8. BÖLÜM

6K 122 39
                                    

-Eren?
- Bade?
- Siz tanışıyor musunuz?
- Çocukluk arkadaşım.
Dedim ve koşarak Eren'e sarıldım. Oda şaşkınlıkla bana sarıldı. Ayrıldığımız da Aram'a baktım. Aram gerçekten hem sinirli hemde şaşkındı.
- Sen nerdesin ya?
- İşte babam ölünce bizde gittik burdan.
- E Yasin bey kardeşim dedi.
- Öz kardeş değiliz. Annem Yasin'in babası ile evlendi.
- Ay kusura bakmayın ama ben ve bebeğim açlıktan öleceğiz Eltim. Sonra hasret giderirsiniz.
- Ay hamile misin?
- Evet canım.
- Hayırlı olsun.
- Teşekkürler.
- Hadi oturalım.
Herkes masaya oturdu. Aram hemen yanıma geldi ve tek eli ile belime sarılarak beni masaya doğru götürdü.
Herkes yemek yedikten sonra tatlı ve kahveler geldi. Bir yandan sohbet ediyor bir yandan kahvelerimizi içiyorduk. Aram saatine baktığında geç olduğunu anladım.
- Yasin'im bize müsade artık.
- Müsade sizin Aram.
Eren'e bakarak konuştum.
- Burdasın demi?
- Ha yok yarın sabah Londra'ya döneceğim.
- O zaman son kez sarılıyorum.
- Malesef.
Eren'e son kez sarıldım. Aram'da Yasin bey ile vedalaştı. Hep birlikte gemiden indik. Arabalara doğru yürümeye başladık.
- Eltim kocanın sen Eren'e sarılırken ki bakışlarını gördün mü?
- Evet gördüm. Öldürecek gibi bakıyordu.
- Neyse ki sağ salim eve gidiyoruz.
Gülümsedim. Aram ve Bawer abi arkadan biz önden gidiyorduk. O yüzden rahat rahat konuşuyorduk.
Arabaların yanına gelince Dilan'dan ayrıldım.
Aram gelince arabaya bindik. Aram arabayı çalıştırırken sinirle bana soru sordu.
- O piç sana niye o kadar sıkı sarılıyor?
- Arkadaşım Aram 7 yıldır görmüyorum.
- Ben bile 5 ayda bu kadar sıkı sarılmadım sana.
- Sarılırsın Aram. Hadi eve gidelim çok yorgunum.
- Eve gidince ben sana çok güzel sarılacağım.
Ne demek istediğini anlamıştım. Ses etmedim.
Yarım saat sonra konağa gelmiştik. Hızlıca odaya çıktım. Aram gelmeden işimi halletmem lazımdı. Dolabımdan pijamalarımı ve hijyenik pedimi aldım ve banyoya girdim.
Üzerimi çıkarttım ve hızlı bir duş aldım. İşimi hallettikten sonra. Pijamalarımı giyiniyordum. Tam alt pijamami giyindiğim anda banyonun kapısı tıklatıldı.
- Müsait değilim!
- Bade kapıyı açar mısın?
- Üzerimi giyiniyorum.
Bı yandan konuşurken bı yandan üzerimi giyindim. Banyonun kapısını açtığımda. Aram kapının önünde dikiliyodu.
- Ne var?
Dediğimde Aram beni kucağına aldı ve yatağa attı.
- Aram olmaz. Şuan hiç olmaz.
- Neden? Arabada sesin çıkmıyordu.
- Aram müsait değilim.
- Nasıl?
- Aram anla işte. Asla olmaz.
- Anlamadım?
- Ya hastayım. Ağrım var. Anladın?
- Hala anlamadım. Bana bak eğer numara yapıyorsan!
- Ya hayır reglim! İlk günüm!
- Ha artık dayancaz. Napalım.
- Hadi yat artık çok yorgunum.
- Tamam gülüm.
Dedi ve dudağıma ufak bir öpücük kondurdu.

Gece belime ve karnıma giren ağrı ile uyandım. Çok fazla ağrım vardı. Yatakta kıvranıyordum. Aram'a baktığımda uyuyordu. Sessizce Aram'a seslendim.
- Aram!
Duymuyordu. Tekrardan seslendim. Ama yine duymadı. En sonunda bağırmak zorunda kaldım. Sesim odanın içinde yankılandı.
- ARAM!
Aram korkulu şekilde uyandı. Telaşlı şekilde soru sordu.
- Noldu?
- Ağrım var.
- Napıyım söyle?
- Hastaneye gidelim. Duramıyorum.
- Tamam.
Komidinden telefonu aldı ve birkaç tuşa bastı. Telefonu kulağına götürdüğünde Selim'i arayacağını anladım.
- Selim çabuk arabayı hazırla. Hastaneye gideceğim.
Telefonu kapattığında hemen yanıma geldi.
- Aram çantamdan kimliğimi al.
- Nerde?
- Önce bı sakin ol. Dolapta.
- Tamam.
Dolaptan çantamı aldı. Yanıma geldi ve beni kucağına aldı. Odadan çıktık. Beni dışarı çıkardığında Selim arabanın arka kapısını açmış bizi bekliyordu. Aram beni arabaya bindirdi.
Hastaneye geldiğimizde ağrım azalmak yerine çoğalmıştı. Aram hemen beni kucağına aldı ve yardım istemeye başladı.
- Yardım edinn!!
Sedye getiren 2 kadın ne olduğunu sordu.
- Neyi var?
- Regl ağrısı çok ağrım var dedi.
- Tamam bı serum veririz.
- Tamam sağolun.
- Ne demek görevimiz.
Kadınlar beni bı odaya aldılar ve serum taktılar.
- Bade hanım biraz daha iyi misiniz?
- Evet teşekkürler.
- Rica ederim. Serum bittikten sonra çıkış yapabilirsiniz.
- Tamam sağolun hemşire hanım.
- Geçmiş olsun.
Hemşire hanıma gülümsedim. Hemşire odadan çıkar çıkmaz Aram yanıma geldi.
- İyisin demi?
- İyiyim Aram. Teşekkürler.
- Rica ederim.
Aram dudağıma küçük bir öpücük kondurdu. Yaklaşık 1 saat sonra serum bitti ve hastaneden çıktık. Arabaya bindiğimizde Ayşe hanım aradı.
- Buyur ana.
- Oğlum nerdesiniz siz? Bu saatte.
- Ana Bade rahatsızlandı. Hastaneye geldik.
- Neyi var? İyi mi?
- İyi iyi birşeyi yok geliyoruz.
- Tamam oğlum. Dikkat edin.
Aram telefonu kapattı ve arabayı çalıştırdı. Otoparktan çıktığımızda Aram konuştu.
- Bade yarın okula gidiyoruz.
- Ciddi misin?
- Evet çok ciddiyim. Sen istemedin mı?
- İstedim. Çok teşekkürler. Saat kaçta?
- Kahvaltıdan sonra gideriz.
- Tamam.
Çok mutlu olmuştum. Hemen yarın olsun istiyordum. Uykum geldiği için kafamı cama dayadım ve gözlerimi kapattım.

BERDEL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin