ENCOUNTER

HİÇ KÜSMEDİM Kİ?

*Yoona'nın Gözünden*

Sabah uyandığımda diğerleri daha uyanmamıştı. Uzanıp telefonumu alıp ve saate bakmıştım. NE!? Saat 9:30 olmuştu ve biz hala uyuyor muyduk.

Yoona: Kızlarr! Uyanın saat çok geç oldu

Haeun: Uyandıım

Gözlerim Miyeon'u aramıştı ama yoktu galiba uyanınca aşağı inmişti. Aşağı indiğimde heryere bakmıştım ama Miyeon hiç biryerde yoktu. Endişeyle kızlara seslenmiştim belki onlar biliyorlardır.

Yoona: Kızlaar! Miyeon yok! Bir yere mi gitti?

Minseo aşağı inerken endişeli bir şekilde konuşmuştu.

Minseo: H-hayır? Sana söylemek yerine neden bize söylesin senin kardeşin

Yunseo'ya o bir şey biliyor mu diye umutla bakmıştım.

Yunseo: Bende bilmiyorum

Hızlıca telefonumu alıp Miyeon'u aramıştım.

미연니이~ Aranıyor...

Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor lütfen tekrar deneyiniz...

Belki telefonu sessizdedir diye düşünerek mesaj atmaya karar vermiştim. Mesaj atıcakken dün bana mesaj attığını görmüştüm.

미연니이: Ben bir yere gidiyorum beni merak etme

Ben bir yere gidiyorum beni merak etme mi? Mesajlarında mesajın başında mutlaka unnie ve ya abla derdi ayrıca Miyeon'un konuşma tarzıda bu değildi. Neyse acelesi vardı herhalde ama neden gideceği yeri söylememişti? Normalde illaki söylerdi. Telefonuma gelen bildirime bakmıştım.

Park Jinyoung: Yoona tek başına attığım konuma gel hemen
*Konum*

Yoona: Kızlar Jyp beni çağırıyor gitmem lazım görüşürüz

Haeun: Bizde gelseydik?

Yoona: Özellikle tek başına gel demiş

Yunseo: Şirkete mi?

Yoona: Hayır bir konum attı

Yunseo: Peki görüşürüz biz Minho'ya haber veririz

Eunha, Seoyeon: Görüşürüzz

Çıkmadan önce onlara el sallamıştım ve konuma doğru yürümeye başladım. Çağırdığı yer ormanlık bir yerdi daha yol vardı ama ormana girmem gerekiyordu. Konuma yaklaştığımda bir ev vardı ve konum orayı gösteriyordu evin önünde öylece evi izliyordum gayet şık ve güzel bir evdi. Kapı açılınca refleks olarak geri adım attım kapıdan çıkan kişi güler yüzlü Park Jinyoung'du.

Park Jinyoung: Gel Yoona

İçeri girdiğimde nedense iyi şeyler olucakmış gibi gelmiyordu. Bir yere doğru yürüyordu bende onu takip ediyordum aşağı kata indiğimizde iğrenç bir koku vardı ve heryer pas içindeydi.

Park Jinyoung: Kardeşini merak ediyorsun değil mi?

Yoona: E-evet

Bir kapının önüne gelmiştik ve Park Jinyoung cebinden bir anahtar çıkarıp kapıyı açmıştı içeri girdiğimizde şokla gözlerim açılmıştı. Miyeon sandalyeye bağlanmış ve ağzı bantlanmıştı hızlıca ona doğru koşucakken Jyp beni engellemişti.

Park Jinyoung: Kardeşini buradan hiç yaralanmadan göndermemi istiyorsan bir karşılığı olmalı

Yaralanmadan mı? Neyden bahsediyor bu manyak adam.

Yoona: Ne istiyorsun?

Park Jinyoung: Minho'dan ayrılıcak ve onun senden nefret etmesini sağlayacaksın