Geldi doğum günün, ama sen gelmedin.
Yirmi yaşına girdin sevgilim. Biliyorum orası buna pek uygun değil ama umarım orada sana ufakta olsa bir kutlama yapacak birileri vardır. Ron ile görevde ayrıldığınızdan beri aklım sende daha çok kaldı.
Geçen sene geldiğimiz bahçeye geldim bugün Teddy ile. Ufak bir pasta aldım, yaşın kadar mumla doldurdum pastayı. Sonra senin yerine üfledim. Boğazımdan geçmedi sensiz yemek, bu yüzden Teddy bol bol tatlı yedi bugün. Görsen eli ağzı tamamen çikolata ile doldu. Sana onun fotoğrafını gönderdim, eminim oğlunu özlemini çekiyorsundur.
Beni sorarsan bende iyiyim.
Annem artık bizde kalıyor. Canım babacımla tanrı bilir kaçıncı kavgalarını ettiği için bizde kalacakmış bir süre. Aslında iyi oldu benim için, onunla kaldığımda yalnızlığı çok hissetmiyorum.
Seni sordu, iyi olduğunu söyledim. Yalan söyledim. İyi olduğunu bilmiyorum çünkü. Bekliyorum işte, bekliyorum sadece.
Ah, söylemeyi unuttum. Kedileri sevmediğini biliyorum ama Teddy'nin ısrarıyla ve benim de çok istememle bir kedi sahiplendik bugün. İsmini de Teddy koydu, candy gibi bir şey söylediğinden bu ismi koyduk. Çok küçük bir yavru, gözleri yeşil, tüyleri beyaz. Çokta uslu. Umarım geldiğinde onu evden kovmak istemezsin, yoksa evden kovulan muhtemelen sen olacaksın :)
Ben değil, Teddy kovar seni...
Ona bir günde çok bağlandı çünkü.
Neyse sevgilim, doğum günün kutlu olsun. Seni çok, çok seviyorum ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Worthless Wizard
Fanfictionİşinden ailesine zaman yaratamayan Harry Potter, bir seçim yaptırılması istenince neyi seçecek... İşini mi, aşkını mı?
