6.Bölüm

1.2K 113 115
                                    

Arkadaşlar bu bölüm hiç içime sinmedi ancak sizi de bekletmek istemedim okul yüzünden çarşambaya kadar yeni bölüm yok demiştim gomenne ama artık cuma oldu özür dilerim ful yazılı haftası ve ben daha doğru düzgün çalışamadım hızlıca bu bölümü yazdım başta dediğim gibi içime hiç sinmedi ondan dolayı sizde beğenmeyebilirsiniz gomennesai.Arkadaşlar ithafı şuanlık verilmiyor ondan buradan söylemek istiyorum:

@Cerensakura'ya bölümü ithaf ediyorum ayrıca

@_-NatsuDragneeL-_'e de destekleri için teşekkür ederim iyi okumalar diğer bölümlerde ithafları vereceğim gomenne *-*

-----------------------------------

Hatırlatma:

''Sen kimsin de bana sesini yükseltirsin'' dedi ve elini kaldırdı darbeye hazırlanmışken bir iki dakika sonra darbe gelmemesi sonucu gözümü açtım ancak gördüğüm şey beni şoka uğratmıştı.

''Nasıl karıma vurmaya cürret edersiniz Bay Heartfelia?''

En son gördüğüm şey ise karanlık ve bana bağrışlardı.

'Lucy'

------------------------------------

-Lucy-

Yüzüme güneşin vuruşu ile kalktım.Her şey bir rüya mıydı peki o şarışın kimdi? sanırım rüya olduğu için mantık aramama gerek yok.Her neyse bu önemli değil önemli olan babamın sözünü tutmuş olması ve benim zorla evlendirilmemem.Hemen yatağımdan doğruldum. Esnedim ve gülmeye başladım.

''Her şey bir rüyadan mı ibaretti?'' ondan sonra kapının çalma ve açılma sesi ile kapının olduğu tarafa baktım b-bu gördüğüm o şarışındı o zaman bu bir rüya değildi. Yatağımın yanındaki koltuğa oturdu ve etrafı incelemeye başladı.

''Odan güzelmiş'' ukula!

''T-teşekkür ederim a-ama? Sen kimsin?'' bunu demem sonucu bana baktı ve güldü.

''Özür dilerim ben Sting Eucliffe'' bu isim bir yerden tanıdık geliyordu ama ben neden çıkaramıyordum? Benimle evlenecekti tabi zorla(!) ama onun dışında hatırlamadığım bir şey vardı.

''Gelecekteki eşin ve Eucliffe krallığının biricik varisi Sting'' dedi sanki aklımı okumuşçasına

''Yani bir prenssin ve ayrıca ben evlenmek istemiyorum'' dedim sakince varis dediğine göre büyük ihtimal ile prensti.Ayrıca prens olmasa neden benimle evlendireceklerdi ki? hem diğer konu kim zorla evlendirilmek isterdi ki? Bir anda babanızın (!) yanına çağrılıyorsunuz ve tanışmadığınız biri ile zorla evlendiriliyorsunuz.

''Evet ben prensim ayrıca güzellik bizim elimizde olan bir durum değil benim babam ve senin baban karar vermişler hem kim bilir belki cidden birbirimize aşık oluruz?''

''B-benim zaten sevdiğim biri var''

''Üzgünüm unutmak zorundasın güzellik lütfen zorluk çıkarma ve hazırlan gidiyoruz'' dedi bana soğukça ve lafına devam etti.

''Erkek çocuk istiyorum''

''N-ne! Odamdan çık hazırlanacağım'' dedim ve Sting'i kapı dışarı ettim. Gözümden ise bir damla yaş düştü zaten bu kadar güçlü kalmam fazlaydı yere çöktüm ve düşünmeye başladım.Benim suçum neydi ben ne yaptım da böyle bir duruma düştüm?Aslında aklı başında düşünce prensesler zorla diğer krallığın prensi ile evlendirilir ülkeler böylece güçlenir ama bu bizi kullanmaktan başka bir şey değil. Güçlü kalmalıydım ve bunları olabildiğince düşünmemeliydim. Dolabımın önüne gittiğim an içeriye biri daldı cidden daldı bir kapı çalınır değil mi? Kapıya baktığımda Sting vardı ve bana bakıp konuşmaya başladı:

''Orada sana yeni elbiseler alınacak hemen gidelim annem seninle tanışmak istiyor''

''T-tamam'' dedim ve dolabımdan annemden ve Misa abladan kalan kıyafetleri alıp odadan çıktım.

''Onu almana gerek yoktu sana yenisini alırım'' dedi annemin elbisesine bakarken Misa ablanın kıyafetini fark etmemişti tabi ki de ona göstermemek çok zor alacaktı yoksa 'bu kıyafetlerde ne?' derdi kesin ve ben şuan Stingi çekmek istemiyordum. Muhtemelen o vadiyide bir daha göremeyecektim o güzel nehri güneşin batmasını ayın nehire düşmesi ve o güzel kokuyu bir daha içime çekemeyecektim.H-hey romanım ne olacaktı yapacak bir şey yoktu yenisini yazardım hızlı adımlarla ilerledim ve büyük holden çıktım. Başımı eğdim gözümden bir yaş düştü. B-bu yaşadıklarım çok fazlaydı başımı kaldırdım ve yürümeye başladım. İlerideki Euciffle krallığı yazan arabaya bindim. Bir süre sonra Sting yanıma oturdu ve sessiz yolculuğumuz böylece başladı.Bir süre sonra sarayın önüne geldik .Sarayı süzmeye başladım fazla pembe? Ah bu pembe renkten kurtulamayacağım pembe ve sarı çok fazla kullanılmış tahminen sekiz dokuz katlı ve cidden çok büyüktü bizim sarayımız bundan daha küçüktü.Bir süre sonra sarayın önünde sarı saçlı mavi gözlü bir kadın gördüm çok sevinçli görünüyordu. Olabildiğince yavaşça o kadının yanına gittim.

''Hoş geldin kızım ben Stingin annesi Izumi Eucliffe ismimin anlamı ise Pınar demek'' dedi ve bana gülümsedi.Cidden çok şeker bir kadındı ismi ise kendisine çok uyuyordu. Saçları pırıl pırıldı ve bir nehiri andırıyordu.Cevap vermediğimi fark edip konuşmaya başladım.

''Ben Lucy Heartfelia aslında sizi çok sevdim ancak açıklamama izin verin on sekiz yaşındayım bu saraya sevdiğim biri olduğunu bildiklerini bile bile buraya zorla evlendirilmeye gelmiş prensesim memnun oldum'' bu dediğime karşı bana baktı yüzü bir iki dakika soldu sanki eskiye gitmiş gibiydi. Kendine gelince güldü ve konuştu.

''Tatlım odan bu tarafta beni takip et'' dedi ve yürümüye başladı.Mecburen takip ettim.Bir süre sonra beyaz kapılı bir odaya geldik. Odayı incelediğimde pembe büyük bir yatak,dolap,çalışma masası bir tane balkon balkonda ise karşılıklı iki sandalye ve sehpa vardı her yer pembe ile süslenmişti.Tek göze çarpan şey balkondaki sehpanın ve sandalyenin beyaz olmasaydı odaya dikkatle inceleyince arada beyazlıklar da olduğunu fark ettim tamamen pembe-beyaz bir odaydı.

''Teşekkür ederim''-Ben

''Akşam yemek saat sekizde , yemek saati bir hizmetçi odana gelip sana yeri gösterecek tatlım merak etme eğer bir durum olursa karidorun sonundaki oda benim'' dedi ve gülümseyerek gitti. Odadaki dolaba ilerledim ve annemin giysisini astım. Dolabın alt kısmındaki çekmeceye ise Misa ablanın kıyafetini koyup yatağa daha doğrusu yatağıma (!) doğru ilerledim.Yatağıma uzandım ve tavan ile bakışmaya başladım.Gözüm gitgide kısıldı ve ben kendimi uykuya teslim ettim...

----------------------------------------

Uyandığımda başımda harika bir acı vardı saate baktığımda akşam yediyi gösteriyordu.Yemek için bir saatim vardı başım bir anda daha da şiddetlendi hava almak için pencereyi açtığımda karşımda gördüğüm şeye inanamadım bu bu...

-----------------------------------

Yazar en heyecanlı yerinde keser. :) Size çok teşekkür etmek istiyorum arkadaşlar bu kitabı severek okumanız beni çok mutlu ediyor bu arada insanları öldürmek hoş değildir arkadaşlar :D Yani alt tarafı en heyecanlı kısmında yazar bölümü bitirdi.

(Natsu: İnsanları öldürmek zevklidir)

(Y/N: Sen sus canım)

Bu arada arkadaşlar iki kitap içinde (fairy tail-nashi,prens ve prenses) anneler günü bölümü olacaktır bilginize! :)



PRENS VE PRENSES FAİRY TAİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin