3. Bölüm ⛏️🌾🩺💉

191 28 26
                                    

Neredeyse bütün kapaklarımı yapan sevgili thekadishipper
kuşuma hediye ediyorum bu bölümü.


🖤




tam olarak bu :)

tam olarak bu :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

⛏️🌾🩺💉




Bugün on ayrı köye gideceğimizi duyunca hayal kırıklığına uğrayarak derin bir nefes alıyorum. Uzun bir yolculuk olacak. Neyse ki Şoför bey işinin ehli ve gidilecek yerleri avucunun içi gibi iyi biliyor. Neyse ne, kervan yolda düzülür diyerek çıkıyoruz yola. Tam her şey yolunda derken tekerimiz çamura saplanınca yolun ortasında kala kalıyoruz ve saatlerce yardım bekliyoruz. Köy yolları çamurlu, engebeli ve kötü. Onca vergi nereye gidiyor sorusu yankılanıyor zihnimde ama halktan birileriyle siyasi tartışmalara girmeme prensibim sayesinde sessiz kalmayı başarıyorum. Neme lazım, muhalif fikirlerim yüzünden memuriyetten atılmak var işin ucunda. Derken şansımıza oradan geçen traktörlü köylüler tarafından çukurdan çıkarılıp yola devam ediyoruz.

Birkaç evi daha gezdikten ve gerekli gördüğüm tedavileri uyguladıktan sonra Gangdongdon'a doğru yola çıktık. Burası bugünlük son durağımız. Sonra hastaneye geri döneceğiz ve ben epikrizleri doldurmak üzere bilgisayar başına geçeceğim.

Ben muayene ettiğim hastalara dair notlarımı alırken şoför bey köyün meyvelerinin çok lezzetli olduğuna dair ne zaman başladığını bilmediğim uzun bir konuşma yapmaya başlıyor. Neredeyse yol boyunca köyün güzelliklerinden ve çiftliklerinden bahsedince artık ben bile merak ediyorum köyü.

"Gidince meyvelerinden yeriz o halde."

"Mutlaka çiftliklerine uğrayalım hocam. İnanılmaz derecede temiz işletiyorlar. Ürünleri de bir numara kalite."

"Bir gidelim de çiftliğe de uğrarız."

Çiftlik muhabbeti bir süre daha devam ediyor. Şoför bey eski anılarını anlatmaya geçince başımı cama yaslıyorum. Tuhaf bir sessizliktense sohbet etmek yolculuğu daha katlanılır kılıyor. Bu yüzden muhabbeti için ahjuşşiye minnettarım. Hemşire hanım da ara ara katılıyor sohbete. Tıngır mıngır ilerliyoruz.

"Eveeet. İşte geldik." hemşire hanım arabadan inip vital ölçüm cihazlarını alınca, ben de onun hemen ardından eldivenlerimi giymeye koyuldum hızlıca. Hastamız yaşlı bir teyzeydi. Evin içinde düşüp kalçasını kırdığı için immobil hale gelmiş, bu sebeple evde sağlık hizmetlerine başvuruda bulunmuş. Genel tıbbi muayeneden sonra evde bakıma uygun olup olmadığının kararını ben vereceğim. Hemşire hanım ile birlikte evin kapısının açılmasını beklerken karşıdan bize doğru gelen üstü çıplak esmer bir delikanlı olduğunu fark ediyorum. Adam adam değil yürüyen Yunan heykeli, ayaklı libido. Erosun torunu mübarek.

My Farmer Is A Shameless ManHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin