Hydra Projesi

"Hadi ama James!"

✨

Bilmem kaçıncı sigara, bilmem kaçıncı kül, bilmem kaçıncı pişmanlık, kaçıncı istek...

Mutsuzsan bir sigara yak. Derdini anlat küllere, uçuşup gitsinler.

Kahverengi gözleri ateşten çıkan kıvılcımlarla parlıyordu. Kafasında ise milyonlarca soru vardı. Elindeki izmariti ateşin içine atıp paketten yeni bir tane çıkarıp yaktı.Dalmıştı ama düşündüğü yoktu gerçi neyi düşünseydi?

Geçmişini mi?

Bucky'i mi?

Yoksa hayatını mı?

Yanında hissettiği biriyle hareket etmedi biliyordu, oydu. Yavaşça yanına oturdu gelen kişi. Kahverengi gözleri parlatan ateş bu sefer okyanus mavisi gözleri parlatıyordu. Ne Millie konuştu ne de Bucky. Gerçi onlar Millie ve Bucky değildi, biri Hydra'nın ölüm makinesi diğeri ise Hydra'nın hazinesiydi.

Millie'nin Bucky'e tonlarca sorusu vardı ama karşısındaki kişi Bucky değildi, Kış Askeriydi. Bucky yavaşça Millie'ye eğildi, istemsizce kasılıp heyecanlandı Millie. Bucky yanındaki sigara paketinden bir dal sigara çıkarıp ucunu tutuşturdu.

İkili sessizce ateşi izledi. "Künye hala sende mi?"Bucky'in bozduğu sessizlikle Millie konuşmaya başladı."Evet"Bucky anlamsızca Millie'ye baktı."Neden?"Millie farkında olmadan gözlerine yüklediği büyük anlamla ona baktı. O her ne kadar fark etmese de Bucky fark etmiş kalbi teklemeye başlamıştı.

"Sözüm var"Bucky kaşlarını çattı."Kime?"Millie sessiz kaldı. Ne demeliydi? Sana mı? Saçmalık."Sustun?"Millie elindeki sigaradan uzun bir soluk çekip üfledi."Konuşmak istemiyorum"Bucky alayla güldü."Başa döndük ha?"Diye mırıldandı. Onu kimse duymadı.

Millie elindeki sigarayı bitirdikten sonra izmariti yine ateşe attı ve sigara kutusuna uzandı. Bucky hızla kutuyu ondan çekti."Çok içiyorsun"Millie tek kaşını 'Yani' dercesine kaldırdı."Bu kadar içecek ne derdin var?"Ofladı."İlla derdimin olması mı lazım?"Gözlerini Millie'ye çevirdi. Okyanus mavisi gözler ait olduğu yere gelmişti, kahverengi gözlere gelmişti.

"Yani genel olarak öyle oluyor"Millie yavaşça kafasını salladı."Ama ben genellemeye girmiyorum"Millie almak için hamle yaptığında Bucky ayağa kalkıp paketi yukarıda tutmaya başladı. Bir yandan da sırıtıyordu. Millie almaya çalışsa da beceremedi, en sonunda sinir ve bıkkınlıkla konuşmaya başladı.

"Hadi ama James!"

Genç adam duyduğu şeyle donup kaldı. Millie ise hala yaptığı hatanın farkında bile değildi. Hızla sigara paketini elinden aldı. Yüzünde keyifli bir sırıtış meydana geldi."İşte böyle alırlar"Gözlerini Bucky'e çevirdiğinde Bucky'in şaşkın bir şekilde ona baktığını gördü. Gülüşü yavaşça söndü.