3-

8 2 53
                                    

"Bi dikkat etsene amına koyayım"

"İsteyerek mi düştüm aptal frene basan sensin"

"Hayvan çıktı da bastık o frene keyfimizden mi sanıyosun"

"Aman be kes"

"Hayal. Tavırlarına dikkat et çok fazla uyarıyorum, normal de bu kadar sabır etmezdim sınırlarını zorlama"

Dedi gür sesiyle.
Avallamış bir şekilde koltuktan destek alarak dengemi sağladım. Karavanı tekrar çalıştırmadan önce eliyle alnını sıvazladı ve derin nefesler vermişti. Ben de ortalıkta gözükmemin zararlı olduğunu düşünüp ece'nin yanına doğru ilerledim.

Yüzü düşük, dalgın olan ece'nin yanına gittim ve yanına oturdum. Karavan soğuktu ve biz hala deniz de keyif yapmak için giydiğimiz o mayolarla duruyorduk.

"Üşüyor musun?"

"Evet nasıl üşümeyeyim kanka, oturduk burda götün teki bizi kaçırıyo elimizden bir şey gelmiyo bi de üstüne üstük mayolarla duruyoruz farkında mısın belki bizi birazdan tecavüz edicek"

"Ece tamam sakin ol. Bir yolunu bulucaz illaki bu aptalla bir ömür mü geçiricez sanki"

"Orasını bilemiyorum hayal, bilemiyorum."

"Sessiz ol aklıma bi plan geldi"

"Hı?"

Eceye daha da yakınlaşarak kulağına eğildim. Ve kafam da kurduğum belki olumlu belki de olumsuz fikirleri söyledim. Ve planın taslağını onun kafasında da oluşturdum.
Aslında planım çok tehlikeli ve bir yandan da heyecan vericiydi ama sonuçları ikimiz de kestiremiyorduk

"NASIL!?"

"Ece fısıldasana salaak. Duyucak şimdi ya"

"Noluyo lan orda"

"Al işte afferim o kadar dedim sessiz konuş diye ece"

"Ya pardon hayal"

Sanırım mola yerindeydik çünkü arabayı tamamen durdurmuştu. Geldiğini anlamıştık
Fuat yanımıza gelip yukardan keskin bakışlar atarken diğer yandan kollarını birbirine dolamıştı. Konuşsak ters bir şey olacağından korktuğumuz için susuyorduk. Lakin susarak bir yola varamayacağımızı ikimizde biliyorduk. En azından plan için.

"Ne dikildin korkuluk gibi be"

"Hayırdır ne bu bağırmalar fısıldaşmalar"

"Onları da mı duydun!"

"Aynadan gördüm."

"Var mı üst baş bizi böyle bırakarak tatmin mi ediyosun kendini amacın bu mu?"

"Hayal bi sus amına koyayım zor tutuyorum kendimi"

"Neyden? Ha becericek misin yoksa?"

Zaten sert olan yüz hatları daha da gerilerek yerini bulmuştu. Artık odağı tamamen bendeydi. Sorgulayan bakışlarla yüzüne bakarken hiç beklemediğim bir anda boğazımı kavrayan eli beni sarsarak kaldırdı ve sırtımı karavana yasladı. Nefes alabiliyordum ama yinede güçlü sıkıyordu.

"Benimle ya düzgün konuşmayı öğren ya da ben güzel güzel öğreteyim sana"

Soluduğu nefesler yüzüme çarpıyordu.
Acıdan dudaklarımı aralayıp konuşmaya çalıştıkça eli daha da kavrıyordu boynumu.

"Ya psikopat mısın sen bıraksana kızı yavşak"

Ece geçenki olaydan sonra yaklaşmaya korksa da ayağıyla fuat'ın baldırlarına vuruyordu. Ama fuat'a işlemiyordu bile.

SON TUTUK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin