Jeongin
"Bir şey olursa bana haber vermeyi sakın unutma hyunjin."
"Tamam anne, dikkatli git. Gidince beni aramayı unutma."
Kaynanamı sonunda uğurlamanın verdiği mutlulukla geldiğinden beri en içten gülümsememi giderken vermiştim.
"Görüşürüz jinsu hanım."
Sadece başını sallayıp asansörle aşağı gittiğini gördükten sonra büyük bir mutlulukla sevgilime sarıldım.
"Kurtulduk."
O annesi gittiği için üzgündü. Benim de biraz yalandan üzülmem gerekiyordu ama işte ne yapalım? Sevmiyorum.
"Deme öyle, yardımcı oldu bize."
"Sana, bana gülmedi bile. Nefret ediyor benden."
"Sever merak etme."
"Etmiyorum zaten."
Yanağını öpüp boynuna sarıldım.
"Şimdi nereye gidiyoruz hyunjin biliyor musun?"
Kendi başıma yaptığım planlardan haberi yoktu bu yüzden anlamaz bakışlarını bana gönderiyordu. Bende hemen tatlı bir yüz ifadesine büründüm çünkü bunu istemeye bilirdi, istemesini istiyorum.
"Birlikte kamp yapmaya gidelim mi? Sadece ikimiz. Çok güzel olur hyunjin! Ne olur!"
Yerimde zıplayınca onun ikna olmasını sağlayacağımı düşünüyordum. Öyle olması gerekiyor.
"Bu nereden çıktı şimdi?"
"İnsanlardan uzak baş başa olalım istedim. Malûm annen baş başa kalmamıza izin vermedi biliyorsun."
"Çatır falan mı?"
"Evet? Ne var bunda?"
Yüz ifadesi istemediğini belli ediyordu. Tüm hevesim kaçtı ama ben de jeonginsem bu kampa gidilecek kardeşim.
"Jeongin çadır nereden bulucaz?"
"Aldım."
"Ne zaman?"
"Aslında annen gelmeden önce almıştım. Sen kolunu kırdıktan sonra güzel vakit geçirelim diye ama işte annen bozdu her şeyi."
"Annem gitti daha fazla laf atmaz mısın? Benim annem ya hani, rahatsız oluyorum."
"Planı bozdu dedim, sanki ne dedim?"
"İma yapıyorsun jeongin, yapma şunu artık. Rahatsız olduğumu söylüyorum."
Doğru sonuçta annesiydi değil mi? Rahatsız oluyorsa yapmam tabii ki. Hem annesi yeni gitmişti bir anda 'kamp yapalım' demem garip gelmiş olabilir.
"Tamam bir daha demiyorum bir şey. Gitmeyecek miyiz?"
Cevap vermeden odaya geçince arkasından mal gibi baktım. Orada öyle durmayı bırakıp bende yanına gittim. Saçını örüyordu, örmeye çalışıyordu. Bir tutamı ağzında tek eli de bir tutamı tutuyordu.
Şekilsiz örüğüne gülüp elini saçından çektim. "Ya sen ne yapıyorsun? Şirinliğe bak ya."
"Önleri örebilir misin?"
Tabiki örerim ama bir sorun var sanki. Örmeyi bilmiyorum.
"Nasıl yapıcam?"
"Üçe ayır birbirlerinin üstüne at işte."
Dediğini yapmaya çalıştım ama sanırım sırada hata yapıyorum. Sinirlendiğim için telefondan saç nasıl örülür videoları izleyeme başladım. Hyunjin bu halime bakıp gülüyordu ama ben onu duymamaya çalışıp odaklanarak videoyu izliyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
bff, hyunin
Novela JuvenilJeongin ve onun eşcinsel ev arkadaşı hyunjin "oğlum bir kere öpeyim ibne olmazsın" ++ Yang Jeongin hwang Hyunjin /Tamamlandı/ (Düzenlendi)