Araştırdım, otobüsle gidebileceğim en uzak şehir Mardin'miş. Otobüs saat 21:00'de kalkıyormuş. Ben de Bolu'da yaşıyorum ve Bolu-Mardin arası otobüsle 18 saat 15 dakika sürüyormuş.
Bavulumu çoktan hazırlamıştım. Şimdi de heyecanla valizimi kucaklayıp dış kapının önüne doğru ilerledim. Valizimi yavaşça yere koydum ve kapıyı açtım. Hemen ayakkabılarımı giydim, valizimi de aldım ve kapıyı kapattım. Adımlarımı hızlandırarak dışarı çıktım ve otogara doğru yürümeye başladım. Otogar ile evimiz arası yürüyerek yarım saat, çok bir şey değildi. Yürürdüm.
***
Otogara saat 20:46'da vardım. Otobüsün kalkmasına 14 dakika kalmıştı. Hemen biletimi almak için gişeye yöneldim ve biletimi aldım.
Saat 20:55'e geldiğinde otobüsün kalkacağı perona doğru ilerledim ve muavine bavulumu teslim ettim. Otobüse binip koltuk numaramı aramaya başladım. Koltuk numaram 19'du. Koltuğumu bulup oturdum. Tek başıma oturuyordum, bu da rahat edebileceğim anlamına geliyordu. O sırada otobüs kalktı ve bastıran uykuyla uyumaya karar verdim.
***
Otobüsün durmasıyla yerimden doğruldum. Mardin'den yaklaşık 10-15 dakika önce çıkmıştık. Otobüsün kapısı açıldı ve yüzü maskeli bir asker içeri girdi. Asker şoföre birkaç şey söyledikten sonra otobüsün içine bakındı. Gözleri bende durdu ve o an göz göze geldik.
Simsiyah gözleri belki birçok kişiye korku salabilirdi, ama bana hiç öyle gelmedi. Aksine, o gözlerde derin bir hüzün ve yorgunluk sezdim. Sanki o simsiyah perde, ardında saklanan fırtınaları gizlemek için varmış gibiydi. Gözlerimin içine baktığında, o bakışlarda bir sır gizliymiş gibi hissettim. Beni ona çeken ve çözmek istediğim bir gizem...
Muavinin "Kolay gelsin asker bey" demesiyle bakışmamız kesildi. Adam kafa sallayıp gitti. Adam gitti ama ben onda kaldım. O gözler neydi öyle? Aman tanrım.
Derin bir nefes alarak düşüncelerimden kurtulmaya çalıştım. Bir yolcunun "Ne olmuş muavin bey?" dediğini duydum. Muavin: "Her an buralarda bir operasyon olabilirmiş o yüzden şehre giriş çıkışları kapatmışlar. Bizim dönmemiz lazım."
Operasyon?
Asker?
Allah kahretsin! Burası sınır bölgesi ya. Ben bunu nasıl düşünemedim? Ne yapacağım ben şimdi?
Şırnak yerine Mardin'de yaşayacaksın, bu kadar basit. Zaten şırnak'da kurulu bir düzenin yoktu.
İç sesime hak vererek rahat bir nefes aldım. Ama rahatlamam pek uzun sürmedi. Mardin'de inecek olan yolcular aynı anda itiraz cümleleri kurdular.
Muavin ve şoförün bir asker çağırması ile yolcular en sonunda ikna olmuştu.
Önce annemin evden kaçmam için bana yardım etmesi, sonra Şırnak'a niyetlenip yolumun Mardin'e düşmesi. Çok garipti. Kaderin bana oynadığı oyun çok garipti.
Biliyorum çok kısaydı, ama hemen şimdi 3. bölümü yayınlayacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzak Bir Şehirde Yeni Bir Başlangıç
ChickLitLidya Nur Gökçe, evlilik arifesindeyken evden kaçar ve çok uzak bir şehre taşınır. Bu şehre adım attığı ilk andan itibaren başına bir dizi felaket geleceğini tahmin bile edemez. Yaşadığı olaylar Lidya'yı derinden etkiler ve o deli dolu kızdan çok fa...