Jisung gözlerini ovuşturduğu sırada kapısının açıldığını duydu. Kendini battaniyesine biraz daha gömdü. Adım sesleri kendine yaklaştı ancak umursayamayacak kadar uykusu vardı.
San bir müddet ona baktı. Yatağının yanına oturarak biraz saçlarını sevdi. Okyanus kokuyordu. Derin bir iç çekerek buruk bir şekilde gülümsedi.
Geceden beri boynundan çıkarmadığı yeni fularını gördü. Biraz kaldırarak boynundaki mühüre baktı. Sonrasında derin bir nefes alarak odadan çıktı. Chana jisungu uyandırmamasını, bu gün staja gitmemesini söyledi ardından kendi işine gitti.
_____________________🫧__________________
Jisung telefonun sesine uyanmıştı. Bir kaç kere çalıp kapanmış ardından tekrar çalmıştı. Jisung daha fazla dayanamayıp arkasında kalan şifonyerden telefonu alıp aramayı yanıtlamıltı .
"Efendim"
Jisung kalınlaşmış ve çatlak sesiyle konuşmultu.
"Jisung? İyi misin?"
Jisung duyduğu sesle tekrardan ağlamaya başlamıştı.
"Jisung bebeğim ağlama, hm? Anlat bana ne oldu, neden gelmedin ve neden ağlıyorsun?"
Minho meraktan kendini yiyip bitiricekti. Ne olduğunu az çok tahmin edebiliyordu.
"M-min-ho abim-ler ço-çok kız-dı"
Jisung hıçkıra hıçkıra anlattığından dolayı Minho anlamıyordu. Jisung bir şeyler daha anlatmaya çalıştığında telefon yüzüne kapanmıştı. Omega şaşırmıştı, tekrardan ekrana baktığında her şey aynıydı, rüya falan değildi eşi olucak insan demosu yüzüne telefonu kapatmıştı. Jisung şaşkınlığı atlattığında bu sefer minhonun onu istemediğini düşünüp ağlamaya başlamıştı.
Jisung ağlamayı bırakıp yatağına sırt üstü uzanmış ardından battaniyeyi yüzüne kadar çekmişti. Bir kaç dakika öyle kaldıktan sonra kapanın açılma sesini duymuştu.
"Jisung"
Jisung duyduğu sesle battaniyeyi üstünden atıp yatakta oturur pozisyona geldikten sonra ellerini kocaman açıp ona sarılmasını beklemişti.
"Bana o gözlerle bakma."
Minho jisungun açtığı kollara girip boynunda mühürlü yere burnunu değdirip ardından öpücük kondurmuştu.
Jisung halinden mutlu olduğu için kedi gibi mırıldıyordu ama aklına gelen şeyle gözleri kocaman açılmıştı. Hemen minhodan ayrılıp ellerini omzuna koyup ittirmişti kendinden.
"Minho sen nasıl buraya girdin?"
Minho jisungun şaşkın ama bir o kadar da kızgın suratına dayanamayıp bir kaç öpücük kondurmuştu. Omega elini minhonun ağzının üstüne koyup sorusunu tekrar etmişti.
"Minho sana nasıl buraya girdiğini sordum?!"
Minho gözüyle ellini gösterdiğinde jisung hemen elini çekip konuşmasını beklemişti.
"Kapıdan girdim başka nereden girebilirim bitanem."
Minho evindeymiş gibi rahattı ve bu jisungu rahatsız etmeye başlamıştı çünkü içerde alfa abisi vardı. Ancak Minho sanki o yokmuş gibi istediğini yapıyordu.
"Minho farkındaysan 3 tane alfa abim var."
Minho hiç bişey değilmiş gibi cevaplamıştı.
"Evet biliyorum onlardan biriyle tanıştım da zaten."
"Nasıl ya?"
Jisung bir şey anlamamıştı, Minho ise jisungun bu salak haline gülümsüyordu. Alfa sıkıca jisunga sarılıp orkide feromununu derince içine çekmişti. Feromonu bulutların üstündeymiş gibi hissettiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OFFİCE BOY -minsung omegavers-
FanfictionJisung üniversite son sınıf öğrencisi bir omegaydı. Son bir projesi kalmıştı mezun olması için. O projeyi teslim etmesi için stajyer sekreter olarak çalıştığı şirketteki delta patronunun yani minhonun ona puan vermesi gerekiyordu. Ancak jisung staje...