Taşraya atanan mutsuz bir doktor ve yaşama sevinci ile dolu genç bir çiftçinin sıra dışı aşk hikâyesi. ( Gerçek olaylardan esinlenilerek yazılmıştır. Ama olaylar o kadar da gerçek değildir tabii jdjfjfjjfjf ) ve Kuralbaz yine çiftlik fetişine kurban...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
⛏️🌾🩺💉
Hafta sonu nöbetçi arkadaş hastalanınca onun yerine nöbet tutmamı rica ediyor ve küçücük ilçede yapacak başka bir işim de olmadığı için en azından vakit geçer diyerek kabul ediyorum ama ettiğime edeceğime pişman oluyorum zira bütün vakaları çekiyorum tek bir nöbette. Ki normalde hafta sonu nöbetleri göreve sakin geçer.
"Buyrun neyiniz var?"
"Başım dönüyor. Hiç halim yok. Aylardır her yerim ağrıyor. Midem bulanıyor. Bir de üç gündür öksürüyorum."
"Kuru mu öksürük?"
"Yok balgam da var."
"Boğazınız ağrıyor mu?"
"Evet, yutkunamıyorum."
"Açın ağzınızı bakalım boğazınıza."
"Şey, bir de doktor bey göğsüm de ağrıyor."
"Nasıl bir ağrı?"
"Böyle biri oturuyor gibi. Bir de sol kolum ağrıyor ve uyuşuyor."
Siktir.
"Beyefendi sedyeye uzanın size EKG çekeceğiz. Hemşire hanım 1 numaraya EKG çekebilir misiniz? Bir de damar yolu açıp kanlarını alalım. Vitallere de bakalım."
Hastanın kan istemini yaparken miyokard enfarktüsü olma ihtimali ile geriliyorum. Genç hastada göğüs ağrısı hele de kola yayılıyorsa hayra alamet değildir. Adam da şikayetlerini say say bitiremedi. Bazen şunu hissediyorum; daha çok şikayet sayarlarsa daha önemli hasta olup daha erken tedavi alacaklarını düşünüyorlar. Yalan söyleme hastalığı da sıktır bu arada. Bakılmayacağı korkusu ile hastalar şikayetlerine ekleme yaparlar. Onca işin arasında bir de verilen anamnezin hangi kısmı yalan hangi kısmı doğru onu ayıklamaya çalışırsın. Kimisi de acile gelmişken bir check-up yaptıralım motivasyonu ile gelir. Acil böyle bir yer değil diye haykırmak istiyorum.
Hasta akut koroner sendrom ise yapılacak şey belli; komuta merkezini ara, sevk için uzmana yalvar, kabul ederlerse hastayı yolla.
Hastanın sonuçlarını beklerken aradan on hasta daha bakıyorum. Ketoasidozla gelen acil müdavimi yaşlı teyze. Annesi kafasına göre ilaç dozunu azalttığı için nöbet geçiren çocuk. Ateşi hafif yükseldi diye ailesi ortalığı yıkan tombul bebek. Vitamin hapları ile suisid deneyen ergen. Ve trafik kazası...
Karmanın benimle ne derdi var bilmiyorum ama refakatleri süt liman olan ben primer nöbetlerimde deli gibi vaka çekiyorum. İlk günkü sakinliğinden eser kalmıyor acilin. Neyse ki göğüs ağrısı olan hastanın EKGsi ve tropları temiz çıkıyor. Yine de gözlem altına alıp bir süre bekletiyorum hastayı. Aks olmadığına emin olduktan sonra reçetesini yazıp yolluyorum.
