captain of his heart | jack sparrow

010. epilogue.

      MERITH, ESKİ HAYATINDAN tamamen ayrılalı ve okyanuslarda yaşamaya başlayalı yalnızca birkaç ay olmuştu. Ancak bu birkaç ayda yaşadığı her gün onun için çok özeldi. Ve bu da o günlerden biriydi.

Merith ve Jack elleri birleşmiş bir şekilde birbirlerine bakarlarken tüm mürettebat da onları izliyordu. Bay Gibbs sonunda başladı: "Merith Walstone, Jack Sparrow'u–"

"Kaptan Jack Sparrow." İkisi de aynı anda Gibbs'e bakarak onu düzelttiler.

"Doğru, benim hatam. Merith Walstone, Kaptan Jack Sparrow'u hastalıkta ve sağlıkta kocan olarak kabul ediyor musun?"

Merith, Jack'in gözlerinin içine bakarken gülümsedi. "Ediyorum."

"Kaptan Jack Sparrow, Merith Walstone'u hastalıkta ve sağlıkta karın olarak kabul ediyor musun?"

Jack de aynı şekilde onun gözlerinin içine aşkla bakarken, "Ediyorum." dedi

"Ben de sizleri karı koca ilan ediyorum. Gelini öpebilirsin." Jack, Gibbs'in dediği gibi yapıp artık karısı olan kadının dudaklarına yapışırken bütün mürettebat onları neşe içinde alkışladı ve ıslıklar çaldı.

O esnada bugüne gelene kadar birlikte yaşadıkları bütün anılar gözünün önünden geçti ikisinin de, ve bir kez daha hiç şüphesiz ki başlarına gelen en güzel şeyin birbirleri olduklarını anladılar.

"Seni seviyorum." Jack, Merith'in dudaklarının arasına fısıldadı.

"Seni seviyorum." Merith de geri fısıldadıktan sonra onu Jack'in kollarından ayıran bir el hissetti.

"Tebrikler!" dedi sesin sahibi olan Anamaria ona sıkıca sarılırken. "Eğer Jack'den sıkılırsan her zaman onu öldürüp intahar süsü verebilir ve Siyah İnci'nin kaptanlığını birlikte yapabiliriz." dediğinde Merith güldü. Ancak arkalarında duran Jack'in yüz ifadesine bakılırsa bunu pek komik bulmuşa benzemiyordu.

"Sadece şaka yapıyoruz hayatım." dedi Merith bir eliyle Jack'in yanağını okşarken.

"Onun şaka yaptığını sanmıyorum." dedi gözlerini kısmış bir şekilde Anamaria'ya bakan Jack.

Anamaria gözlerini devirdi. "Neyse ne. Sadece ona iyi davran, biliyoruz ki aynı gemideyiz benden kolay kolay kaçamazsın eğer onu üzdüğünü görürsem çok kötü olur."

"Çok düşüncelisin, Maria. Teşekkür ederim." dedi Merith ve diğer kadın da bir kere daha tebrik ettikten sonra onların yanından uzaklaştı.

Gemideki diğer herkes içip eğlenirken o ikisi sanki hepsinden soyutlanmış gibi geminin kenarında duruyor, okyanusu aydınlatan ay ışığını ve yıldızlara seyrediyorlardı. "Ne kadar da çılgınca değil mi?" diye sordu Merith parmağındaki Jack'in ona evlenme teklifi ederken aldığı yüzük ile oynarken. -ki o günden beri Jack her fırsatta o yüzüğü gerçekten de kendi parasıyla aldığını dile getiriyordu- "Sadece birkaç ay önce öleceğine eminken şimdi burada karı koca olarak duruyor olmamız."

"Evet öyle. Ve öyle olduğu için ne kadar mutlu olduğumu anlatamam."

"Hadi ama!" diyerek gelen Bay Gibbs ikisini de kollarından tutarak çekiştirdi. "Bu sizin düğün gününüz. Kutlamanız gerek!"

Bay Gibbs onları güvertenin ortasına getirip dinlemeleri için mürettebata ıslık çaldıktan sonra ikisinin de eline bir şişe rom tutuşturdu. Jack'in şişesini kaldırmasıyla birlikte diğer herkes de şişelerini kaldırmıştı. Adam, yanındaki karısına baktı, rom olmayan eli ile onun elini tuttu ve aynı şişeleri gibi havaya kaldırdı. "Millet, benim güzeller güzeli karıma, kalbimin kaptanı Merith Sparrow'a içelim!"

SON...

Veeeee son...

Karayip Korsanlarının devam filmleri olduğunu biliyorum; isterseniz bir tek film varmış ve Jack ile Merith birlikte başka maeralara atılmaya devam etmiş olarak hayal edebilirsiniz. Ya da benim de yaptığım gibi diğer filmlerdeki maceraları da birlikte yaşadıklarını hayal edebilirsiniz. Merith çocuğummuş gibi hissediyorum, onun adına çok mutluyum.

Bu kitap aylarımı almasına, asla düzenli bölüm atamamama rağmen buraya kadar hikayeyi okuyan, seven, destekleyen herkese çok teşekkür ederim, umarım bu kitabı  yazmanın bana kattığı kadar okumakta size bir şeyler katabilmeyi başarmıştır. Tekrardan teşekkürler, her zaman diğer kitaplarıma, bambaşka maceralara da beklerim. Görüşmek üzere <3