Crocus

276 36 39
                                    

Iyi okumalar~~

Haberiniz olsun diye söylüyorum. Kitap 12. Bölümde biticek :)

.

.

.

.

Gözlerini hissedebildiği an tereddüt etmeden açtı onları. Artık görmeye korkacağı bir şey olduğunu düşünmüyordu. Bir balodaydı. Baya iyi hazırlanmış duruyordu. Artık uyumayla evren değiştirmiyordu. Bir anda kendisini günün ortasında bile bulabiliyordu. Yavaş yavaş evrenlerde kalma süresi azalıyordu.

Elindeki viskiye döndü gözleri. Yavaşça daireler çizdirdi içkiye. Sonra tam bakış açısında tuttu. Etrafı kırmızı bir şekilde görüyordu şu an. Salonun hoş bir havası vardı bu şekilde. Yavaşça indirdi bardağını. Etrafına bakınca tanımadığı insanlar arasına serpilmiş ekip üyelerini gördü. Anlaşılan ortak tanınan biri düzenlemişti bu baloyu. Gözü her gün görmeye alıştığı o yüzü aradı. Yüzlerce yüzün arasında onu bulmak için salonu taradı.

En sonunda buldu. Güzel bir takım elbisenin içinde Metin'le konuşuyordu. Yüzünde her zamanki gibi gözlerini kıstıran bir gülümseme vardı. Anlaşılan Metin'le konuşurken eğleniyordu. Ela gözler tarafından süzüldüğünü daha fark etmemişti. Cenan bir iç çekti. Gözlerini hayatında görebileceği en güzel gülümsemeden ayırmak zorunda kaldı. Cebine giden eli telefonunu çıkardı. Telefonunu açıp saate baktı. 17.09 yaklaşık 6-7 dakikadır bu evrendeydi. Artık evrenlerde kalma süresi 2-3 saat arasındaydı. Saat 19-20 gibi tekrardan evren değiştirecekti. O bu minik hesaplamaları yaparken ona doğru gelen kişiyi fark etmemişti.

"Cenan." Önünde duruyordu şu an. Kendi kendine Cenan'ı farkedip onun yanına gelme eğiliminde bulunmuştu. Cenan selamlamak adına yavaşça oturduğu sandalyeden kalktı. Elini sıktı onun. Kahve gözlerinin içine bakarak. "Selam." Diyerek gülümsedi sadece ona. Sonra ise masasına davet etti. Mutluluğun kırıntılarını hissedebiliyordu içinde. Karşısındaki adamın masasına oturuşunu gözleriyle takip etti. Sonra kendi de yavaşca oturdu sandalyesine.

"İş güç nasıl?" Konuyu o açmıştı. Gözlerindeki parıltı dikkat dağıtıcıydı. Bir iki saniyeliğine dalmıştı Cenan. "İyi ya. Yuvarlanıp gidiyoruz klasik. Sen neler yaptın?" Gözler kısıldı, dudaklar kıvrıldı. Cenan'ın onu sormasını verdiği mutluluk yüzüne yansımıştı. "Biz de aynı işte. Uzun zamandan sonra seni görmem iyi oldu." Cenan da onaylarcasına tebessüm etti. Arkada insanların sohbet edişlerinin anlaşılmayan sesleri vardı. Kısık bir müzik sesi ise bu seslere eşlik ediyordu. Az çok ekiptekilerin sesini ayırt edebiliyordu Cenan. Dediklerini pek anlamıyordu ama.

Sonunda Oğuz herkesin dikkatini çekmek adına ellerini çırptı. "Evet beyler ve bayanlar." Diye giriş yaptı. Selen'in de kocasının yanına geçmesi uzun sürmedi. "Bugün ki büyük kutlama balomuz şirketimin iyi bir büyüme gerçekleştirmesinden kaynaklı. Buna olan büyük katkılarından kaynaklı eşim Selen'e..." Alkış sesleri duyuldu. "Yakın dostum Cenan'a" Oğuz Cenan'ın olduğu masaya döndü. Gel buraya dercesine işaretler yaptı. Masasındaki adam başta olmak üzere herkes alkışladı. Cenan yavaşça doğrulup Oğuz'un olduğu yere doğru yürüdü. Oğuz Cenan'ın omzunu sıvazladı.
"Ne kadar teşekkür etsem azdır. İkisinin de şirketimdeki emeği büyüktür. O yüzden bu baloyu onlara adıyorum." Büyük bir alkış sesi duyuldu. Herkes tebriklerini sunuyordu. "Hepinizi önce slow bir dansa davet ediyorum. Sonrasında ise eğlence vaktimiz başlayacaktır."

Cenan'ı masasına uğurladıktan sonda müziğin gelmesini bekledi Oğuz. Sonrasında ise Selen'i ile dans etmeye başladı. Herkes yavaş yavaş çiftler halinde dansa çıkıyordu. Tuğba sevgilisini satıp Ebru ile dansa çıkmıştı. Bir iki dakika birlikte dans ettikten sonra Tuğba gene sevgilisine dönmüştü gerçi. Atakan eşiyle dans ediyordu. Ömer Emre'yi çekiştiriyordu "hadi gel Salsa salsa" diye. Onların bu halini görünce kıkırdamadan duramadı Cenan. Bir çift kahve göze döndüğünde içlerinde dans isteğini görmüştü. "Eeee..." Cümleye nasıl gireceğini bilemedi Cenan. Derin bir nefes aldı. "Dans edelim mi?"

Her Evrende Sen Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin