24.Bölüm

2.1K 168 188
                                    

AYŞEGÜL'DEN:

Sizinde hep düştüğünüz oldu mu?, peki dizi düşeren hep babanız oldu mu?. Benimki babam olan şerefsizdi. Beni iten, kakan, döven, ağlatan bir adamdı. Kardeşimi korumuştum ama beni koruyan olmadı. Şimdi noldu biliyormusunuz?. Abim ortaya çıktı. Abi diyemezdim veya sevemezdim. Nasıl sevebilirdim. O adama döndüm ve bağırdım;

Ayşegül: Yeter, anlıyormusun yeter!. Bıktım senden bıktım.

Üstüne yürüdüm, canım acıyordu. Kalbim acıyordu. Konuştum;

Ayşegül: Bende insanım lan, bende insanım. Hadi tamam kızın değilim, hiçte olmadım ama insanım bende...

İttim, yiğit bile şoktaydı. Bana baktı ve yanıma yaklaştı, hemen geri çekildim ve konuştum;

Ayşegül: Benim üzerime yük bindirme, taşıyamıyorum ya, eziliyorum ben.

Yiğit sarılmaya çalıştı, çekildim. Onu kırmak istemedim, hayatta son isteğim bile değildi. Şerefsize baktım ve yumruğu indirdim. Konuştum;

Ayşegül: Bende senin çocuğundum, bende senin evladındım. Hadi beni boşver kardeşimi sevseydin.

Ayaza döndüm, ona baktım. İçim yandı, oysa akına benziyordu. Yüz tipi hep akındı ve konuştum;

Ayşegül: Bu evladın da biz neydik. Bende parçalandım, bende yıkıldım ve hepsi senin yüzündendi.

Yine ona döndüm, içimi yakanları açmak istiyordum artık, yüklendikçe eziliyordum. Konuştum;

Ayşegül: Beni döverken ben akın duymasın diye ağlayamadım lan, ağlayamadım akın üzülmesin, uyanmasın diye. Kimse duymadı beni. Kemerle dövdün, kollarımı kırdın. Sustum ben sustum. Ağladığımı bile hissetmedim ben.

Yiğit bunları bilmiyordu, iki tim'de bunları bilmiyordu. Söyleyemedim ki, canları yanmasın diye. İyiyim zannetsinler diye. Tekme attım ve konuştum;

Ayşegül: Herkes ilk babasına koşar dimi, ben sana hiç koşamadım lan, hiç. Herkes babasından hediye alırken, parka giderken, senle parka gitmek istediğimde bana tokat attın lan sen. Babaannemin yalanına uyup beni bir hafta susuz, aç bıraktın. Herkes hakkını sana helal edecek ama ben sana hakkımı helal etmiyeceğim. Geber inşallah, öl yemin ederim göbek atacağım.

Kimse bilmezdi, ben bilirdim ben. Canım yandı ama durmadım. Cidden yeter, ben mutlu olmak istiyordum. Konuştum;

Ayşegül: Ne istiyorsun benden, ne?!. Altı yaşımda sana çay getiremedim diye sıcak suyu vücuduma döktün, ben yine sustum. Çok değer verdiğim uzun saçlarımı kestin, ben yine sustum.

Yutkunamadım, nefes alamıyorum ve aldırtmıyordum. Yiğit bunları dinlerken gözleri dolmuştu. Ayaz mıydı, neydi o da şokla bakıyordu. Bunlar benim acılarım ya. Konuştum;

Ayşegül: Keşke doğmasaydım, keşke ölseydim. Ben eve iki dakika geç geldim diye orospu dedin bana, kimle yattıysan ona git dedin, sürtük dedin. Ben bunları hakettim mi?. Söyle bana hakettim mi?!.

Tekme atmaya başladım. Bir tekme.. İki tekme... Üç tekme... Bayram abi vurmaya kalktı ama engelledim. Çünkü şuan deli gibi ağlamak, herşeyi mi dökmek istedim. Bir kere de ben parçalanmasam olmaz mı?!. Konuştum;

Ayyıldızın Kaderi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin