14.Bölüm

998 109 66
                                    

Size iyi haberlerim var. Yazdan sonra veya yazın sonlarına doğru yeni kitap geliyor *-*

Ama içeriği SÜPRİZ *-* Ayrıca aynı anda iki kitap yetiştirmek zor eğer kitaplar erken biterse hemen gelir. Ayrıca LİSANNA olayına açıklık getirelim ^-^ yorumlarınızın başına 1 veya 2 diye belirtin 1 evet Lisanna gelsin 2 hayır gelmesin olarak alıcam en fazla hangisi var ise ona göre Lisannayı getiricem. 

UNUTMAYIN!: Lisanna gelirse kitap uzar ve diğer hikaye geç başlar. Bunu siz okuyuculara bırakıyorum

Her neyse sizi fazla tutmayayım iyi okumalar.

----

Hatırlatma:

''Prensesim?'' bana doğru gelen hizmetçiye baktım.

''Bir isteğiniz mi var efendim?''

''Acaba beni Grayin odasına götür müsünüz?''
''Plue plue'' Plue sanki onay vermişçesine başını salladı.

''Tabi beni takip edin lütfen'' dedi ve ilerlemeye başladı tabi bende arkasından.Bir süre yürüdükten sonra koyu mavi bir kapının önüne geldik.

''Burası prensesim başka istediğiniz bir şey yoksa izninizle'' dedi ve eğildi.

''Hayır yok teşekkürler'' dedim ve hizmetçi gidince kapıyı çaldım.

''Buyurun?'' işte şimdi hesap zamanı Gray.

-Natsu-

Yorgundum.Evet aklımdaki tek kelime bu yorgunluk...

Lucy bir haftadır odadan çıkmıyordu ilk başlarda dert etmemiştim olabilir düzenini değiştirdik odasına alışmaya çalışıyor gibi bahanelerle kendimi avuttum.Her şeye normal olarak devam ettim öldürmelerime yememe içmeme. Yemek masasına Lucy'de geliyordu ama başı eğikti ve masanın diğer ucunda oturuyordu. Yemeği bitirdiği gibi kalkıp gidiyordu ama bir süre sonra yemeğe da gelmemeye başladı.Artık Lucy'i merak ettiğimden odasına Grayi yollamaya başlamıştım. Gray' her şeyin normal olduğunu söylemesini istemiştim tabi işin aslı iki gündür Lucy'i düşünmekten adam öldüremiyorum ve kasaba rahat bir nefes alıyor bunu ben bile farkedebildim. Gray Lucy ile konuştuktan sonra gelip bana durumu haber veriyordu ama bir süre sonra yeterli olmadı ve Gizli Hayranlığa geri döndüm. Böylece daha fazla bilgi alabilirdim ve düşündüğüm gibi oldu.Her şeyi öğrendim o bir eşya değildi. O benim değer verdiğim en önemli varlıklardan biriydi. Biraz daha odada döndüm artık dayanamıyordum. Gözlerimi ovuşturdum ve Lucynin odasına bir cesaretle gittim.Kapıyı çaldım ve içeri girdim. Lucy tüm güzelliği ile karşımda oturuyordu.

''Lucy?''

''Natsu?''

''Seninle konuşmak istiyorum...'' Dedim yorgun bir sesle.

''Birilerini bu saatlerde öldürmen gerekmiyor muydu?''

''İki gündür yapmıyorum öldürmüyorum kimsenin kılına bile dokunmuyorum'' Lucy bir süre yüzüme baktı ve

''Tamam gel'' dedi ve yavaş adımlarla yatağa doğru ilerledim ve Lucy gibi kokan yatağın kokusunu iyice içime çekip konuştum

''Senin gibi kokuyor'' yastığa sarıldım. Devamı ise yatakta yarı uyanık bir şekilde kaldım.

''Ne konuşacaktın?'' Lucy'nin sesini duymama karşın dudaklarımı hareket ettiremiyordum.Gözümü açmaya çalıştım ama sonuç benim için sıfırdı gözlerim uyuyamamaktan ağrıyordu.

''Natsu?'' ayak sesleri duydum sanırım Lucy karşıma gelmişti.Anlımda hissettiğim sıcaklık ile ürperdim Lucy beni mi öpmüştü? Sırıttım ayak sesleri ve kapı açılma sesi duyunca Lucy'nin gittiğini anladım ve kendimi uykunun derin kollarına bıraktım...

-Gray-

Elimdeki kitabın son sayfasına geldim ve yine içimden okudum.

'Ve prenses hışımla odaya daldı...Karşısında gördüğü kişiyle-'(Tık tık tık) kapının çalması ile kapıya doğru döndüm.

''Buyurun?'' Kapı açıldı ve içeriye Lucy girdi.Ayağa kalktım.

''Hoş geldin Lucy''

''Pek hoş bulmadım Gray seninle konuşmam lazım''

''Ciddi mi aslında kitap okuyordum?'' dedim masanın üzerine koyduğum kitabı göstererek. Kitaba baktı ve eline aldı.

''Prensesin zorlu yaşamı?''

''Evet bir prenses zorla oradan oraya sürükleniyor ve hayatı çok karmaşık bir hal alıyor. Aklı karışan prensesin karşısına çıkan bir köylü hayatını baştan sona değiştiriyor'' Lucy sırıttı ve bana döndü.

''Acaba kitabı bitirince alabilir miyim?''
''Tabi neden olmasın? Benimle konuşmak istediğin konu neydi?''

''Gray bana neden yalan söyledin?'' Eyvah...

''Ne yalanı?'' dedim salağa yatmaya çalışarak ama Lucy'nin yüz ifadesi salağa yattığımı anladığını işaret ediyordu.

''Gray salağa yatma ve bana anlat eminim iyi bir sebebin vardır?'' dedi tek kaşını kaldırdı ve kollarını göğsünün altında bağladı.Evet şimdi ne diyecektim Natsu-san'a verdiğim bir sözüm vardı.

''Yalan söylediğimi nereden biliyorsun ki?'' Lucy derin bir nefes aldı ve yüzüme baktı.

''Natsu odama geldi ve göz altı uyumamaktan şişmişti çok bitkindi 'bu saatlerde birini öldürmen gerekmiyor muydu?' dedim ve bana 'İki gündür yapmıyorum öldürmüyorum kimsenin kılına bile dokunmuyorum' dedi bu sana bir açıklama oldu mu?'' Evet dedim içimden evet. Madem Natsu-san demişti o zaman anlatabilirdim.

''Natsu-san istedi''

''Natsu mu istedi?''

''Kendisini o halde görmeni istemedi üzüleceğini biliyordu. Her şey normalmiş gibi anlatmamı istedi odana Natsu-san beni yolladı''
''Peki neden adam öldürmüyor? Bir şey mi oldu?''

''Bunu bende bilmiyorum ama sen kendini odaya ilk kapattığında normaldi odandan bir süre çıkmayınca adam öldürmeyi kesti.'' Lucy bir süre havaya baktı ve kıkırdadı.

''Tamam teşekkür ederim Gray kitap bitince lütfen bana vermeyi unutma''

''Tamam zaten son sayfasına geldim''

''Tamam''

''Şimdi ne yapacaksın?'' Lucy Plue'ya baktı. Sonra bana.

''Juvia'yı görmeye ne dersin?''

PRENS VE PRENSES FAİRY TAİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin