"Alena kahvaltı!"
"Tamam anne, geliyorum!"
Tabii hazırlanabilirsem gidicem. Yine geç kalıcaktım,her zamanki gibi. Onun için hazırlanıyorum onun haberi bile yok. Bu arada size kendimi tanıtayım: Ben Alena 17 yaşındayım, liseye gidiyorum normal bir hayatım var anlayacağınız, ve şuan hazırlanıp okula gitmem lazım. Saçlarımı taradıktan sonra hafif nemlendirici sürdüm ve kahvaltıya gittim.
"Alena ne bu süslenme kızım ya düğüne mi gidiyorsun okula mı?"
"Anne abartma istersen gayet normal."
"Geç kaldın hadi artık!"
Bir kaç zeytin, ekmek atıştırdıktan sonra evden çıktım, koşarak servise bindim son anda yakalamıştım. Nefes nefese bindim fakat onu görünce hemen toparlandım. Aras. Herkesin aşık olduğu o popüler serseri çocuk. Gerçekten yakışıklıydı. Yanında da ona aşık olan sinir bozucu melodi vardı. Aras'ın melodi'den hoşlanmadığı belliydi sadece takılmak için takılıyordu melodi yanına gitmese Aras asla gitmezdi. Bir an ona gözüm kaydı baştan aşağı onu süzdüm gerçekten harikaydı gözleri, dolgun dudakları, gözlerine gelen saçları. Ona gerçekten takıntılıydım. Onu takip ediyordum, ve farkında bile değildi. O sırada bana takıntılı olan fakat benim ona asla şans vermediğim çocuk toprak beni yanına çağırdı.
"Alena istersen yanıma oturabilirsin başka yer de yok zaten."
Haklıydı başka yer varmı diye bir baktım, ama yoktu.
Bu yüzden ona bakıp yanına oturdum. Ümit vermek istemezdim çünkü sevdiğim vardı bile. Okula geldiğimde yağmur'u görmüştüm yağmur da çok güzel bir kızdı, onu seviyordum gerçekten güvendiğim nadir kişilerdendi. Hemen sarılmıştı bana bende ona karşılık verip sarılmıştım. Yağmur'un benim aksime aşık olduğu, saplantı yaptığı birisi yoktu.
"Ödevi yaptığını söyle Alena, lütfen."
"Ne?"
"Şu çocuğa bakmaktan vazgeçersen beni de anlayacaksın Alena."
Sonunda dönüp yağmur'a bakabilmiştim ama o kadar yakışıklıydı ki.
"Hayır ya yağmur! Ona bakmıyordum öylesine bakınıyordum."
"Hı hı kesin."
Yağmur yine anlamıştı ama umursamadım.
"Sen ne demiştin?"
"Ödevi yaptın mı diye sormuştum."
Yağmur'un daha çok derslerle arası iyiydi.
"NE ÖDEVİ! HAYIR YA UNUTTUM."
"Tabi unutursun şu çocuğu takip etmekten başka işin yok."
"Ödev neydi, ne yapıcam şimdi?"
"Biyoloji ödevi, ve korkma Alena böyle yapacağını bildiğim için iki tane yapmıştım."
"YAĞMURUM BENİM BE ÇOK SEVİYORUM SENİ!"
Hemen yağmura sarılmıştım ki dengemizi kaybedip sandalyeden düştük.
"Alena sakin!"
Elim masaya çarpmıştı, kanıyordu fakat çok önemli değildi. Toprak hemen yanıma gelip iyi olup olmadığımı sordu.
"İyiyim birşey yok ufak bir çizik sadece abartmaya gerek yok."
Ardından elini uzattı fakat tutmadım kendim de kalkardım. Kalktığımda Aras'ın endişeli baktığını gördüm. Göz göze gelmiştik, hayatımın en iyi 3 saniyesi olabilirdi. Neden endişelensin ki bana öyle gelmiştir. Derslerden sonra yağmurla dışarı çıktık, artık cidden çalışmam gerektiği için Aras'ı bugün takip edemeyecektim bu kötüydü. Fakat Yağmurla ders çalışacaktık, bu güzeldi kütüphaneye gitmeden önce bizim eve uğradık.
"Kitaplarımı aldım, gidelim mi?"
"Gidelim." Dedi. Ardından tam odadan çıkarken telefon çaldı arayan numara gizli numaraydı. İlk bakmak istemesemde Yağmur'un aç demesiyle açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gecenin Bize Laneti
RomanceAlena adında bir kız, Aras adında bir çocuğa saplantılı aşıktır, ama Aras'ın onu önemsemediğini düşünüyordur. Onu sürekli takip ediyor, herşeyini biliyordur. Fakat bilmediği şeylerde vardır. Ve bu olanları garip bir şekilde öğrenecektir.