Karnımın sesini duyan aslan bana doğru baktı ve yüzünde tatlı bir gülümseme oluştu.Ben utandığım dan kafamı eğdim Aslan utandığımı anlamış olacak ki
"Utanmaa beeee bende acıktım döner sever misin?" Dedi
Döner şu hayatta öldüğüm bayıldığım mest olduğum en güzel şeydi eğer döner demeseydi belki bir bahane ile redde de bilirdim ama döner dayanılıcak birşey değildi derhal konuya atlayıp.
"DÖNER Mİİİ HADİ YİYELİM" dedim utanmazca Aslan bağırmamdan dolayı korkup aynı zamanda da gülümsemişti.Ben sırıtarak onun gözlerine bakarken.
"O zaman mustafa ablayla şerife yengeye gidiyoruz bir güzel döner yapıyorlar ama nasıı güzel" dedi
Onun bu söylediği ile iştahım tavan yapmış şekilde dönerciye gittik.Mekana ulaşınca arabadan indik Aslan önde bende onun biraz arkasında yürümeye başladık.Aslan kuvvetle muhtemel ismi Mustafa olan amcayla konuşmaya başladı sonra bana dönüp dönerimin et mi tavuk mu olduğunu sordu tabikii tavuk diye yanıtladım.İçecek ve soslar içinde sorular sorduktan sonra siparişimizi vermiş olduk.Aslan bana dönüp açık alanda mı yoksa içerde mi yiyelim diye sordu.Bende dışarıda dedim.
Aslan ile dışarda ki çok tatli sarı renkli taburelere oturduk.Yine bir süre sessizlik oluştu ama o sırada dikkatimi çeken şeyle Aslana merak ettiğimi sordum.
"Yüzün çok kötü gözüküyor iyi misin kaşın ve dudağın patlamış" dedim oda benim boş boş ona bakan gözlerime bakıp
"Hayır çok önemli değil canım acımıyor alışığım zaten" dedi
"Alışığım derken?"
"Benim mesleğim bu dövüşmek ee afedersin ayı gibi adamlar dan dayak yiyince böyle oluyo ama artık pek de hissetmiyorum"
"NE YANİ SEN KAFES DÖVÜŞÇÜSÜ MÜSÜN" dedim bir hayli yüksek çıkan sesim ile.
Aslan bana gülümseyerek "Benzemiyor muyum sütçocuğuna mı benziyorum" dedi
"Ehh birazz yani yanlış anlama canım, senden dövüşçü olmaz demiyorum ama görünüşün yüzünde ki yaralar dışında çok tatlı duruyo birilerine zarar verecek gibi değilsin açıkçası"
Aslan yine o güzel gülüşüyle karşılık verdi bende ona gülümserken siparişlerimiz geldi.Benimm parlayan gözlerim resmen etrafı aydınlatıyordu gerçekten döner sen nesin ya? Aslan afiyet olsun diyince yemeğe başladık ben her ne kadar kibar ve nazik yemeye çalışsamda aslında bu beni baya zorluyordu.Bunu fark eden Aslan "Çekinme nasıl rahat ediyorsan öyle ye hem dönerin minik minik ısırıldığı nerde görülmüş?" diyince o an kendimden geçtim ve sadece dönerime odaklandım.Yemek bitene kadar da hiç konuşmadım yemek bittikten sonra Aslan masadan kalkma teklifinde bulundu bende kafamla onayladıktan sonra masadan kalktık.Ben hesapı ödemek için cüzdanımı çıkarttığım da Aslan bana kötü bakışlarla bakıp "pardon hanımefendi ben varken size noluyo" diyip hesapı kendisi ödedi açıkçası zaten bende ödemek istemiyordum işime gelmiş oldu.
Tekrar arabaya binince annemlere haber vermediğim aklıma geldi çünkü 1 saattir eve gitmemiştim kim bilir annem şuan hangi karakollara,hastanelere gitmiştir diye içimden geçirirken telefonumu çıkarıp annemi aradım neyse ki annem endişelenmemiş Melisa ile olduğumu düşünmüştü ona birazdan eve gelicem dedikten sonra telefonu kapattım.O sırada da Aslan konuşmak için sohbet açtı
"eee sen neler yapıyosun" dedi
"normal insanlardan hiiiç bir farkım yok hayatım çok klasik sabah kalkıyorum okula gidiyorum öğlen yemeğinde zıggımlanıyorum tekrar eve dönüyorum tekrar zıggımlanıyorum ve uyuyorum."
"İyiimiş" diyen Aslan'a ters bir bakış attıktan sonra tekrar önüme döndüm.
"Birde tıp fakültesinde okuyorum işte üniversiteyi kazanır kurtulur rahatlarım dedim ama tünelin sonu boka çıktı"
"Ben lisede eğitim hayatıma son verdim okumayı ve yazmayı biliyorum uzun zamandır da bana yetiyorlar" dedi Aslan alayla
"Bu arada cidden iyi olduğuna emin misin yaraların benim canımı acıtıyor henüz doktor olamasam da az çok anlıyorum bakma mı ister misin?" dedim"Ya ben pek birşey hissetmiyorum ama için rahat edicekse bak" diye cevap verdi Aslan yanımda herhangi bir alet yoktu ki zaten doktorda değildim sadece gözlerimle yaraların derinliğine tam olarak nereye denk geldiğine falan baktım ve elimi kaşına götürdüm yara bayaa derindi resmen benim içim sızlamıştı ben onun yarasına bakarken o ise arabayı biryerde durdurdu ve sadece bana baktı.Dudağında da yara vardı fakat rahatsız olma ihtimali yüzünden oraya dokunmak istemedim. İşim bittikten sonra onun zaten bende olan gözlerine bakıp "Açıkçası çok anlamıyorum helede yanımda malzeme olmadığı için hiç anlamadım ama karşındaki yara cidden çok derin benim bile canım yandı belki dövüşen birisi için saçma olucak ama kendine dikkat et lütfen " dedim
"Ederimm ha bide dövüş demişken madem hayatın çok klasik çok sıkıcı o zaman yarın benim maçıma gelmek ister misin?merak etme ben seni o seyircilerin içine sokmam sana özel yer ayarlarım" dedi
bende bütün saflığımla "Biliyor musun aslında bende o yerleri çok merak ediyorum dizilerdeki gibi mi kamera arkası nasıl falan diye o yüzden gelmek isterim ama evdekiler asla izni vermezler"
Deyince yüzünde burukluk oluştu ve nedense o an ona kıymak istemedim
"Yada sorun olmaz ya ben onları hallederim sen bana adresi ver" dediğim an yüzunde ki gülümseme geri gelmişti bana hem adresi hemde telefon numarasını vermiş beni de evime bırakmıştı ona iyi geceler dileklerimi sunduktan sonra hemen eve koştum.
🤍🤍🤍
BİTTİİİ şuan saat 1.50 bölümü bu saatte yazdığım için hatalarım olabilir lütfen kusura bakmayınnn sizleri seviyorummm görüşmek üzere🌹
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İlacım Sensin
Chick-Litkendini tamamen dövüşe adamış 12 yıldır boks ile uğraşan evine hergün yüzü gözü yaralı kanlı giden sinirli,kavgacı ve sert olan Aslan ile onun tek sığınağı,ilacı olacak Alara'nın zorlu aşk hikayesi.