10.Bölüm

3.4K 202 153
                                    

"Bu hayatta en çok bizi yoran, yıpratan, soğutan, koparan şey geçmiştir."

Ayşegül Geçmiş:

2003 Pazartesi:

Ayşegül 6 yaşında küçük,bıcır bıcır bir kız çocuğuydu. Etrafa neşe saçardı. Onu gören teyzeler hep mutlu olurlardı. Ayşegül bugün ana sınıfına başlayacaktı. En güzel kıyafetlerini giymişti. Beyaz bir elbise, bir tane beyaz uzun çorap, saçını da örmüştü. Ayşegülün saçları çok uzundu. Esmerdi. Gözleri kahverenginin en güzel tonlarıydı. Zayıftı. Çok güzeldi. Annesi odaya girdi.

Annesi: " Benim kızım okula mı gidecekmiş" Deyip. Kızını sarıp, öptü.

Ayşegül: "Evet anne okula gidicem" Deyip. O da sarıldı.

Ayşegülün annesi hep kızını sevmişti. Ayşegül sevmeyi annesinden öğrenmişti.

Annesi: " Hadi o zaman kahvaltı edelim kızım" Deyip. Ayşegülün elini tuttu.

Ayşegülde annesinin elini tutmuştu. Ayşegül, annesinin elini tutmayı çok severdi. Mutfağa gitmiştiler. Babası doktordu. Nöbetten gelmişti ve sinirliydi.

Babası: " Sen nereye gidiyorsun lan bu kıyafetlerle " Deyip. Kızına bağırdı.

Küçük Ayşegül her zaman ki gibi annesinin arkasına geçmişti. Bu adamdan da korkuyu öğrenmişti küçük kız. Babası niye öteki kız çocuklarına sevgi verirken kendi kızına sevgi vermiyordu diye düşündü. Küçük Ayşegül bunu da anlamış değildi.

Annesi: " Ne bağrıyorsun kızıma, okula gidecek, hazırlandı. Ne var bunda?" Diye. Kızını korumuştu.

Annesi de zaten adamla annesi zoruyla evlenmişti. Kızını ezmesine izin veremezdi.

Babası: Sen şımartıyorsun onu zaten, yoksa nerden yüz bulacak.

Annesi: Kızım değil mi şımartırım, o herşeyin en iyisini hakediyor.

Babası: Ben iyi değilmiyim lan. Ben bakıyorum size.

Sadece bakıyordu. Piskolojisi bozuktu bu adamın. Küçük ayşegülün de piskolojisini bozmaya çalışıyordu.

Annesi: "Hadi annecim kahvaltı edelim, okula götüreyim seni." Kızını sandalyeye oturttu. Bardağına meyve suyu döktü.

Kızının tabağına kahvaltılıklardan koydu. Kızı zaten zayıftı. Biraz fazla koydu.

Küçük kız tabağında ki kahvaltılıkları yemeye başladı. Babası kızına hep iğrenç birşeymiş gibi bakmıştı. Ayşegül kendi güzelliğin farkına bile varamamıştı bu adamın bakışları yüzünden. Annesi konuşmaya başladı.

Annesi: Benim kızım büyüyünce ne olacakmış, söylesin bakalım annesine.

Küçük kız hep asker dizileri izlemeyi severdi. Askerlere özenirdi. Dedesi askerlik anıları anlatırken en dikkatli küçük Ayşegül dinlerdi. Asker olmayı istiyordu.

Babası: "Bundan bir bok olmaz. Senden hiç bir halt olmaz." Deyip . Kızın koluna vurmuştu.

Küçük kızın canı acısa bile belli etmemişti. Canı ona vurduğu için değil. Babası sevgi vermek yerine ona vurması en çok canını bu acıtmıştı.

Ayyıldızın Kaderi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin