Eliot odama girdi ve bana hadi gidiyoruz mu dedi . Diana nolucaktı ve gecenin bu saatinde demekki oda muhafızların gittiğini biliyordu .
" Hadi ne duruyorsun Lina , bu saraydan çıkartıcam seni . "
" Şey Eliot . "
Kolumdan tuttu ve beni kapıya doğru çekmeye başladı . Diana nolucaktı oda gelmeliydi onu burda bırakamazdım . Diana yatağın altından çıkıyordu Eliotun arkası dönük olduğundan görmüyordu . Diana yatağın altından çıktı biz tam kapıdan çıkacakken .
" Galiba bir misafiriniz daha var . " dedi .
Eliot durdu ve arkasını döndü .
" Kimsin sen . " dedi ve beni arkasına aldı .
" Diana . " diye karşılık verdi .
" Ha sen yeni gelen Ametist . "
" Evet . "
" Tamamdır sorun yok ama hızlı çıkmalıyız yoksa saat beş gibi muhafızlar gelicek yakalanırız . "
Odadan aceleyle çıktık Dianayıda kabul etmesi beni mutlu etmişti çünkü onunla aynı kaderi paylaşıyorduk sonuçta ikimizde Ametisdik . Şimdiden çoğu merdiveni inmiştiş bu çıkış ne kadar uzakta olabilirki daha önce hiç görmedim , buraya getirildiğimde baygın olduğum için .
" Geldik son merdiven . "
" Nereye gidicez peki Eliot . "
" Dışarda birlik bizi bekliyor . "
" Ne bir birliktemi var ? "
" Evet kuvars krallığına ve babam Rizz e karşı bir birlik var . "
Bir birlik olduğunu yeni öğrenmiştim gerçekten bu çok güzel bir haberdi . Eliot cebinden küçük bir anahtar çıkarttı ve Ametist işaretinin tam üstüne sokup çevirdi . Kocaman kapı açıldı Ametist işareti ikiye bölündü ve kırılarak yere düştü .
" Hadi hızlı olmalıyız neden kırıldı bu . "
Ve bir çan sesi çalmaya başladı .
" Burda bir mekanizmamı varmış hızlı olun . " diye bağırdı Eliot .
" Lina koş geliyorlar . " diye bağırdı Diana .
Tam kapıya doğru koşmaya başlamıştım ki kapı önüme devrildi . Eliot ve Diana kaçmıştı ben aptallığım yüzünden burda kalmıştım . Kapı devrilince heryer tozu dumana katmıştı . Tozların arasından bir el uzandı .
" Hızlı ol Lina . " bu Diana ydı .
" Tamam ."
Diananın elini tuttum ve beni kendisine çekti ikimizde kapı yığınının üstünden koşmaya başladık . Sonunda dışardaydık ve gözlerimle saydığım kadarıyla dokuz on kişi atlarla bizi bekliyordu . Yanlarında iki tane boş at vardı ama biz üç kişiydik .
" Çabuk olun diye bir ses işittim . "
" Biz üç kişiyiz diye bağırdım . "
" Sorun değil siz ikiniz binin . " Dianayla beni işaret etmişti .
" Sen at sürmeyi biliyormusun Diana . "
" Hallederim . " diye cevap verdi .
Dianayla biz kahverengi bir atın üzerine bindik ve Eliotda siyah bir atın üstüne bindi .
" Hadi beni takip edin diye bir ses yükseldi . "
Eliot bana baktı ve önündekini takip etmeye başladı bizde onu takip ediyorduk . En az yarım saattir yoldaydık . Haala devam ediyorduk .
" Mola verelim . " dedi Diana yorgun bir ses tonuyla .
" Daha yolumuz uzun büyük ihtimalle askerlerde yola çıkmıştır . "
Diananın yüzünde bir mutsuzluk oluştu gerçekten yorulmuşa benziyordu onu kendime çok yakın hissediyordum ama onu tanıyalı dakikalar olmuştu . Bir saatlik ilerlemenin sonunda .
" Mola vakti geldi . " dedi .
" Bu arada ben birliğin müdürüyüm . "
" Adım Hera . "
" Benimde Lina . "
" Ben Diana . "
" Eliot benimki söylemeye gerek varmı bilmiyorum ama . "
Yüzümde bir gülümseme oluştu ve Eliot bana baktı o bana baktıkça sanki zaman duruyor gibiydi .
" Siz isimlerinizi söylemeyecek misiniz ? "
" Komutan Hera yanında söyler lafı uzatıtsak saygısızlık olur . "
Ne yani Hera denilen kişiye bu kadar saygı gösteriyolar mıydı . Ama doğru birliğin müdürü .
" Bizde bundan sonra daha dikkatli oluruz . " dedim .
Hera bir kahkaha attı ve bana doğru sempatik bir ifadesiyle .
" Ben saygısızlık olmuyor söyleyin dememe rağmen bu kadar dikkatli oluyorlar , yani sorun değil ben yanındayken başkasına ismini söyleye bilirsin . "
İçime anlamsız bir rahatlık geldi demmeki o istemiyordu onlar öyle düşünüyorlardı .
" Neyse mola yeter daha yolun yarısına geldik daha yolumuz var . "
Kimse itiraz etmeden atlarına doğru yöneldi Dianada dinlenmiş gözüküyordu . Herkes atlarına bindi ve yola devam ettik . Bir mağraya doğru ilerledik . İlerde bizi bekleyen üç kişi vardı .
" Hoşgeldiniz Hera komutan . "
" Hoşbulduk . " diye karşılık verdi Hera .
" Haydi atlarınızdan inin geldik . "
Nası yani mağranın sonundaydık önümüzde kocaman bir taş yığını vardu burdan karşıya nasıl geçicektik diye düşündüm .
" Nası yani . " diye benim kulağıma fısıldadı Diana .
Eliotla gözlerimiz buluştu ve bir ışık gelmeye başladı . Yeşil bir ışık tüm mağrayı kapladı ve duvarın üzerinde geçit gibi bir portal oluştu . Diana Eliot ve ben birbirimize baka kaldık .
" Niye ilk defa büyü görmüş gibi bakıyorsunuz . "
" İlk defa gördüğümüz için olabilirmi . " diye karşılık verdi Diana .
" Şaka yapıyor olmalısınız , siz Zümrütler bunu çok kolay bir şekilde yapabilir . " dedi .
" Biz Zümrüt değiliz ki , biz ametistiz . " dedim .
Gözleri kocaman açıldı Dianaya ve bana baka kaldı . Portal büyümeye başladı ve yeşil ışık hepimizi içine aldı .
♡
Bu bölüm bu kadardı . Umarım beğenirsiniz , oylamalarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum .
Keyifli okumalar dilerim . ♡
882 kelime az oldu ama iki gün üst üste bölüm yayınladığımdan...♡♡♡♡♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMETİST
FantasyLina herşeydden habersiz evinde otururken kral ve askerleri köylerini basar ve özel güçlü insanları toplamaya başlar ve linayıda kaçırırlar . Bundan sonra linanın özel güçlerini fark etmesi ve kralıktan kaçması ve yeni bir krallık oluşturup orda yaş...