bff, hyunin

[3]

Jeongin

"jeongin acayip seksi olmuşsun lan!" Hyunjin'in omuzlarıma tutunarak zıplamasından dolayı sendelediğim için ellerini omuzlarından ittim. Omzum çıktı hayvan.

"Deri ceket giyen her erkeğe azamazsın Hyunjin."

Ellerini uzun, açık bıraktığı ve çok güzel kokan saçlarından geçirip önümde küçük dans etti. Bu halleri çok tatlıydı ancak tersini görmeyin.

"Deri ceketler kırmızı çizgim jeongin. Gay olmasan bile umursamam tutar öperim." Yaptığı şakaya gergin gülümseme bırakıp elimdeki yüzüklerle oynadım. Bazen aşıyor haddini sonra ben yanlış anlıyor oluyorum.

Hyunjin'in arkadaşı Chan hyung yanımıza gelince ikimizde ona baktık. Prova yaparken çok gerilmedim iki üç kişi vardı ama şimdi biraz kalabalık olduğu için gerilmiştim.

"Hyung selam! Jeongin biraz stresli ona neşe vermeye ne dersin? Ben denedim ve başarısız oldum."

Chan hyung bana bakıp sıcak gülümsemesini sundu.

"Provada ki gibi söylersen eğer seyirciden güzel bir alkış alırsın diye düşünüyorum jeongin."

Provada beni beğendiğini söylemişti ama üzmemek için de diyor olabilir bilemiyorum.

Seçtiğimiz şarkılar zor değildi söyleyebiliyorum. Day6 zaten sevdiğim bir grup şarkılarını da söylemek ayrı bir güzeldi.

"Elimden geleni yapıcam."

Chan hyung omzuma vurup müzik sistemini kontrol etmeye gitti. Hyunjinle baş başa kalınca el kol şakaları yapmaktan başka bir şey yapmıyor. Hâlâ sinirliyim ona.

"Sen ne istiyceksin benden?" Elindeki lolipopu sorusundan sonra tekrar ağzına soktu. Gözüm onun hareketlerine kayarken zorla gözlerine baktım. Gülüyordu. Bu çocuk gerçekten çok tehlikeli. Böyle tatlı olduğuna bakmayın. Oradan bakınca tatlı mı gözüküyor bilmiyorum ama son günlerde sanki hiç tatlı değil gibi, bana karşı.

"Onu düşünüp söylerim."

Omzunda asılı olan gitarı alıp küçük tekrarlar yaptım. Hyunjin pür dikkat beni izliyordu. Oğlum ne izliyon hâlâ?

"Lan sen git en öne otursana! Bak hele bir gözüm seni görmesin o zaman seni kimse elimden alamaz."

"Önü ayırttım ben. Sen söyle şarkılarını sonra da benim yanıma gel, seni bekliyor olucam." kafamı sallayıp tekrar gitarıma döndüm.

Aşık gibi duruyor dimi? Ama değil merak etmeyiniz. Onu biz jaehyun ile yapmaya çalışıyoruz. Hyunjin genel olarak herkese karşı böyle laubali biri. Karakteri öyle.

Sıra sahneye çıkmaya gelince Hyunjin'in uzattığı suyu içtim. Ben merdivenleri çıkarken o koşup öne geçmişti bile. Şapşal. Ona gülerek sahneye çıkarken kendimi tanıttıktan sonra ilk şarkı çalmaya başladı.

Gözüm etraftaki herkesin üzerinde gezdikten sonra asıl sahibini bulup durdu. Gülerek bakıp el kol hareketi yapıyordu hâlâ. Kendi varlığını böyle belli etmeyi tercih eden arkadaşıma gülüp gözlerimi kapattım.

Şarkının ilk başlarında gergin olsam da nakaratta bir kaç kişinin eşlik etmesiyle birlikte rahatlayıp daha iyi hissetmiştim. Hyunjin'e bakmak iyi gelmişti zaten.

Şarkılar bitince çıkan alkış sesine gülüp başımı eğip selam vermiştim.

Sahneden inip Hyunjin'in yanına gidince kollarını açmış bana bakıyordu. Tabii ki sarılmayacağım. Gözlerimi devirip yanına oturunca o yine de bana sarılıp yanağını yanağıma koymuştu. Bu sırnaşık hallerine alışığım ama bir anda böyle yapması garip geliyor.