kondu adamın dudaklarına.
-Araf bey kimseye gitmez, kendine getirir.
Başımı salladım usulca. Anlaşılan kaba ve hadsiz bir zengine çatmıştık.
-Patronu arayıp bana verir misin gelmeden önce almam gerekenleri soracağım.
Biraz düşünse de doktor olduğum için haklı olduğum kanısına varmış, Araf denilen adamı aramıştı. Birkaç çalıştan sonra karşıdan tok, sert bir erkek sesi duyuldu.
Karşımda duran adam durumu izah edip telefonu bana verdi. Telefonu alıp adamına otur işareti yaptım. Telefonla beraber balkona çıktım.
Bir dal sigara çıkarıp yaktım. Nasılsa mesai bitmişti. Derin bir nefes çektim.
Karşıdaki erkeksi, yoğun ses
-Afiyet olsun Lavin Hanım.
Duyduğum cümleyi umursamayarak konuştum.
-Geçmiş olsun Araf bey
Başlarda kısa bir sessizlik oluştu. Sonra usul usul teşekkür etti Araf bey.
Hemen arkasından da ekledi,
-Ne için geçmiş olsun peki?Güldüm.
-Ya iki ayağınızı da kaybettiniz, yada haritayı ve yaşadığınız yeri bilmeyecek kadar hastasınız. Hangisi Araf Demiroğlu?
Karşı taraftan derin bir soluk sesi işittim.
Konuşacağını anladığım saniye sözünü kestim ve,
-Madem derdiniz benim, o zaman kendiniz gelin ve beni davet edin. Bu şekilde kimse beni bir yere götüremez.
Telefonu yüzüne kapattım ve son bir duman daha çekip içeri girdim. Araf beyin adamı hala ayakta duruyordu. Tek bir farkla, konuşmamı duymuş ama asla gerçek olamayacak gibi bir mimikte kalmıştı. Telefonu sahibine uzattım.
-Duydun, burada durmak yerine işinin başına mı dönsen acaba.
Sözlerim adamı kendine getirdi. Başıyla selam verip odadan çıktı. Bu meselenin bu kadar kolay kapanmayacağını biliyordum. Ama bu adam beni kendi isteğiyle çağırmalıydı.
Araf Demiroğlu ...
Daha önce binlerce klinik gezmiş.
Hiçbir doktorla ilerleme kaydetmemiş
Raporlara göre tam olarak nesi olduğunu bilinmiyor.
Bu bilinmezlik nedeni de gerçekten iyileşmek yada sorununu anlamak istemediği içindi.Onun kim olduğunu elbette biliyordum. Dünya'nın sayılı zenginlerindendi. Aynı zamanda garip bir kişilikti. Ama tedavide sonuç istiyorsam, onun beni kafasına kazıması ve kesin bir şekilde hastam olmak için uğraşması gerekiyordu. Kısaca beni benimsemesi ve gerçekten tedavi olmak istemesi gerekiyordu.
Tabi bu planı yaparken asla sonradan olacakları öngörmedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CANavar'ın Öpücüğü
Dla nastolatkówEllerime baktım, titriyordu. Asla bitmeyen bir titreme. Ondan böyle delice korkarken ona nasıl yaklaşacaktım!? Benim adım Lavin. Her gördüğümde nasıl sevebildim diye şaşırdığım bu adama aşığım. Günden güne beni yese de insanlığımı tüketse de aşığım...