🦋 BÖLÜM 1 🦋

579 224 142
                                    

Düzenlendi✔

Kitap kapağını elooom10 tasarladı ona isterseniz dm yazabilirsiniz size yardımcı olur. İyi günler Seviliyorsunuz ❤❤❤

🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋
Başlangıç tarihini yorumlara alalım🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋

Bölüm sözü:

Sanki güven ve sevgi, kelimelerle davranışlar üstünde kurulmuş bir yapıydı. Bazen tek bir cümle ile, bazense tek bir davranışla yerle bir olurdu.

Bölüm Şarkısı:

Ah canım sevgilim

Yatağımdan iç çekerek kalktım. Hızlı hareketlerle mutfağa yöneldim. Sanırım biraz geç kalkmıştım. Eğer abim kalkmadan önce kahvaltıyı hazırlayıp, kurmazsam yine bu ince, cılız bedenimi döver diye çabucak dolaptan bir şeyler çıkardım. Dolaba bir göz gezdirdim başka ne çıkarıp masaya koyabilirim diye ama hiç bir şey kalmamıştı. Bugünlük peynir, zeytinle idare edecekti. Dolapta gördüğüm iki yumurtayı aldım. Evde kalan son yumurtalara baktım.

Yumurta çok severdim ama abim de severdi ve bugün yemese eminim güzelce beni döver markete gidip yumurta alıp, gelirdi. Sonra da bir kere daha döver o yumurtaları bana yaptırırdı.

Çıkardığım tavanın içine az kalan sıvı yağdan biraz döktüm. Yumurtayı bu küçük tüpün üstüne vurup, kırdım ve tavaya döktüm. Bunu yaparken iç çekmiştim. Canım yumurta çekiyordu sanırım.

Yumurta piştiğinde onu tüpün üstünden alıp, soğuk suyu üstüne koydum. Ne unuttum, ne unuttum diye düşünürken evde hiç ekmek olmadığını hatırladım ve gözlerim iyice büyüdü. Hızlıca koridorun sonuna koştum. Ses çıkarmayacak şekilde koşmuştum abimi uyandırmak istemezdim sonuçta. Askılıktan mantomu alıp üstüme geçirdim, kapının dışına çıkıp ayakkabılarımı giydim ve hızlıca evden çıktım. Arkamdan kapıyı kapattığıma emin olduktan sonra koşar adımlarla merdivenleri indim ve binanın çıkışına geldiğimde kapıyı hızla açıp kendimi dışarı attım.

Sokak çok ıssız olsa da elimden bir şey gelemediği için fırına koşar adımlarla yürümüştüm.

Fırının kapısını açıp içine girdiğimde orta boylarda ki siyah kıvırcık saçlı gencin gözleri üzerimde gezindi. "Bugün erkencisin?" Dediğinde benle kinayeli konuşuyordu. "Ben iki tane ekmek alabilir miyim?" Diyerek onun kinayeli cümlesine ters tepki vermiştim. Genç elindeki poşete iki ekmek koyup bana verdi. Hızlı bir şekilde cebimde son kalan parayı masaya koyup oradan çıktım. Baya kaba bir tarzda davranmıştım. Adama 'İyi günler' bile dilememiştim. Çok ayıp ettiğim için kendime sinirliydim.

Sessiz yolda kimse olmadığı için orta bir sesle şarkı söylemeye karar verdim. Şarkı söylemeyi hep sevmiştim ve sevecektim.

"Bu dağ bu karları nasıl taşır, anlamadım
Ben bir kez vuruldum
Bir daha hiç kalkamadım
Sevmeyi denedim afalladım affalladım Denedim,olmadı, hiç kimsye inanmadım"

Derin bir nefes aldım tam şarkıya devam ediyordum ki arkamdan bir ses duydum ve oraya kafamı çevirdim. Benim cılız bedenimin o kadar zıttı olan bir bedene sahip iri yarı bir adam vardı. Sarı saçları, mavi gözleri ve sert yüz hatları ile tüm vücuduma korku salmayı becerebiliyordu. Simsiyah giymesi beynimde kırmızı alarm veriyor ve 'tehlike var' diye çığlık attırıyordu. Yaşı tahminimce 23 veya 24 idi. Benim onu inceledigim gibi onun da beni inceledigini fark ettiğimde hızlıca önüme döndüm.

KELEBEK ÖMRÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin