(✨)⁸

124 16 3
                                    

Minho tam konuşacağı esnada chanın yanındaki telefonu çalmaya başlamıştı. Alfa telefonun ekranına bakmış ve kaşlarını çatmıştı.

"Kim arıyor?"

Sanın sorusuyla chan kafasını kaldırıp minhoya bakmıştı.

"Yetersiz bakiye diye biri arıyo."

Minho ayağa kalkarak telefonu ondan almıştı.

"Buna bakmalıyım."

Chan hızla telefonu geri çekti.

"O minho denen dallama mı arıyo?"

Minho geçiştirmek için kafa sallayıp telefonunu almıştı. Telefonunu açarken aynı zamanda çaktırmadan evden çıkıp arabasına binmişti.

"Minho uyuyo musun hala, işler birikti nerdesin sen!?"

Minho arabayı çalıştırdıktan sonra sürmeye başladı gülerek.

"Felix hatırlat sana çilingir sofrası.. az olur o. Sana paşalara layık bir yemek ısmarlayacağım. Sofrada bir kuş sütü eksik olacak. Hatta onu bile bulup koyucam."

Felix bunları dinlerken gülümsemiş ve geçiştirme hakkını kullanmıştı.

"Ne oldu ki? Hayırdır başına taş mı düştü?"

"Gelince her şeyi anlatacağım biricik civcivim."

__________________🫧____________________

Neredeyse yarım saattir minhonun yani felixin gelmesini bekliyorlardı.

Jisung telefonuna gelen mesajla gülümsemişti.

"Orkidem? Feromonlarını salacak ne haber aldın?"

Jisung telefonda mesaj yazarken farkında olmadann konuştu.

"Minho felixi almiş şimdi şirkete geçiyolarmış sen ne zaman geliyosun diy- ya kokuma ne vuruyosun changbin hyung ikide bir?"

Jisung sonunda telefondan kafasını kaldırdığında sıçtığını anlamıştı çünkü iki tane burnundan soluyan alfa ayakta bekliyordu.

"Ayy noldu ya. Abilerim ayakta kaldının geçin oturun şöyle..."

"Jisung! Minho ve felix arasında ne var?"

Jisung chanın dediklerine inanamayarak gözlerini açtı.

"Abi ne diyosun minho benim eşim."

"O zaman benim eşimi ne cürretle alıyo?"

Bu sefer olaya changbin dahil olmuştu.

"Asıl sen daha henüz tanımadığın birine hangi hakla eşim diyebiliyorsun?"

"Abinin seçtiği kişiye de göz koymaya mı başladın changbin?"

"Bana ne demeye çalışıyorsun abi!?"

"Artık ne anlıyorsan!"

Sanın da olaya dahil olmasıyla jisung artık dayanamamıştı.

"YETER!"

Birden odanın içine abilerinin sevdiği rahatlatıcı feromonları yerine boğucu ve nefes almayı zorlaştıran yoğun bir orkide kokusu sarmıştı her bir yanı.

Tüm abiler hazırlıksız yakalanmıştı buna. Adeta kendi kardeşleri tarafınfan boğuluyorlardı.

Jisung abilerinin dizlerinin üzerine çökerek nefes alma çabalarını görünce ne yaptığını anladı ve hızla cama koşarak açtı. Odadaki baskın koku çekilirken chan ve san da sessizlik hakimdi. Changbin ise sanki demin boğulmamış gibi yerden kalkarak jisunga sarılmıştı.

OFFİCE BOY -minsung omegavers-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin