Taşraya atanan mutsuz bir doktor ve yaşama sevinci ile dolu genç bir çiftçinin sıra dışı aşk hikâyesi. ( Gerçek olaylardan esinlenilerek yazılmıştır. Ama olaylar o kadar da gerçek değildir tabii jdjfjfjjfjf ) ve Kuralbaz yine çiftlik fetişine kurban...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
⛏️🌾🩺💉
"Siz Seullüler hep böyle misiniz?"
"Siz Seullüler hep böyle misiniz derken? Ne demek şimdi bu?"
"Şu demek: İnsanlardan istediğinizi aldıktan sonra onları bir kenara fırlatıp atıyorsunuz."
"Afedersin?! İstediğini aldıktan sonra bir kenara atan ben miyim yoksa-" ne söylemek üzere olduğumu fark eder etmez çenemi kapattım. Hislerimi ele vermenin anlamı yoktu. Bu bir intihar olurdu benim için. Dalga malzemesi ve zavallılığımın acı bir itirafı...
"Yoksa ne?" diyerek yürüdü üzerime doğru. "Yoksa benim mi öyle olduğumu düşündün? Tanrım! Kafamda şüpheler vardı ama buna ihtimal vermiyordum. Sonuçta koskoca doktor olmuşsun. Yakışıklısın. Çekicisin. Zekisin. Kendini beğenmiş olman gerekir."
Sıraladığı iltifatları algılayacak durumda değildim. Ben bana açıkça itiraf edilmedikçe kimsenin beni beğenebileceğine inanmayacak kadar şüpheci ve kalın kafalı bir adamdım.
"Ne ihtimalinden bahsediyorsun sen?" dedim, tehdit dolu bir sesle. "Ayrıca kenara çekil. Kişisel alanımı işgal ediyorsun. Siz köylüler yok musunuz zaten! Nezaketten de insanlıktan da nasibinizi almamışsınız!" hakaret ederek suçumu bastırmaya çalıştım. Kendimi ele verme ihtimali tüylerimi ürpertiyordu.
"Ah öyle mi doktor bey. Ama en azından şehirliler gibi korkak ve yalancı değiliz." alaycıydı. Lanet olası herif!
Korkak ithamı yalancı hakaretinden daha çok canımı yakmıştı. Çenemi havaya dikip onunla göz göze geldim. Öfkem mantıklı düşünme yetimi devre dışı bırakıyordu ve bu gidiş benim lehime görünmüyordu hiç. Yine de kışkırtılmanın yaktığı ateşle dimdik durdum ve ona meydan okumaya karar verdim.
"Korkak değilim ben tamam mı!"
"Öyleyse niçin kaçıyorsun benden?"
"Senden kaçtığımı da kim söyledi?"
"Seni yatağa attığımı ve istediğimi aldıktan sonra seni tamamen görmezden geleceğimi, hatta belki herkese anlatıp seninle alay edeceğimi düşündün. Bu yüzden ben seni incitmeden önce güçlü görünmek istedin. Umursamaz davranırsan fark etmeyeceğimi düşündün. Öyle değil mi?"
"Kafandan uyduruyorsun. Ayrıca sen kimsin ki beni tanıdığını zannediyorsun ya? İki Kore dizisi izledi diye herkes başımıza terapist kesildi."
"Mektep bitirmemiş olabilirim doktor bey ama insanları tanıyacak kadar çok tecrübe edindim bu hayatta. Sen okul sıralarında dirsek çürütürken ben ahjuşşilerle pazarlık yapıyordum."
"Aferin sana çiftçi çocuk. Ama zannettiğin gibi insan sarrafı falan değilsin. Beni de tanımıyorsun. Hakkımdaki sanrılarını dinlemeyeceğim daha fazla. Seninle boş yapamayacak kadar önemli işlerim var. Hastalarım beni bekliyor. Şimdi müsaadenle."
