Sorunlu ortam/chanchang

-1-

-changbinin anlatımından-

Her zamanki gibi sikimden bile daha sert olan yatağımdan kalkıp gözüme giren güneşe uzun uzun küfürler savurdum. Küfür seansımı bitirdikten hemen sonra minho odama operasyona kaldırır gibi daldı. "KALK CHANGBİN KALK OLAY VAR!" Hızlıca minhoya döndüm ve sırttım. "Kim kiminle kavga ediyor yine?" Minho büyük bir soluk aldı sakinleşmeye çalışır gibi. "Şimdi şöyle ki olay henüz başlamadı ama olayın polislerle bizim aramızda olacağına adım gibi eminim."

Böyle bir durumun içine düşeceğimizi bildiğim için paniklede olsa kenarda tuttuğum çantamı aldım ve minhonun bileğinden tutup çekiştire çekiştire dışarı çıkardım. Pislik babamın nereye gittiğimizi soran bakışlarına aldırmadan ön bahçeden kendimi ve minhoyu bilmediğim bir ara sokağa attım.

"Minho şimdi sakince bana olan her şeyi anlatıyorsun tamam mı?" Minho hafifçe başını sallamış ve konuşmaya başlamıştı. "Şimdi
dün gece ki olayı-" minhonun sözünü kesen şey bize doğru koşturarak gelen felixti. Felix geldiği gibi minhonun yakalarından tutmuş hafifçe sallıyor ve bağrıyordu. "OĞLUM BEN SANA DEMEDİM Mİ POLİSLERE BENİM İSMİMİ VERME DİYE AMINA KOYDUĞUM GELİYOR PEŞİMDELER HEPİMİZ BİTTİ-" atik bir hamleyle elimle felixin ağzını kapattım. Fısıltıyla konuşuyordum. "Felix salak mısın lan sen? Polisler peşimizdeyse niye bağırarak geliyorsun?! Zaten sıçmışız iyice sıva!"

Bir süre sonra herkes sakinleşmiş ve minhonun olayı anlatmasını bekliyorlardı. "Anlatmadan önce ben bi jeonginide arayayım onunda ismini verdim ben yanlışlıkla." Minho telefonunu cebinden çıkarırken felix minhoya sinirle bakıyordu. Dostunuda bu işe kattığı için minhoya oldukça sinirliydi.

"Çalıyor çalıyo- he jeongin nasılsın!"

"..."

"Gelmen lazım bir mesele var."

"..."

"Ben atıcam sana konum kapa telefonu."

Minhoxjeongin

Siz:
📍*konum*

İt ekmek:
Burası nere orspcocu

Siz:
Ebenin ami jeongin gel suraya sinirlerimi tepeme cikarma

İt ekmek:
Sen ilk düzgün yaz lan
Çüksüz

Siz:
Gel suraya bacaksiz velet tartismicam senle
"Görüldü"

Minho ile jeonginin konuşmasından 10 dakika sonra jeongin neler olduğunu tahmin etmiş gibi çantasını almışta gelmişti. Sorgular bir ifadeyle yanımıza gelmiş ve yere oturmuştu. Tam oturmuşta diyemeyiz aslında. Götünü havaya kaldırmış kollarını bacaklarının üstüne koymuş bizim konuşmamızı bekliyor haşmetlimiz.

"Başla minho." Dedim sinirli bir sesle. "Kanka sen dün geceyi hatırlıyor musun?" Minhonun dediğiyle kaşlarımı çattım ve düşünmeye başladım. Uzun bir süre sonra minhoya geri döndüm."Aga ben en son sabah salam yediğimi hatırlıyorum." Minho sıkıntılı bir nefes vermiş ve dik dik yüzüme bakmıştı. "Sanki bok yemişiz ne bakıyon öyle!" Minho gülümseyerek beni alkışlamıştı. Bu hallerini anlamak bazen çok zor oluyor.

"Doğru! Sen bi bok yedin changbin!" Sanki sürekli yapmıyormuşum gibi davranması komik gelmişti açıkçası. "Minho hyung changbin sürekli bi bok yiyor bu sefer ki nelere yol açmış olabilir ki?" Minho tam yediğim bokları söyleyecekken sokağın başında duyduğumuz polis sirenleriyle başımızı sokağın ucuna çevirmiştik. 4 tane polis sokağın başında yanında iki tane köpekle bize bakıyordu. Ortadaki siyah saçlının yüzünde isi büyük bir piç sırıtışı vardı.