Geri Dönüş

333 16 33
                                    

Selam! Yeni bir kurguyla geldim. Umarım beğenirsiniz. Satır arası yorum yapmayı unutmayın!

🍀

"Rinde tu li ku yî? Ez ji sibê ve li te digerim." (Rinde nerdesin? Sabahtan beri seni arıyorum?)

Defne zümrüt yeşili yöresel elbisesinin kaftanını giyerken annesine döndü.

"Ne oldu anne?"

"Baban seni bekliyor sen gelmişsin ne oldu diyorsun."

Bejna Defne'nin cevap vermesini beklemeden ayrıldı odadan. Genç kadınsa duvarlarla konuşuyormuş gibi cevap vermişti.

"Tamam daye."

Defne yatağın üzerine koymuş olduğu takılarına göz gezdirdi. Altın kemerini beline taktıktan sonra gerdanlığını boynuna geçirdi.

Derin bir nefes aldıktan sonra sırasıyla küpeleri ve bilezikleri de olması gereken yerde yerlerini almışlardı. Aynadan kendini süzdü, kaftanı çok güzel taşımıştı, altınlar ile birbirini tamamlamıştı her şey.

Daha fazla zaman kaybetmeden telefonunu çantasının içine koyup odasından çıktı. Merdivenlerden inerken konağın avlusuna kaydı gözleri. Bütün aile avluda genç kızı bekliyordu. Ruha'nın en büyük aşiretlerinden biri bugün oğlunu evlendiriyordu.

Merdivenlerin sonuna ulaştığında boğazını temizledi ve söze atıldı.

"Ez dereng mam, bibore bavo." (Geç kaldım, kusura bakma baba."

"Lêborînê nexwaze Defne, ger ez li ber te bûma jî, ji ber sedemeke wisa biçûk lêborînê nexwaze. Tu ne mirovekî bêçare yî. Tu keça min î." (Özür dileme Defne, karşında ben olsam bile bu kadar küçük bir sebepten dolayı özür dileme. Sen çaresiz bir insan değilsin. Sen benim kızımsın.)

"Maşallah ji we re." (Maşallah size.)

Dolu gözlerle bakıyordu Bejna kocasına ve kızına.

Defne gülümsedi. Babasının diğerleri gibi olmadığına, kızını herkesten, her şeyden daha çok sevdiğine bir kez daha şükretti. O da aynı şeyleri babasına karşı hissediyordu.

Babam olmasa ne yapardım diye düşündü. Belki de bu kadar çok güçlü olmasının sebebi babasıydı. Babasından aldığı sevgi onu bu kadar güçlü yapıyordu.

"De hayde arabalara!"

Aile Azad Ağa'nın emriyle onları bekleyen arabalara dağıldı. Defne'nin babaannesi, dedesi, annesi ve babası bir arabaya binmişti. Defne ise abisiyle beraber farklı bir arabadaydı.

"Rinde'm, çok güzel olmuşsun."

Defne aldığı iltifat karşısında gülümsemeden edemedi.

"Sende çok yakışıklı olmuşsun Arman Ağa."

Arman oturuşunu dikleştirip kasıntı bir şekilde kullanmaya başladı arabayı.

"Ağa ha? Arman Ağa. Vallaha da çok yakışıyor bana."

"Off aman abi, dışarıdan biri görse şu haline inanmaz."

Arman gözünü yoldan ayırmadan kız kardeşinin yanağını sıktı. Defne ise eş zamanlı olarak Arman'ın deyişi ile çemkirmeye başlamıştı.

"Kaç kere diyorum sana yapma şunu diye. Makyajım bozuluyor."

Şen şakrak geçen yarım saatlik yolun ardından devasa düğün salonunun önünde yerlerini almışlardı. Arman arabayı valeye teslim edip kız kardeşi ile birlikte Azad Ağa'nın yanına gitti.

KARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin