[7]

930 105 50
                                    

Jeongin

Ondan ilk ayrılan ben oldum. Hem o hem de ben bu yaşanan olayın nasıl gerçekleştiğini sorguluyorduk. Tek elimi omzundan çekip sandalyeye yaslandım.

Ne olucak şimdi? Bir şey olmayacak. Evet.

"Şey...öylesine bir şeydi hyunjin. Biliyorsun değil mi?"

O kafasını sallayıp dudaklarını ısırırken gözlerim yine oraya gitti. Daha demin onu gerçekten öptüm ben değil mi? Hâlâ gerçek hissettirmiyor. O kadar iyi bir his ki anlatamıyorum bile. Bulutların üstünde olmak tabiri gibiydi. Tamam bu çok klâsik ancak gerçekten öyleydi. Bir an düşeceğim diye çok korktum.

Öylesine bir şey olduğunu dediğim için de pişman değilim çünkü öylesine bir şeydi bu. İkimizde bir anlık istedik ve oldu. Büyütülecek bir şey yoktu zaten.

Şuan tek bir sorunumuz var. O da onu tekrar öpmek istemem. Hayır bir kere öptün bitti. Niye tekrar öpmek istiyorum?

"Ben uyuyacağım jeongin."

Yüzüme bakmadan ayağa kalktı. Çıkacakken bir şey demeyi unuttuğu için geri döndü.

"Yarın tatile gidiyorum bizim çocuklarla 3 gün yokum haberin olsun."

Bunu şimdi mi söylüyor gerçekten?

"Bugün kararlaştırdık o yüzden şimdi söylüyorum. Unutucaktım az daha."

Finalleri bittiği için rahattı tabii. benim daha bir sınavım vardı. Acaba geçebilicek miyim? Bunu düşünmenin sıra mı?

"Peki"

"Sende gelmek ister misin?"

"Hayır, ders çalışırım ben. Sen yoksun ya sessiz sessiz ne güzel." 

Gerginliğini kenara bırakıp gülünce bende güldüm. Bunun yüzünden aramızın bozulmasını istemiyorum. Ne kadar sevgimi göstermesem de iyi anlaşıyoruz hyunjinle. Sadece şu son zamanlarda aramızdaki saçma olduğunu düşündüğüm çekim sinirimi bozuyordu.

"Hadi yine iyisin bensiz desene."

Bende onunla birlikte odamıza gittim. Saat geç olmuştu zaten.

"Öyle olacak."

Ders çalışmaktan ziyade full hyunjin aklımda olucaktı bence. Birlikte uyumayı teklif etsem?

Yok Jeongin abartma.

Ama 3 gün olmayacak.

Hayır olmaz.

"İyi geceler jeongin."

Işığı kapatınca kafamı yastığa koyup bende ona iyi geceler dedim. Geç olduğu için hemen uykuya dalmıştım.

Sabah bi hayli geç uyanınca hyunjin'i evde görememiştim. Gitmişti büyük ihtimalle. İnsan bir uyandırır. Mal.

Yüzümü yıkayıp yemek yemek için mutfağa gittiğimde gördüğüm küçük kahvaltıya gülümseyip sandalyeye oturdum.

Lafımı geri alıyorum. Mal değil.

Kendi yaptığı sosları yemeniz lazım. Tatlı ve ekşinin uyumunu çok sevdiğim için hep yapıyordu. Telefonu elime alıp küçük teşekkür mesajı gönderdim. Bunu hak etti sanırım.  Karşılık olarak bana kalp atınca tekrar güldüm.

Jeongin gülme artık. Yeter.

Gülmek istiyorum ama var ya. Böyle bağırmak istiyorum. Bu duygu ne böyle?
Çocuklara yazsam nasıl cevap verirler?
Yazayım ben.

bff, hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin