2.6

2.2K 257 526
                                    

"Jungkook, uyan artık."

Namjoon Jungkook'u uyanması için dürterken bir yandan da dağınık masasını topluyordu. Jungkook oyun oynarken oturduğu masanın başında uyuyakalmıştı.

Namjoon'un sesiyle gözleri yavaşça açılırken üzerinde uyku sersemliği vardı. "Hyung?"

"Uyuyakalmışsın burada. Boynun tutulmasın kalk." Jungkook oturduğu yerde kollarını açıp gerinirken eş zamanlı esnemişti de.

"Jimin'i düşünürken uyuyakalmışım ya. Her yerim tutulmuş bile." Namjoon duyduğu isimle merakla sormuştu. "O kim?"

"Nasıl o kim hyung? Jimi işte."
Namjoon masanın üzerindeki dağınıklığı toparlamayı bitirdiğinde kendi masasına yönelmişti. "Oyun karakteri mi?"

Jungkook'un kaşları çatılırken kendi masasını düzenleyen Namjoon'a anlamaz bakışlar atıyordu. "Benimle taşşak mı geçiyorsun hyung?"

"Hayır. Ciddi soruyorum."

"Jimin'den bahsediyorum o kim diye soruyorsun."

Namjoon olduğu yerde durup birkaç saniye Jungkook'un yüzünü incelemişti. "Jungkook iyi misin?"

"Hyung asıl sen iyi misin amına koyayım?"

Namjoon sandalyesini çekip otururken Jungkook'u incelemeyi de ihmal etmiyordu. "Ben iyiyim. Ama sen pek iyi durmuyorsun."

"Hyung bana şaka mı yapıyorsunuz Taehyung'a mı uydun ne yaptın bilmiyorum ama hiç komik değil." Namjoon geriye yaslanırken saçmalayan arkadaşına ne olduğunu düşünüyordu.

"Ne şakası Jungkook? Niye şaka yapayım? Tanımıyorum Jimin'i."

"Hyung delirmek üzereyim gerçekten. Yoongi'yi de mi tanımıyorsun?"

"Benim bölümümdeki Min Yoongi'yi mi söylüyorsun?"

"Evet. Sevgilin olan." Namjoon'un gözleri şokla büyürken endişelenmeye başlamıştı. "Jungkook ne diyorsun oğlum? İyi değilsin sen. Ne sevgilisinden bahsediyorsun?"

"Hyung yapma korkuyorum amk."

"Asıl ben korkuyorum. Rüya gördün de gerçek mi sandın anlamaya çalışıyorum. Saçmalamaya başladın iyice." Jungkook'un kalbi hızlanmaya başlarken etrafta telefonunu aramaya başlamıştı.

"Ne yapıyorsun?"

"Telefonumu arıyorum. Jimin'e mesaj atacağım."

Odanın her yerinde telefonunu arıyorken ne yaşadığını sorgulamaya başlamıştı. Namjoon da onun endişeyle odada telefonunu aramasını izliyordu. "Sakin ol biraz."

Sonunda ceketinin cebinde bulduğu telefonunu almış mesajlar bölümüne girmişti. Gözleri Jimin'in sohbetini arıyorken bir türlü bulamıyordu. Oluşturdukları ortak grup da görünmüyordu.

Rehbere girip kayıtlı numaralara baktığında da Jimin'i bir türlü bulamamıştı. Çıldıracakmış gibi hissederken kendini yatağının üzerine atmış olanları anlamaya çalışıyordu. "Buldun mu?"

Namjoon'un sorusuyla ona döndüğünde gözlerini kırpamıyordu bile. "Hayır."

Namjoon oturduğu yerden kalkıp Jungkook'un yanına doğru gelmişti. Arkadaşı pek iyi görünmüyordu. "Jungkook öncelikle sakin ol. Ne olduğunu anlamaya çalışalım. Olur mu?"

Jungkook başını olumlu anlamda sallamıştı. "Önce bana Jimin'in kim olduğunu söyle."

"Sevgilim." Namjoon şaşkınlıkla Jungkook'a baktığında bunu beklemiyor gibiydi. "Peki. Nasıl tanıştınız bu kızla?"

franco • jikook textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin