BAR

3 0 0
                                    


bilin bakalım kim coğrafyadan kaldı ve 15 tatil de çalışması gerekirken bölüm atıyor (tabii ki ben)

uykumdan uyandıktan sonra etrafıma bakıp odadaki lavaboya girip yüzümü yıkadım kuruladıktan sonra merdivenlere adımladım dünkü hizmetli abla bana gülümseyerek

 "günaydın kızım kerem bey 2 saat önce çıktı spor salonuna gitmiş kahvaltı yapıp esila gelsin dedi, gel mutfağa kahvaltın hazır" teşekkür edip ayak üstü bir şeyler atıştırıp buraya gelen  eşyalarımdan siyah sporcu atletiyle şort giyip üzerime beyaz hırkamı alıp kapının önüne çıktığımda koruma yanıma gelip arabayı çalıştırdı keremin işiydi ama iyi olmuştu tek başıma gidemezdim arabam yanımda değildi sonuçta

spor salonuna girip aletlerle uğraşıyordum bugün boks değil spor günüm olduğu için farklı bir kısma gelmiştim etrafa baksam da keremi görmemiştim hareketlere devam ederken eğitmenlerden biri olan yiğit yanıma gelmişti kumral beyaz teniyle çoğu kızın isteyeceği erkeklerdendi yiğitte 

"esila sen gelir miydin buralara ya " gülerek "gelirmişim demek ki" dememle oda gülmüştü. spor yaparken ağır olmayacak şekilde çalışıyordum bir kaç hareket yaptıktan sonra su içerken gözlerim keremin yanındaki kızla gidip geliyordu kız barfiks çekerken keremde yardım ediyordu bugünlük bu kadar yeter deyip kullandığım aleti bırakıp eşyalarımın yanına gidiyordum ki arkadan kolumdan tutulup birinin göğsüne çarpmamla kaşlarım çatıldı her ne kadar sert çarpmasam da canım hafiften yanmıştı kaşlarımı düzeltip, aldığım tanıdık parfüm kokusuyla bu kişinin kerem olduğunu anladım kolumu çekip kereme doğru döndüm sinirle keremde zorlamadan kolumu bırakıp "yaran ağrıyor mu" demesiyle hayır anlamında kafamı salladım "güzel, akşam davet var benimle geliyorsun hazırlan" emir cümlelerini sevmezdim kaşlarımı çatarak yüzüne baktığımda "davet iş için esila lütfen benimle bu davete gelmek ister misin prenses" sondaki cümleye göz devirmek istesem de bıkkınca kafamı sallayıp çıkardığım hırkamı aldım daha eve gidip hazırlanmam lazımdı.

eve geldiğimde odama çıkıp dolabı açmamla ağzımın bir miktar açılmasına engel olamamıştım her renkten elbiseler askılığa dizilmişti ve hepsi birbirinden güzeldi ama içlerinden sade olanı alıp yatağımın üzerine koydum saçlarımı düzleştirip perçemlerime şekil verdikten sonra saçlarım hazırdı makyajımı da bitirdiğimde hava kararmıştı zamanın ne çabuk geçtiğini sorgularken bir yandan da yatağımın üzerindeki beyaz zarif elbiseyi elime almıştım

eve geldiğimde odama çıkıp dolabı açmamla ağzımın bir miktar açılmasına engel olamamıştım her renkten elbiseler askılığa dizilmişti ve hepsi birbirinden güzeldi ama içlerinden sade olanı alıp yatağımın üzerine koydum saçlarımı düzleştirip perçemle...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(elbise böyle sevmediyseniz kafanızdakiyle devam edebilirsinizzz)

topuklu ayakkabılarımı da giydiğimde hazırdım boy aynasından kendimi baştan aşağıya süzdüğümde gerçekten çok güzel olmuştum kendime bakmayı sonlandırıp odamdan çıkarak merdivenlere doğru yürüdüm son basamağa geldiğimde koltuğa kalçasını yaslamış merdivenlere arkası dönük telefonla uğraşan keremi arkadan süzdüm geniş omuzları yeni tıraş olduğu saçlarıyla jilet gibi takım elbisesiyle arkadan kusursuz görünüyordu son merdiveni de bitirip adımlarımı yanına doğru attım benim topuklu ayakkabım sesiyle yavaşça arkasını dönmesiyle gözlerinden belli olan beğenmişlikle güzelce süzdükten sonra "süzmen bittiyse gidebilir miyiz" deyip dudaklarımı yukarı doğru kıvırdım keremde gülümseyince açtığı koluna girdim arabaya kadar koluna sarılı şekilde gitmiştim hiçte bırakasım yoktu

geldiğimiz yer dışardan her ne kadar dışarıdan şık dursa da içerisinin bar olacağını düşünmemiştim keremle içeriye girip bir masanın etrafında durup kerem ile konuşan adamları dinliyordum daha doğrusu keremi izliyordum adamların hiçbiri önemli değildi içlerinden en yaşlı adam kereme gülerek söylediği cümleyle onlara dönmüştüm "kerem buraya kadar gelmişsin seni kızımla da tanıştırayım" sinirlendiğimi her ne kadar belli etmesem de içimde fırtınalar kopuyordu 

birkaç saniye içinde yanımıza kumral kısa saçlı mavi gözlü, yaşlı adamın kızı gelmişti üzerinde siyah elbiseyle gerçekten güzel duruyordu kız galiba herkesi tanıdığı için adamların hepsine hafifçe sarıldıktan sonra kereme de kollarını açmıştı ki keremin yaptığı hareketle yüzümde gülücükler açmıştı kerem kızın sarılmasına izin vermeden hafifçe elini sıkmış diğer elini de bana yaklaşarak belime koymuş kendine çekmişti

ama kız yaptığını umursamadan keremin yanında durarak "nasılsın kerem" demişti. keremde kısaca cevap verdikten sonra adamlardan biri " e biz kalkalım gençler yalnız kalsın" demesiyle diğerlerinin de ayağa kalkması bir olmuştu adının selen olduğunu da öğrendiğim kız kerem ben kalmıştık yani masa da, kız sürekli kereme soru soruyor keremde cevap vermiyordu gittikçe canım sıkılmaya başlamıştı kereme dönüp "kerem, benim canım çok sıkıldı" cümlemi bitirdiğimde elimi çenemin altına koymuş bıkkınca kereme bakıyordum "son bir kişi kaldı oda beş dakikaya gelecek sonra eve gideriz olur mu" kafamı sallayıp önüme döndüm selen hemen atlayıp "ya hemen gidecek misin" dediğinde kerem "evet hemen gideceğiz" bilmem kaçıncı kez yüzümde gülücükler açmıştı bu adam beni kalpten götürmek istiyordu.

KEREMİN AĞZINDAN

adil beyin kızı yapışmış bırakmamıştı bir türlü esilanın buraya gelmesini ben istemiştim ve başka kızlarla yakınlaştığımı görünce ne kadar belli etmese de sinirlendiğini hissediyordum esilaya söylediğim gibi beş dakika sonra son imza atacağım kişiyi görüp iki kızı yalnız bırakmıştım imzaları atıp masaya geri dönmüştüm ama selende değişiklik vardı sanki yerinde duramıyor gibiydi masaya baktığımda önünde içki bardağının olduğunu gördüm gidip esilanın yanında durduğumda beline dokunup "gidelim mi artık" dememle kafasını omzuma koymuş ve sallamıştı selen diğer yanımdan koluma sarılmış sinirlerimi bozmaya yemin etmiş gibi birde öpmeye çalışıyordu şuan görünüşe göre ikisi de sarhoştu

 selene dönüp "yürü seni babanın yanına bırakayım" dediğim de kolumu bırakmamış "dans edelim mi kerem" sabır dilenir gibi kafamı yukarı kaldırmış kaşlarımı çatarak ona dönmüştüm "ne dansı kızım yürüsene" dememle şaşırmama sebep olup kolumu da tutarak bir şey demeden yürümeye başlamıştı esilaya dönüp "beni burada bekle sakın bir yere ayrılma seleni bırakıp gelicem" kafasını usulca sallayıp dirseklerini masaya koyup ellerini de çenesine yerleştirmişti piste çıkıp adil beyin yanına giderken selen bir anda durup ben daha neler olduğunu anlamadan dudağımı öpüyordu kendime geldiğimde kendimi selenden uzaklaştım sinirle kolundan tutup "sakın bunu bir daha tekrarlama " sert cümlemle tekrar koluma yapışması bir olmuştu seleni adil beyin yanına götürdüğümde ufak bir sohbet edip yanından ayrılmıştım hızla masaya döndüğümde esilayı bulamayınca hemen etrafıma bakıp esilayı aramıştım göremeyince hemen dışarıya çıkıp etrafa göz gezdirdim kaldırımda oturmuş zarif kadını görmemle hemen yanına koşup önüne eğildim ağladığını görünce elimi hemen yanaklarına koyup yaşları silmiştim 

"esila" adını söylememle yüzünü farklı tarafa çevirmişti "ne oldu neden ağlıyosun" onu buraya hiç getirmemem gerekiyordu. yüzünü bana çevirip "o kızı seviyor musun" demesiyle ağlama sebebini de öğrenmiş oldum "hayır hiç sevmiyorum" ağlaması daha da şiddetlenince kaşlarımı çatmıştım "ama öpüştünüz öptün onu herkesin içinde seviyorsun işte ben senin yanında kalmak istemiyorum artık" art arda sıraladığı cümlelerle gerçekten bir çocuk gibi görünüyordu " yüzündeki ellerimi elleriyle buluşturup ne kadar üşüdüğünü fark edip belinden tutup ayağa kaldırmıştım "buz gibi olmuşsun esila gel araba da konuşalım " esila kafasını sallayıp "gelmek istemiyorum diyorum kerem" kafamı sallayıp "tamam konuşalım anlatayım ama önce ceketimi al sonra arabaya binelim olur mu" kafasını salladığında çıkardığım ceketimi omuzlarına bıraktığım da gözlerini kapatması bir olmuştu 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 04 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

içimdeki korHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin