-Aynı şarkıyı beşinci dinleyişimiz, ben bu şarkıları kendime ait hissetmiyorum.
+Kimse kimseye ait değil.
-Değiştir şu şarkıyı Allah aşkına, saçma sapan aforizmaları da kenara bırak. Güzel bi akşam geçirelim.
+Arabesk müziği neden sevmiyorsunuz birader? Mutsuz senaryoları var diye mi beğenmiyorsunuz? Mutlu sonla bitmedikleri için mi? Gerçekleri yüzünüze çarptığı için mi lan yoksa, doğru söyleyin. Mutlu sonlar sadece masallarda olur, bizimkisi masal değil, gerçek. Ben de La Fontaine değilim, az sessiz ol, bak baba bir şey anlatıyor.
-Yenildim diyor kardeş, siktiri yedim diyor. Bir halta yaramadım, yanımda olmadı diyor. Başaramadım, yapamadım, gücüm yetmedi tekmeyi yedim diyor.
+...
-Başka da bir şey diyemiyor işte.
+"Ben aşkın kahrını çekemez oldum" diyor.
-Vazgeçmeyeceksin değil mi? Başkalarına duygusallık salaklıktır diyorsun, başbaşa kalınca ortamı mahvediyorsun..
Sustum zaten, daha da bir şey konuşamadım kendi kendimle. Müzik devam ediyordu, susmasını istemiyordum. İç hesaplaşmayı bir kenara bıraktım. Aristo'dan sonra en sevdiğim filozofun sözlerini dinlemeye devam ettim. Onun da canı sıkılmış belli.
"Artık arama beni, seni kalbime gömdüm" diyor. Başka bir şey demesine de gerek kalmıyor zaten..
O günler aklıma geldi. Gözüm başkasını görmez dediğim günler. Sonra bastım kahkahayı.
-Ulan çocuktun salak, boyun kısacık, ellerin küçücüktü.
+Kalbim?
-..
O zaman cevaplayamadım tabi, biraz zaman geçti aradan farkına vardım sonra. Orta ikiye gidiyordum, çocuktum, boyum kısa, ellerim küçücüktü ama kalbim tek kişi sığacak kadar kocamandı.
Mezuniyet balosu yapmışlar bir sene sonra. Aradan 6 yıl geçti, yeni haberim oluyor. Bizim Mehmet anlattı, tüm kızlarla dans etmiştim dedi. Şimdi olsa "yapma" derdim.
-Otur masaya bir duble gazoz söyle, sonra belli etmeden sadece ona bak. Zaman o masumiyeti öldürdüğünde, o yanındayken gözlerini kırptığın her saniye için pişman olursun. Olma.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şehrimin Kayıp Kıtası
Beletrie365 günün tüm yağmurları bir geceye toplanmış, üstüme yağıyordu. Sonu belli olmayan bir ömrün sonuna adımlıyordum. Dönüş vakti gelmişti, peronda bekliyordum, otobüsün gelmesine 30 dakikadan fazla vardı. Saat 12.00'yi biraz geçiyordu. Telefonumun şar...