SARAYDAN KAÇIŞ BÖLÜM 4

25 6 3
                                    

                Eliot odama girdi ve bana hadi gidiyoruz mu dedi . Diana nolucaktı ve gecenin bu saatinde demekki oda muhafızların gittiğini biliyordu .

" Hadi ne duruyorsun Lina , bu saraydan çıkartıcam seni . "

" Şey Eliot . "

Kolumdan tuttu ve beni kapıya doğru çekmeye başladı . Diana nolucaktı oda gelmeliydi onu burda bırakamazdım . Diana yatağın altından çıkıyordu Eliotun arkası dönük olduğundan görmüyordu . Diana yatağın altından çıktı biz tam kapıdan çıkacakken .

" Galiba bir misafiriniz daha var . " dedi .

Eliot durdu ve arkasını döndü .

" Kimsin sen . " dedi ve beni arkasına aldı .

" Diana . " diye karşılık verdi .

" Ha sen yeni gelen Ametist . "

" Evet . "

" Tamamdır sorun yok ama hızlı çıkmalıyız yoksa saat beş gibi muhafızlar gelicek yakalanırız . "

Odadan aceleyle çıktık Dianayıda kabul etmesi beni mutlu etmişti çünkü onunla aynı kaderi paylaşıyorduk sonuçta ikimizde Ametisdik . Şimdiden çoğu merdiveni inmiştiş bu çıkış ne kadar uzakta olabilirki daha önce hiç görmedim , buraya getirildiğimde baygın olduğum için .

" Geldik son merdiven . "

" Nereye gidicez peki Eliot . "

" Dışarda birlik bizi bekliyor . "

" Ne bir birliktemi var ? "

" Evet kuvars krallığına ve babam Rizz e karşı bir birlik var . "

Bir birlik olduğunu yeni öğrenmiştim gerçekten bu çok güzel bir haberdi . Eliot cebinden küçük bir anahtar çıkarttı ve Ametist işaretinin tam üstüne sokup çevirdi . Kocaman kapı açıldı Ametist işareti ikiye bölündü ve kırılarak yere düştü .

" Hadi hızlı olmalıyız neden kırıldı bu . "

Ve bir çan sesi çalmaya başladı .

" Burda bir mekanizmamı varmış hızlı olun . " diye bağırdı Eliot .

" Lina koş geliyorlar . " diye bağırdı Diana .

Tam kapıya doğru koşmaya başlamıştım ki kapı önüme devrildi . Eliot ve Diana kaçmıştı ben aptallığım yüzünden burda kalmıştım . Kapı devrilince heryer tozu dumana katmıştı . Tozların arasından bir el uzandı . 

" Hızlı ol Lina . " bu Diana ydı . 

" Tamam ."

Diananın elini tuttum ve beni kendisine çekti ikimizde kapı yığınının üstünden koşmaya başladık . Sonunda dışardaydık ve gözlerimle saydığım kadarıyla dokuz on kişi atlarla bizi bekliyordu . Yanlarında iki tane boş at vardı ama biz üç kişiydik .

" Çabuk olun diye bir ses işittim . "

" Biz üç kişiyiz diye bağırdım . "

" Sorun değil siz ikiniz binin . " Dianayla beni işaret etmişti .

" Sen at sürmeyi biliyormusun Diana . "

" Hallederim . " diye cevap verdi .

Dianayla biz kahverengi bir atın üzerine bindik ve Eliotda siyah bir atın üstüne bindi .

" Hadi beni takip edin diye bir ses yükseldi . "

Eliot bana baktı ve önündekini takip etmeye başladı bizde onu takip ediyorduk . En az yarım saattir yoldaydık . Haala devam ediyorduk .

" Mola verelim . " dedi Diana yorgun bir ses tonuyla .

" Daha yolumuz uzun büyük ihtimalle askerlerde yola çıkmıştır . "

Diananın yüzünde bir mutsuzluk oluştu gerçekten yorulmuşa benziyordu onu kendime çok yakın hissediyordum ama onu tanıyalı dakikalar olmuştu . Bir saatlik ilerlemenin sonunda .

" Mola vakti geldi . " dedi .

" Bu arada ben birliğin müdürüyüm . "

" Adım Hera . "

" Benimde Lina . "

" Ben Diana . "

" Eliot benimki söylemeye gerek varmı bilmiyorum ama . "

Yüzümde bir gülümseme oluştu ve Eliot bana baktı o bana baktıkça sanki zaman duruyor gibiydi .

" Siz isimlerinizi söylemeyecek misiniz ? "

" Komutan Hera yanında söyler lafı uzatıtsak saygısızlık olur . "

Ne yani Hera denilen kişiye bu kadar saygı gösteriyolar mıydı . Ama doğru birliğin müdürü .

" Bizde bundan sonra daha dikkatli oluruz . " dedim .

Hera bir kahkaha attı ve bana doğru sempatik bir ifadesiyle .

" Ben saygısızlık olmuyor söyleyin dememe rağmen bu kadar dikkatli oluyorlar , yani sorun değil ben yanındayken başkasına ismini söyleye bilirsin . "

İçime anlamsız bir rahatlık geldi demmeki o istemiyordu onlar öyle düşünüyorlardı .

" Neyse mola yeter daha yolun yarısına geldik daha yolumuz var . "

Kimse itiraz etmeden atlarına doğru yöneldi Dianada dinlenmiş gözüküyordu . Herkes atlarına bindi ve yola devam ettik . Bir mağraya doğru ilerledik . İlerde bizi bekleyen üç kişi vardı .

" Hoşgeldiniz Hera komutan . "

" Hoşbulduk . " diye karşılık verdi Hera .

" Haydi atlarınızdan inin geldik . "

Nası yani mağranın sonundaydık önümüzde kocaman bir taş yığını vardu burdan karşıya nasıl geçicektik diye düşündüm .

" Nası yani . " diye benim kulağıma fısıldadı Diana .

Eliotla gözlerimiz buluştu ve bir ışık gelmeye başladı . Yeşil bir ışık tüm mağrayı kapladı ve duvarın üzerinde geçit gibi bir portal oluştu . Diana Eliot ve ben birbirimize baka kaldık .

" Niye ilk defa büyü görmüş gibi bakıyorsunuz . "

" İlk defa gördüğümüz için olabilirmi . " diye karşılık verdi Diana .

" Şaka yapıyor olmalısınız , siz Zümrütler bunu çok kolay bir şekilde yapabilir . " dedi .

" Biz Zümrüt değiliz ki , biz ametistiz . " dedim .

Gözleri kocaman açıldı Dianaya ve bana baka kaldı . Portal büyümeye başladı ve yeşil ışık hepimizi içine aldı . 

                                


                                  ♡


Bu bölüm bu kadardı . Umarım beğenirsiniz , oylamalarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum . 

Keyifli okumalar dilerim . ♡




 882 kelime az oldu ama iki gün üst üste bölüm yayınladığımdan...♡♡♡♡♡♡♡

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 04 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AMETİSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin