003. the hardest slap.

562 49 26
                                    









         "NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?" MERITH, Will ve Jack üçlüsü Tortuga'da yürürlerken Jack sordu.

Merith, geldiklerinden beri iğrenerek etrafını inceliyordu. "Kelimenin tam anlamıyla iğrenç." diye yanıtladı dürüstçe.

"Sarayda büyümüş bir kızdan beklenen yorum da bu olurdu zaten, tatlım." dedi Jack, yüzünde bilmiş bir sırıtış ile Merith'e bakarken.

Merith, Jack'in gözlerinin içine sinirle baktı, Jack Merith'in gözlerinin içindeki ateşi gördüğüne yemin edebilirdi ve dürüst olması gerekirse bu Jack'i biraz korkutmuştu.

Will, Jack'in sorduğu soruya, "Etkisi sürer." diyerek cevap verdiğinde Jack ile Merith'in göz teması nihayet koptu, ki Will'in amacı da buydu.

Jack başını çevirip Will'e baktı. "Size söylüyorum, eğer tüm şehirler böyle olsaydı her erkek mutlaka arzu edilirdi."

Merith kollarını göğsünde birleştirmiş, sinirli bir şekilde dururken onlara doğru gelen kızıl saçlı bir kadın gördü. Kadını Jack de fark etmiş olacak ki birkaç adım ileri atarak kadının yanına gitti. "Scarlett!"

Kızıl kadın Jack'in yanağına o kadar sert bir tokat attı ki korsanın kafası geri dönüp Will'e ve Merith'e baktı.

Merith'in şaşkın bir şekilde kadına bakarken gülmemek için eliyle ağzını kapattı.

"Bunu hakettiğimi sanmıyorum." dedikten sonra Jack, kafasını geri çevirdiğinde bu sefer sarışın olan başka bir kadın daha yanına geldi. "Giselle!"

"O kız kimdi?" diye sordu adı Giselle olan kadın. Hemen ardından bakışları Merith'i buldu. "Ve bu kız kim?"

Jack, "Ne?" diye sorar sormaz bu kadın da Jack'in yanağına sert bir tokat attı. "Bunu haketmiş olabilirim."



...



Jack, domuzların içine uzanmış bir şekilde uyuyan adamın üzerine bir kova su fırlattı ve adam yerinden sıçrayarak uyandı. "Nefes aldığın için lanet olsun sana ahmak! Vay anasını! Jack! Asla uyuyan bir adamı uyandırmamalısın. Uğursuzluktur."

Merith, Will'in yanında duran su dolu kovalardan birini eline aldığını gördüğünde sen de benim düşündüğümü mü düşünüyorsun? dercesine ona baktı. Will de onu onaylayarak başını salladı ve ikisi de birbirlerine bilmiş bir tavırla gülümsedi.

"Neyse ki çağresini biliyorum." dedi Jack hâlâ domuzların içinde uzanan adama doğru ilerlerken. "Uyandıran adam uyuyan adama içki ısmarlar. Uyuyan adam da onun teklifini dinlerken içkisini içer."

"Bu iyi olur işte." dedikten sonra adam Jack'in ona uzattığı eli tutarak ayağa kalktığında Will elindeki kovayı adamın üzerine boşalttı. "Lanet olsun! Zaten uyanığım!"

"Bu, koku içindi." Merith ve Will aynı anda söylediler ve Jack kaşlarını kaldırarak ikisine baktı.



...



"Gözlerinizi dört açın." Jack, Merith'e ve Will'e söyledikten sonra Bay Gibbs'in yanına gitti ve Merith ile Will'i yalnız bıraktı.

Merith bir kez daha iğrenerek etrafına bakıyordu. Daha önce hiç böyle bir yerde bulunmamıştı ve açıkçası şu an bulunmaktan memnun olduğu da söylenemezdi.

"Burası hayatımda bulunduğum en korkunç yer olabilir." dedi Will'e.

"Arkamda dur Merith. Umarım bir an önce buradan gideriz."

captain of his heart | jack sparrowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin