Selam sevgilim.
Bugün hava çok güzeldi. Yani Meksika'da hava nasıl bilmiyorum ama İngiltere yanıp kavrulmuyordu. Aksine hafif bir rüzgar geziniyordu tüm sokaklarda. Sıcaktan ölen çiçeklerin çoğu daha da parıl parıldı bugün. Dünden yağan yağmur her yeri temizlemişti.
Teddy'nin de benim gibi hassas bünyesi olduğu için dışarıya çok çıkarmıyorum biliyorsun ama bugün Teddy dışarıya çıkmayı o kadar çok istedi ki onu kıramadım ve birlikte yürüyüş yapıp parka gittik. Senin ufaklık bugün beni yordu...
Salıncaktan bir türlü inmek istemedi. Onu salıncaktan çıkarmak için kucağıma aldığım anda yeri göğü inletti resmen. Zaten hâlâ kimse beni sevmiyor, birde 'Harry Potter'ın oğluna iyi bakamıyor' diye adımı çıkarmaya başladılar. Sadece bunu değil, 'Teddy'e yemek yedirmiyor, incecik bırakıyor çocuğu.' dediler. Hemde yüzüme baka baka.
Harry yediriyorum yemeğini, kendisi hep kusuyor. Midesi çok hassas, biraz fazla yese hemen tüm yiyeceği çıkarıyor. Şifacı da söylemişti iyi bünyesi olmadığını.
Ama bunu bilmeyenler arkamdan atıp tutuyor işte. Neyse, bu gereksiz konuyu çok fazla uzatmak istemiyorum.
Doğum günün yaklaşıyor sevgilim. Tek isteğim yirmi yaşını birlikte kutlamamız. Bu on beş gün içinde gelme şansının olmasını istiyorum artık. Seni ne kadar özlediğimi bir bilsen...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Worthless Wizard
Fanfictionİşinden ailesine zaman yaratamayan Harry Potter, bir seçim yaptırılması istenince neyi seçecek... İşini mi, aşkını mı?