Kendi öz kızını, düşman elinden parayla satın alan bir baba sağ kolunu kızını zorluklar karşısında eğitmesi için yanına gönderiyor. Ve hikaye aslında bir baba sayesinde iki kalp arasında devam ediyor.
Güzel kızın hiçbirşeyden haberi yokken yakın ko...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beyaz görkemli ev bana ne bahşedecekti yada benden ne alacaktı..
İkimizde arabadan inip parkeli yolu yürümeye başladık, o önde ben ise onu takipteydim.
Aralıklı mesafelerde takım elbiseli adamlar duruyordu, bacaklarımdaki sızı belime doğruyükseldiğinde elimi deri ceketinin altından biyerden güç alacak şekilde tuttum.
Bir an durup omzunun üzerinden bana baktı bense hiç oralıolmadığım için yürümeye devam etti.
Evin içide oldukça büyük ve ferahtı. Zevkli döşemeleri büyük camları ve açık renk duvarlarıyla korkularımı bi nebze almıştı.
Kapşonunu ilk defa çıkarmıştı, ve yüzünü ilk defa böyle yakından böyle net görmüştüm.
Resim gibiydi. Tüm ayrıntılarıyla çizilmiş bir resim.
Koyu kahve gözleri tel tel kalem gibi kaşları hafif kemerli ucu kavisli burnu, ve dudakları..
Koyu ton dudakları onu çok çekici yapıyordu. Gözlerimi hiç çekmek istemeyeceğim kadar güzeldi.
Ressamına aşık olmuştum.
Salona orta yaşlarda saçları topuz şeklini almış bir abla gelip bana güler ve sıcak yüzle "hoşgeldin güzel kızım" dedi.
Abla o kadar tatlıydı ki gülümsemeden edemedim.
Güldüğüm esnada yine göz göze geldik. Öyle içten bakıyordu ki anlatamam.
Çok geçmeden büyük uzun merdivenlerden kumaş pantolonlu biri inmeye başladı,
Saçları hafif beyazlamış yaşından bir gün alsa da hala çekiciliğini koruyan omuzları dik ve iri bir adam..
Doğruyu söylemem gerekirse ben yaşlı bir adam bekliyorum bunu da direk eledim.
Tüm basamakları bitirip önümde durduğunda gözlerini gözlerime akıtmak ister gibi derin derin izledi beni, normalde bu tür şeylerden rahatsız olurum ama kalbimde çok başka bir his belirdiğinde iki elimide önümde bağlamış bulundum.
