Taşraya atanan mutsuz bir doktor ve yaşama sevinci ile dolu genç bir çiftçinin sıra dışı aşk hikâyesi. ( Gerçek olaylardan esinlenilerek yazılmıştır. Ama olaylar o kadar da gerçek değildir tabii jdjfjfjjfjf ) ve Kuralbaz yine çiftlik fetişine kurban...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
⛏️🌾🩺💉
İlçe hastanesi üç katlı küçük bir binaydı. Girişte dört yataklı acil servis, RES odası, iki ayrı müşahede salonu, bebek emzirme kabini, sekreterya ve hasta yakınlarının oturacağı geniş bir bekleme alanı karşılıyordu gelenleri. İkinci katta dahiliye servisi ve aile hekimliği polikliniği vardı. Üçüncü kat idari bölümdü. Bir de bodrum kat kazan dairesi. Bu kadar.
Hayatımda ilk kez bu kadar küçük bir hastane görüyordum. Korkutucuydu zira iç hastalıkları uzmanı dışında hastanede vaka danışabileceğim kimse bulunmuyordu. Fakülteyi derece ile bitirdiğimi hatırlattım kendime. Herkes aynı yollardan geçiyordu ve neticede hekimlik pratik yaparak öğreniliyordu. Kervan yolda düzülür derler ya hani. Çalışırken düşe kalka öğrenecektim. En azından ben kendimi bu şekilde motive etmeye çalıştım.
"Gerçi sen gel de bunu insanlara anlat. Hata yapan doktor olunca kimse onun gözünün yaşına bakmaz. Diploması dahil donuna kadar almak isterler. Çakal sürüsü."
Düşüncelerimi sesli söylediğimin farkında değildim. Bana hastaneyi gezdiren sorumlu hemşire "Bir şey mi dediniz hocam?" diye sorunca gülümsedim.
"Şey, benim dışımda gelen doktor var mı?"
"Pratisyen olarak mı?"
"Evet."
"İki hocamız daha geldi. Sizinle birlikte üç kişi oldu."
"Anladım. Teşekkür ederim."
"Rica ederim hocam. Hastanemizin tamamı bu kadar. Siz isterseniz eşyalarınızı yerleştirip dinlenin biraz."
"Peki teşekkürler."
Yemekhaneyi ve dezenfeksiyon bölümünü de gördükten sonra acil servisin hemen girişinde bulunan doktor odasına geçtim. Küçük bir masa, su ısıtıcısı, elektrikli cezve ve kişiye ait olduğunu tahmin ettiğim kupalar. Ve bir de dolap. Üç doktorun kullanması için tek dolap koyulmuştu. Gerçi bu küçük odada dolabın varlığı tek başına şükür sebebi sayılırdı ya. Neyse.
Ayaklarımı uzatmış dinlenirken doktor odasının kapısı açıldı. Uzun boylu iyi görünümlü orta yaşlı bir doktordu gelen.
"Merhaba. Siz yeni gelen pratisyenlerden olmalısınız."
Hemen ayağa kalkıp saygıyla eğildim. "Kusura bakmayın hocam. Ben de memnun oldum. Lütfen deneyimlerinizi bizimle de paylaşın. Buna ihtiyacımız olacak."
