triginta unus | cesareti öğret

2.2K 298 264
                                    

bu bölümü 29 ocak'ta saat 03.14'te bitirdim ne zaman yayınlarım bilmem ama bildiğim tek şey bir daha kendimi kötü hissederken bölüm yazmayacağım
kendi yazdığım şeye oturdum bir saat ağladım
ya da belki ağlayacak sebep aramışımdır
neyse ne yazmak iyi geldi gibi

Minho'dan

"Jisung,sahile gidelim mi?" Ne olduysa gecenin bir vakti kendimi onu ararken buldum.

"Olur ne zaman?"

"Şimdi,evin önündeyim. Bekliyorum. Bira da aldım."

-

"Banka da oturabilirdik niye illa kayaya çıktık ki?" Biraz zorlanarak çıktığımız kayaya otururken konuşmuştu.

"Özel bir kaya bu. Bu sahile gelirsem burdan başka yere gidemem."

Bir süre ikimiz de konuşmadık,bizden başka kimse,dalgalardan başka gürültü yoktu. İstediğim huzur buydu.
Birazdan bozacağım huzur...

"Jackson benim kardeşim."

Jisung'un kafası anında bana döndü. Beklemiyor olması doğal.

"Benim annem ve onun babası ben 6 o 5 yaşındayken evlendiler. Her şey güzeldi. Ben onun babasını o benim annemi sevmişti. Eh,birbirimizi de tabii. Her günümüz birlikte geçerdi. Her şeyi beraber yapardık hatta öyle yakındık ki komşular bizim öz olduğumuzu sanardı."

Pür dikkat beni dinliyordu.

"Ben psikoloji okumak istiyorum Jisung,eskiden beri böyleydi. Zaten Jackson'la da aramız bu yüzden böyle diyebiliriz. Neyse."

Biramdan bir yudum aldım. Derin bir nefes alıp konuştum.

"Annem ben 16 yaşındayken öldü."

Titreyen nefesimi vererek devam ettim.

"Ben öldürdüm."

"Yani Jackson öyle diyor. Kendimi bildim bileli annem hep psikolojik sorunlarla uğraşırdı. Bende onu iyileştirmek için psikoloji okumak isterdim. Aklım bir şeylere ermeye başlayınca da erkenden bir şeyler öğrenmeye başladım. Bazen psikiyatrist kitapları okuyor,bazen seanslara gidip onlarla konuşuyor bazen de online derslere yaşımı abartarak giriyordum. Böyle böyle daha küçükken bir çok bilgiye sahip olmuştum. Bunlar öyle büyütülecek şeyler miydi tartışılır ama Jackson'a göre ben çoktan psikolog olmuştum."

"Benden annemizi iyileştirmemi falan isterdi. Bende bunu istediğim için onunla aklımca seanslar yapardım. Her seferinde onu bu sahile,bu kayaya getirirdim."
Gözümle oturduğu yeri gösterdim.

"Oraya 2 yıl boyunca her pazar annem oturdu Jisung."

Jisung bu durumdan rahatsız olduğumu düşünmüş olacak ki yerinden kalkmaya çalışıyordu.
Elimle onu engelleyip devam ettim.

"Annem çok güzeldi,yüzü küçüktü, dudakları şekilli ve renkliydi,uzun kumral saçları vardı uçları hafif dalgalı kalanı düzdü. Zayıftı. Çok zayıftı Jisung. Babam diyetisyen olmasına rağmen kilo aldırmazdı anneme. Yiyordu belki benden çok yiyordu ama kilo almıyordu. Bir süre sonra zayıflığı o kadar uçlara ulaştı ki yerinden kalkamaz oldu. En sonunda da muhtemelen açlıktan öldü."

Birayı kafama diktim.

"Annemde yeme bozukluğu vardı Jisung ve ben bunu bile bile ona yardım edemedim. Gözümün önünde karnı guruldarken öldü. Eğer o zaman ona yardım edebilseydim,biraz daha bilgim olsaydı ölmezdi. Jackson haklı, yaptıklarında haklı hemde sonuna kadar. Annemi ben öldürdüm."

Elimle gözlerimi ovuşturdum. Sonra gülerek hikayeye devam ettim.

"Annem ben onunlayken,'seans' yapıyorken öldü. Odadan çıktığımda Jackson her zamanki gibi koşup yanıma geldi 'annem iyileşti mi? Bu son seans mıydı?' diye sordu. O zaman dank etmişti bana,annemle bir daha seans yapmayacaktım.
Jackson'a cevap vermeden babamın yanına gittim. Anneme yemek pişirmişti. Tabağı alıp çöpe döktüm.
O an ikisinin bakışını görmeliydin. Hemen ne yaptığımı sordular tabii.
Bende 'öldü' dedim sadece.
Ikisi de beni orada bırakıp yanına koştu. Ama yapacak bir şey yok. Geri gelmeyecek."

Şuan Jisung'a bakamıyordum. Baksam net ağlardım çünkü.

"Sonra aradan bir kaç ay geçti. Liseye başlayacaktık. Bu arada Jackson ben okula başlayacağımda çok ağladığı için beni geç yazdılar,onunla gideyim diye. Her neyse liseye bir hafta kala babam işteyken Jackson yanıma geldi.
Hiçbir şey söylemeden yüzüme yumruğu indirdi. Şaşkınlıkla ona dönmüştüm yıllardır birlikteydik bir kere bile kavga etmemiştik bu neydi ki şimdi?
O gün,hayatımda duyduğum en kırıcı cümleyi duydum Jisung:
'Liseye başladığımızda sakın abimmiş gibi davranma,annemin katiliyle hiçbir bağım yok benim.'"

Yine ağlıyordum.

"Üzüldüm Jisung. Hayvan gibi üzüldüm. Saatlerce ağladım,geceler boyu düşündüm. Her yalnız kaldığımda aklımda yankılandı. Annemin katili ben miydim? Bu soru içimi yiyordu."

Göz yaşlarım durmadan akıyordu.

"Sonra Jackson dövdü beni. Ağzımı yüzümü kanattı. Her yerim mosmor olmuştu. Hatta kolumu bile kırmıştı. Bense...ağlıyordum. Acıyor diye değil Jackson yapıyor diye.
O sözler incitmezdi beni biliyordum çünkü ben elimden geleni yapmıştım katil falan değildim ama Jisung, Jackson söylemişti. O bile benim katil olduğumu düşünüyordu. O bile benden nefret ediyordu. Sana yemin ederim ben eğer hala bu anıyı düşünüp ağlıyorsam bu ne annemin ölümü için ne yediğim dayaktan ne de başka bir şeyden sadece Jackson'un bile beni suçlamasından. Çünkü biz,
biz kardeştik. Biz her şeyi beraber öğrendik. Paylaşmayı, arkadaş olmayı,birini sevmeyi, mutlu olmayı hepsini kardeşimle öğrendim ama bazı şeyleri öğrenememişiz belli ki."

Tekrardan kutuyu kafama diktim.

"Yanlış anlama, Jackson'u suçlamıyorum o sadece annesini çok seven küçük bir çocuktu. Ben sadece onu da kaybetmeyi kaldıramıyordum. Annemin üzerine onu da kaybetmiştim. Hayatımda sevdiğim 3 kişi vardı;biri gözümün önünde ölmüştü,diğeri beni öldürdü, öbürü ise,biricik babam benim için öz oğlunu yalnız bıraktı. Hikaye nereye giderse gitsin ben Jackson'a zarar veriyordum. Babam beni o halde görünce Jackson'a kızmıştı. O da bir katili savunduğu için babasına. Sonuç olarak bu sefer de baba-oğlu öldürdüm. Jackson için 2 kere katil oldum."

Gözümdeki yaşları sildim. Boğazımı temizledikten sonra ona döndüm.

"Sevgilim ol Jisung bugüne kadar korkup kaçtığım ya yine olursa,dediğim;yüzleşmekten korktuğum gerçeklerle yüzleştir beni. Aşkı öğrettiğin bana cesareti de öğret."

Anlamsız gözlerle bakıyordu bana.

"Yani Hanji,en değerlimi kaybettiğim bu savaşta tekrardan en değerimi kaybedemem. Sen ve yeme bozukluğu değil,ben ve sen savaşacağız. Bu sefer hayatımın elimden kayıp gitmesine izin vermem."

--

calorie //minsung ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin